Sabahın ilk ışıkları, sokaklar sessiz, insanlar yeni yeni uyanıyor. Antalya yat limanında hummalı bir çalışma var. Herkes koşturuyor; kimi teknelere yakıt koyuyor kimi şamandıraları atıyor suya... İskelenin üzeri ise mayolu yüzme sevdalılarıyla dolu.

Kimi gözlüğünü düzeltiyor, kimi bonesini takıyor. Üşümemek için yağlananlar, krampa yenilmemek için ısınanlarla hakemlere danışıp kendine ‘rota’ çizenler de az değil. Ve derken bir anons: “Sporcular start noktasına... Hazır, çık...”

Bir anda çarşaf gibi su, beyaz-mavi köpük deryasına dönüşüyor.

Artık gerçeğin ta kendisiyle başbaşasınız. Akdeniz’in lacivert sularında tek başına...

Alıp başını gidenler, yüksek tempoda ilk şamandırayı hedef gözetenler ve 40’ından sonra ‘bizler’ gibi ‘aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın’ diyenler...

Dile kolay 4.200 metre. Antalya limaniçinden Konyaaltı 12 numaralı iskeleye çalakulaç...

Biter mi? Yürüyerek elbette. Ya yüzerek?

İşte o zor ve biraz da zahmetli...

Hele Lara’daki batığı dönerken kramp girer ve mecburen serbestten ‘kurbağalama’ya dönerseniz takip teknelerinden yardım istemeyin de göreyim...

İstemedim. Sadece ben değil, benim grubumdaki ‘yaşıtlarım’ da istemedi. Sadece ‘su takviyesi’ yaptı hakem motorları. Galiba 35 yıl öncesinde kalan yüzücülükle 30 yıl öncesindeki kürekçiliğin verdiği dayanıklılıkla ‘ilk şamandıra, ikinci şamandıra’, ‘Konyaaltı plajlar parareli’ hesabı yaparken yolu yarılamıştım.

Sabahın ilk saatlerinde çarşaf gibi olan deniz, hafif kuzu başı dalgalarla hareketlenince tuzlu suyun ‘dayanılmaz’ tadı da devreye girmez mi!..

Eğer Kabotaj Bayramı için İstanbul’dan gelmesem, “Yarışı bitiririm” sözü vermesem inanın çok uzun bir mesafe 4.2 kilometre.

Hele hele arkanızda sadece 1-2 kişi kalmışken Akdeniz’in kimi zaman buz gibi kimi zaman limonata kıvamındaki suyu ‘tamam pes’ dedirtmeye çalışırken...

Ama spor, hele su sporları disiplin işidir. Başlarsan bitirirsin; bitirdim de...

Elbette finiş noktasına ulaştığımda ayaklarımın üzerinde doğrulamayışım, yarışın birincisinden yediğim 1 saatlik fark, yarış dışı kalanlar hariç sadece 1-2 kişiyi geçişim, Kabotaj Bayramı Yarışı’nın ayrıntıları... Yine günün organizatörlerinden KONYSİAD (Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği) Spor Kolu Başkanı Murat Garan’ın uzattığı muzla Antalya Liman Müdiresi Perviz Gürbüz’ün verdiği bir şişe su olmasa galiba yorgunluktan adımı da anımsamayabilir hatta yaş grubumdaki kupayı da alamayabilirdim ama gerçekten büyük keyif, İstanbul Boğazı’yla Fethiye Ölüdeniz’i bir uçtan bir uca yüzdükten sonra Antalya sahil şeridinde 4.2 kilometre kulaç sallamak...