AKP Kurtuldu mu? AKP'den Kurtulduk mu?

17 Ağustos 2008 Pazar

İlk bakışta belki sözcük oyunu gibi de görülebilecek iki soruyu bir arada irdeleyip yanıtlamaya çalışalım

Anayasa Mahkemesinin AKP için kapatma kararı vermemesi bu partinin kurtulduğu anlamına gelir mi?

Hukuk diliyle söylenecek olursa, AKP aklandı mı?

Kuşkusuz ki hayır.

11 yargıçtan 10u bu partinin laiklik karşıtı girişimlerin ve eylemlerin odağında yer aldığına hükmetmiştir.

Bundan böyle AKP, yine hukuk diliyle söylenecek olursa, sabıkalı bir siyasal örgüttür

Demek ki kurtuldu dememiz mümkün değil

Fakat ilk soru yine de tam olarak yanıtlanmış olmuyor

Kapatılmaktan kurtulan AKP, sabıkasına yol açan girişimlerini sürdürecek mi, sürdürmeyecek mi?

Bu soruyla birlikte de AKPden kurtulduk mu?” sorusu gündeme gelmekte ve yazının başlığını oluşturan iki soru birleşip bütünleşmektedir

***

Anayasa Mahkemesi kararını, kararın arka planlarını ve her türden spekülasyona açık etkenlerini tartışmanın fazla bir anlamı yok.

Sonuçta 11 yargıçtan 10unun mahkûmiyete hükmetmesi, 7 yargıcının kapatma kararı vermesinden daha az önemli değildir.

Ama anlayana

Kapatılmaktan kurtulan AKP, siyasal yaşamını bundan böyle sabıkalı, şaibeli, hüküm giymiş bir parti olarak sürdürmek durumunda olduğunun bilincinde midir?

Bundan çok kuşkuluyum

Başbakan ve AKP başkanı olan siyasetçinin mahkeme kararı sonrasındaki konuşmasında geçen Atatürk”, “laiklik gibi sözcükler, bu kişinin bütün siyasal kariyeri boyunca yaptığı konuşmalarda sarf ettiği sözcüklerle birlikte düşünüldüğünde, yapay, iğreti, zoraki, içtenliksiz kalmaktadır

Başka türlü olmasını beklemek, safdillik, onun da ötesinde aymazlık olur

***

Böyle bakıldığında, AKPnin kurtulduğunu söylemek de pek yanlış sayılmayabilir

Hazineden birkaç trilyon eksik destek almak, Yel kayadan ne alır deyiminde dile getirildiği gibi, bu partinin dişindeki kıymık bile sayılamaz.

Saygı duymadıkları, önce saldırıp son birkaç zamanda kerhen saygı duyar göründükleri bir mahkeme tarafından mahkûm edilmeyi umursadıklarını düşünmek ise, yine en hafif deyimiyle safdilliktir.

AKPnin ilk uygun zamanda Anayasa Mahkemesi üyeliklerine kendisine yakın kimseleri getireceğinden ya da bu yargı kurumunu büsbütün ortadan kaldırmak için elinden geleni yapacağından kendi payıma kuşku duymuyorum.

***

Bana kalırsa özet şudur:

AKP kurtulamamıştır

Fakat kapatılmaktan kurtulmuş olmak bu partinin bugününe yeterlidir

Bir süre temkinli davrandıktan sonra bildikleri yolda ilerlemeyi sürdüreceklerdir

Başka türlü olması eşyanın doğasına aykırıdır.

AKPnin gerçek anlamda kurtulamaması, başka bir deyişle de AKPden kurtulmak, mahkeme kararlarıyla olmaz

Daha da ileri giderek diyeceğim ki, Anayasa Mahkemesinin kararı kapatma da olsaydı, sadece bu karar bu partiden kurtulmaya yetmeyecekti

AKP kısa sürede derlenip toparlanacak, belki daha da güçlenmiş olarak siyaset sahnesinde boy gösterecekti

Öyleyse bu kısır döngüden kurtulmak için ne yapılabilir?

***

Tam bu noktada cumhuriyetçi güçlerin, gerçek demokratların, gerçek yurtseverlerin uyanıklığı, bilinçliliği, birlikteliği bir kez daha önem kazanmaktadır

Her ne kadar kendini kurtulmuş gibi görüp göstermeye çalışsa da, yara almış, sabıkalanmış bu partinin eylemlerinden, söylemlerinden, girişimlerinden, gözler bir an bile ayrılmamalıdır

Demagojilerine, yalanlarına, safsatalarına, tehditlerine pabuç bırakılmamalıdır

Önümüzdeki yerel seçimlerde bu parti mutlaka, ama mutlaka geriletilmelidir

Yaşamsal önemde bir hedeftir bu

Yazımın başlığını oluşturan sorulara bir kez daha dönecek olursam, özetin özeti şu olabilir:

AKP kurtulmuş sayılamaz

Ama AKPden kurtulmuş değiliz

Anayasa Mahkemesi kararı hiç kuşku yok ki demokrasi yönünde önemli bir kazanımdır

Fakat bu demokratik kazanım, AKPlilerin ve yandaşlarının zoraki yorumlarının tersine, partinin kapatılmasına hükmedilmediği için değil, suçluluğuna hükmedildiği içindir

Şimdi ilk aşamada yapılması gereken ise, bu sabıkalı partinin önümüzdeki yerel seçimlerde yenilgiye uğratılması için verilmesi gereken mücadeleyi, Anayasa Mahkemesinin tarihsel önemdeki kararıyla hukuksal ve moral bakımdan şimdi daha güçlenmiş olarak, en büyük kararlılıkla ve mümkün olan en geniş birliktelik ve dayanışmayla sürdürmektir

[email protected]

Faks: (0212) 343 72 64



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkem için korkuyorum 24 Nisan 2024
Devlet suç işliyor 17 Nisan 2024
Bir bayram kutlaması 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları