Ayşe Yıldırım

AKP’nin ‘Rus ruleti’

23 Şubat 2017 Perşembe

MHP İstanbul İl Başkanlığı, referandum kampanyasının startını verdiği salona Erdoğan’ın posterini astı önce. Hem şaşkınlık hem de tartışma yarattı bu “jest.”
Aslında ortada şaşılacak bir şey yoktu, ne de olsa başkanlık sistemini birlikte getirmek istiyorlardı ama göze parmak batıracak kadar ileri gitmeleriydi şaşkınlığa neden olan.
AKP-MHP’nin birlikte yapacakları mitingin belki de mitinglerin altyapısı da hazırlanıyordu bir yandan. Hem Bahçeli hem de Yıldırım açık açık dile getiriyordu; “neden olmasın.”
İki gün sonra AKP grup toplantısında Başbakan bozkurt işaretiyle selamlıyordu MHP’lileri. “Hayırcı MHP’li ülkücü taban”da bu yakınlaşma tepkiye neden oluyordu ama işin aslı hedef doğrudan onlardı.
Hayırcı ülkücüleri ikna etmenin temel taşları diye okuyabiliriz bütün bunları.
Neden mi?
7 Haziran ve 1 Kasım seçim süreçlerini hatırlayın.
AKP, çözüm süreci ve barış masasıyla gireceği seçimden galip çıkacağından emindi. HDP’nin barajı geçemeyeceğini, Kürt oylarının büyük çoğunlukla kendisine kayacağını hesaplıyordu. Hesap sandıkta bozuldu.
AKP de çözüm sürecini bozdu.
Madem barış dediği halde Kürtler kendisine oy vermiyordu. O zaman korku ve kaosla oylarını artırmayı tercih etti. Ve 7 Haziran’da yaşadığı yenilmişlik duygusunu kısa sürede üstünden atıverdi.
16 Nisan’da çok istediği başkanlık sistemini geçirmesi için de bıçak sırtı bir stratejiye ihtiyacı vardı.
Yola MHP ile çıkmıştı. Diğer yanda referandumdan çıkması için Kürt oylarına da gereksinimi vardı. Biraz hesap kitap, biraz da algı operasyonu sonrası son tercihini ülkücülerden yana koydu.
Karanlık koridorlarda hazırlanan “Kürtler devletle görüşüyor”, “HDP başkanlığa evet diyecek”, “Sırrı Süreyya Önder, Binali Yıldırım ile görüşüyor” söylentileri sokağa taşındı. Hem HDP üzerinde derin bir nefret yaratılacak hem de Kürt seçmen bu iddialara inandırılacaktı.
Bu kez zor da olsa tutmadı. HDP yöneticileri bas bas bağırarak da olsa “külliyen yalan” dediler. “Hayır” konusundaki kararlılıklarını anlattılar.
Kamuoyu araştırmalarında da en kararlı “Hayırcı” seçmenin Kürtler olduğu ortaya çıkıyordu.
İşte o zaman “Hayırcı” ülkücü tabana gözünü dikti AKP-MHP ittifakı.
Birbirlerine yaptıkları o küçük jestlerin altında daha büyük bir jest vardı hayırcı tabanı ikna etmek için; HDP.
Ve Kürt siyasetini tasfiye harekâtı başlatılmış oldu. Zaten tutuklu bulunan eş genel başkanlar ve milletvekilleri Meclis’ten de atılacaktı.
İşaret fişeği Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi oldu. Üstelik anayasa ve hukuk kuralları hiçe sayılarak.
Aynı gün hakkında tutuklanma istemiyle yakalama kararı verilen İdris Baluken de yeniden tutuklanıyordu. Felç olma tehlikesi biline biline hastaneden apar topar çıkarılarak cezaevine gönderiliyordu.
İki gün önce aynı şey Ferhat Encü’ye de yapılmıştı. O da tahliye olmasına rağmen yeniden tutuklanmıştı.
HDP Mardin Milletvekili ve Hukuk Profesörü Mithat Sancar, bu tabloyu tek cümleyle özetliyordu:
“De facto olarak HDP’yi kapatma planları olduğunu gösteriyor.”
Herhalde, AKP-MHP ittifakı, bu ‘büyük jest’le hayırcı ülkücü seçmeni ikna edeceklerini düşünüyorlar.
Tutar mı?
Dönüp 2014 yerel seçimlerine bakalım. Aynı hatayı CHP o seçimlerde tekrarlamıştı. Ankara’da Mansur Yavaş ile seçimlere girmişti. Hatta Kılıçdaroğlu da tıpkı Binali Yıldırım gibi bozkurt işaretiyle selamlamıştı ülkücüleri.
Sonuç ortada.
Aynı yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlayalım.
CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’ydu.
Sonuç ortada.
Ve 16 Nisan 2017’de yapılacak referanduma dışarıdan bir göz atalım.
AKP-MHP ittifakı.
Sonuç 17 Nisan’da ortaya çıkacak.
Ama işin bir başka boyutu daha var ki o da Kürt seçmenin azımsanmayacak oyu. Özellikle 7 Haziran sürecinden sonra yakılan yıkılan Kürt kentlerindeki seçmenin sandığa nasıl gideceği henüz net değil. İşin içine bir de Sur’a yerleştirilen Suriyeli seçmenleri katalım.
Türkiye tarihinin en şaibeli seçimi bizi bekliyor gibi gelmiyor mu size de?
Ha, bu arada HAYIR...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları