Ayşegül Yüksel

Devlet Tiyatroları’nda sözleşmeli eleman sorunu

21 Ocak 2020 Salı

Ocak başından beri Ankara DT’de bu dönem sunulan yeni yapımlardan Macar yazar Karinthy Ferenc’in -tiyatro ansiklopedilerinde yer alan- “Gellert Tepesi’nde Düş ve Gerçek” adlı oyununu görmek istiyorum. Aylık izlence çizelgesinde adı yok. Demek ki şubatta gündeme gelecek.

Demeye kalmıyor. 9 Ocak 2020 tarihli BirGün gazetesinin Burak Abatay imzalı haberinden anlaşılıyor ki, bu “iki kişilik” oyunun başrol oyuncularından -mezun sanatçı olduğu aynı yazıda belirtilen- Taygun Sungar işten çıkarılmış. Anlaşılan, bu oyuncu, DT’de 2010’dan bu yana oyuncular için kadro açılmadığından, sözleşmeli olarak çalışmak durumunda kalan sanatçılarımızdan biri.

150-300 sanatçı/teknik eleman işten çıkarılıyor mu?

Bu durumda, Aralık 2019’dan bu yana basında çıkan haberlerin dile getirdiğinde gerçek payı olduğu anlaşılıyor. Sayıları 150’den 300’e uzanan DT sanatçı ve teknik elemanlarının işten çıkarılacağı/çıkartıldığı, Devlet Opera ve Balesi’nin sözleşmeli elemanlarının da aynı konumda bulunduğuna ilişkin haberler yalanlanmış olsa bile, sözleşmeli sanatçılar için yapılacağı anlaşılan uygulama doğru dürüst açıklanmadığı için, kamuoyunda -özellikle de tiyatro seyircilerinde- yanıtsız sorular oluşuyor. Sürekli bir seyirci olarak benim de kafamda netleştirmek istediğim bilgiler var. Ama önce bildiklerim...

Yıllardır elimden geldiğince, “bölgeler”den turneyle Ankara’ya gelen toplulukları izlemeye çalışıyorum. Özellikle son iki yıldır izlediğim kalabalık kadrolu oyunlarda, oyunculardan çoğunun tiyatro okulu mezunu olmalarına karşın, sözleşmeli olarak görev yaptıkları söylenmektedir. Oyunlarda yer alan bir dolu sanatçı ise yalnızca yevmiyelidir.


Bölgelerde kadrolu oyuncu kıtlığı


İşte, geçen yıl Diyarbakır DT’nin “Gül’e Ağıt” oyunu için yazdıklarım: “Oyuncuların çoğu, yorumladıkları karakterlere aykırı düşecek düzeyde gençti. Çünkü DT, kıdemli sanatçıları Bölgeler’deki tiyatrolarda tutacak yeterli bir ‘özendirme’ sağlayamıyor. Dahası, DT kadrolarına yıllardır yeni sanatçı alınmadığı için Bölgeler’de görevli gençlere destek gelemiyor, dahası, pek çok rolü de yevmiyeli oyuncular yükleniyor.” (8 Ocak 2019)

Konya Devlet Tiyatrosu’nun “Akümülatörlü Radyo” yapımında, yıllardır bir türlü sınav açılmayışı nedeniyle DT’de sözleşmeli olarak çalışmak durumunda kalan oyunculardan ve “başrol sayılabilecek” Doktor karakterini oynayan Ayhan Anıl’ın “sözleşmeli” statüde çalıştırıldığını yazmıştım. (16 Nisan 2019) Bu yıl sahnelenen Bursa DT yapımı “Keşanlı Ali Destanı”nda ise 4 kadrolu sanatçı dışında, sahne alan 30 dolayında oyuncunun sözleşmeli ya da yevmiyeli olduğunu belirtmiştim. (24 Aralık 2019) Son birkaç gün içinde izlediğim ve henüz eleştiri yazılarını oluşturma fırsatı bulamadığım Van DT yapımı “Yanlışlıklar Komedyası” ve İzmir DT yapımı “Kanlı Düğün” kalabalık oyuncu kadroları içeriyor. Bu iki yapımda görev alan sanatçıların çoğunluğu yine sözleşmeli ya da yevmiyeli elemanlardan oluşuyor. Ankara ve İstanbul’daki sahnelerde de durumun pek farklı olmadığı anlaşılıyor.


Sanatsal önlem mi, siyasal önlem mi?


Koşullar böyleyken, sözleşmeli sanatçıların ve teknik elemanların görevlerine son verilmesi, herhalde DT’yi “iyileştirme” uygulamasına hizmet etmeyecektir. Çünkü açılması olası sanatçı ve teknik eleman kadrolarının sayısı, şu anda sunulmakta olan yapımlarda oluşan boşlukları dolduramayacaktır. Ya kadrolar zamanında açılmalı ya da yapım, sanatçı, teknik eleman sayısı zamanında sınırlı tutulmalıydı.

Bu aşamada söz konusu olan sanatsal ya da siyasal önlemse, artık geçmiş ola...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özdemir Nutku anlatıyor 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları