Bağış Erten

Bazen ne güzel skor şu 0-0

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Açıkçası özlemişiz böyle atmosferi. Stadın önü, arkası, içi, dışı, her yeri cıvıl cıvıl. Bunun Şampiyonlar Ligi’ne özgü bir yanı var. Ayrı bir hisle geliyor bu maça Fenerbahçeli. Onları heyecanlandıran sadece bu en büyük kupada oynama ihtimali değil. Aslında en çok 3 Temmuz’la başlayan sürecin sonunun geldiğine inanmak için geliyorlar biraz da. Devler Ligi’nden o günden beri uzaklar. Ve bu süreç onların yüreğinde sanki o aşamaya gelince gerçekten bitecek. Hatta belki gruplara bile kalmadan, bu turu geçerlerse o meşhur resmi şarkıyı duyunca... O büyük transferle de sanki bu an için yapılıyor. Yoksa ateş pahası biletler, passolige rağmen bu kalabalığı nasıl açıklayabiliriz ki?
Fakat tur çok zor. Karşıda tıkır  tıkır  işleyen kaç yıllık Lucescu nizamı var. Ve kurt hoca her zamanki gibi rakip analizinde bir numara. Harcadıkları onca fırsatın ardında bu zeka yatıyor. Kjaer’den çok daha yabancı duran Alves’in tüm kademe hatalarından yararlandı Ukrayna temsilcisi. Orta sahanın top yapmazlığını hep bir kontrata dönüştürdüler. O kadar ki, ceza sahasından sıfıra inen her top mutlaka ortada boş birini buldu. Atamadılarsa tribündeki 50 bine yakın taraftarın nazar boncuğu sayesindedir. Devrenin bitmesine 67 dakika kala Pereira’dan Diego’ya yazılı bir not gitti. “Sahada Portekizce konuşan beş adamsınız ama hâlâ anlaşamıyorsunuz” yazmıyordu muhtemelen. Şaka bir yana, Pereira devre arasını bekleyemeden bu notu oyuncusuna ulaştırdı, çünkü topu defansif orta sahadan hücuma alanına taşıyabilecek tek kişi oydu. Ve topla buluşma koordinatları ne kadar önde olursa Fenerbahçe o kadar kötü gözüküyordu. Öyle ki orta sahası gereğinden fazla defansif (Josef ve Topal), hücum ise gereğinden (Diego, Nani, Fernandinho ve Sow) çok öndeydi. Ve bu kopukluktan doğan alanda fink atan yere yakın pırpır orta saha oyuncularının koleksiyonu vardı Shakhtar’da. İkinci 45 dakikaya gol yemeden çıkmak büyük şanstı. Fakat dakikalar geçince anladık ki iş hâlâ zor. Meireles ve Van Persie değişiklikleri de doğru tercihlerdi. Takım da biraz kıpırdadı. Taraftarın presiyle daha önde gözüken son yarım saat önemliydi. Shakhtar’ın 70 dakikada yarım verdiği pozisyon sayısı bu bölümde üçe çıktı. Gol olmadı ama ışık yaktı takım.
0-0’a hiç üzülmemeli. O ilk yarıyla işi ikinci maça taşımak önemli. Hazırlanmak için zaman var ve deplasmanda atılacak bir gol belki de bu kez gerçekten iki gol yerine geçebilir. Çünkü potansiyel var.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları