Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İki hoca ve sayısız fark
Önce Sezar Bey’in hakediş’ini yapalım. Süper Lig’in Bundesliga’ya benzediği belki de tek akşamdı. Bu taraftar yoksunu günlerde tribünü dolu, havası tam, yerelliği vurgulu bir deplasman görmek ne güzel. Bir de üstüne hikâyesi var. Fenerbahçelilerin biricik Aykut Hocası şampiyonluk yolunda en büyük rakip. Dramsa dram, mücadeleyse mücadele, ortamsa ortam! Daha ne olsun!
Yeri gelmişken Aykut Kocaman’ın Konyaspor’u nasıl bu hale geldi’ye dair bir ‘off-the-record’, yani kayıt-dışı hikâye paylaşalım. Sezon başı. Aykut Kocaman Socrates dergisini ziyarette. Hoşsohbeti bir telefon kesiyor. Birilerine uzun uzun meselenin Eto’o gibi bir oyuncu almak değil, doğru takım kurmak olduğunu anlatıyor Aykut Hoca. Düşünün teknik adam yıldız istemiyor, kulüp istiyor. Neyse ki ikna ediyor. Puan durumu da gösteriyor ki doğru kararmış. Takdir etmek lazım.
Pereira sınıfta kaldı
Maç ise ayrı telden çalarak başladı. Tartışmalı bir ilk gol, büyük kaleci hatasıyla gelen beraberlik ve bir tür satranç beraberliği... İlk devrenin kısa özetiydi bu. İki taraf da ödevini iyi çalışmış ki, oyun kurguları bir türlü oturmadı. Konyaspor en sevdiği kontralara hiç çıkamadı, Fenerbahçe golle sonuçlanan bir 10 dakika dışında baskıyı kuramadı.
O yüzden iki teknik adamın devre arası konuşmaları her şeyden mühim hale geldi. Çünkü maçı belirleyecek asıl hamle şimdi yapılacaktı. İşte tam da burada sınıfta kaldı Pereira. Oyuncu değişiklikleriyle karşılaşmayı yeni bir faza taşıyacağına kendi ayağına çelme taktı. Anlaşılmaz ve kaçıncı kez olduğunu sayamadığımız bir şekilde sahadaki en silik oyuncu olan Nani’yi değil sahanın en iyisi Volkan’ı aldı oyundan. Ve diğer ezberi olarak da Diego ile Ozan değişti. Neresinden tutsanız elinizde kalacak bu değişikliklerden sonra Konyaspor bilek güreşinde ağırlığını koymaya başladı. Tipik bir Bundesliga takımı gibi yavaş yavaş oyuna hakim oldular ve tam zamanında golü buldular. Sonuna dek hak ettikleri galibiyeti de böyle aldılar. Akılla, emekle, isteklilikle... Son bir not: Pereira’nın böyle maçlarda neden bu kadar gergin olduğunu anlayan var mı? Bir teknik adamın asabiyesini değil parıltısını görmemiz gereken maçlar değil mi bunlar? Şahtar ve Braga maçlarında atıldı. Burada da zor kaldı oyunda. Bedeli ise aynı oldu. Oysa öbür tarafta böyle maçlarda nasıl durulması gerektiğini anlatmıyor mu Aykut Kocaman? İki resim arasında sonsuz farkı görmek ne kadar kolay değil mi?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı