İyimser olmayan umut
Bağış Erten
Son Köşe Yazıları

İyimser olmayan umut

04.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aklımız karışık. Dünya Kupası bir yerlerde sürünüyor, bir uzay futboluna çıkıyor. Kırmızı köşede Brezilya ve Belçika’nın hücum patlamaları, Fransa’nın çağlayanı, Uruguay’ın oyun zekâsı... mavi köşede Rusya banallığı, Almanya demodeliği, İspanya sıkıcılığı, Arjantin fiyaskosu... Veriler sorunlu. Son elli yılda final gören takımlardan sadece ikisi, Fransa ve Brezilya, turnuvada devam ediyor. Bu yazı yazılırken herkes aynı şeyi konuşuyordu: İsveç, İsviçre, Kolombiya, İngiltere, Rusya ve Hırvatistan’dan biri final oynayacak! Yani bir yandan büyük bir vasatlık iktidarı, ama bir yandan da acayip bir futbol ufku. Hangisi damga vuracak bu Dünya Kupası’na?
Bu aralar, edebiyat ve kültür teorisyeni Terry Eagleton’un İyimser Olmayan Umut kitabını okuyorum. Bir de Simon Critchley’in şaheser futbol kitabını tekrar tekrar (Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz futbol üzerine yazılmış en zihin açıcı kitap olabilir). Eagleton, iyimserliğin nasıl bir düzen meşrulaştırıcısı olduğunu, umutlanacaksak bile onun da örgütlenmesi gerektiğini, ancak iyimser olmayan bir umuda kenarından tutunabileceğimizi felsefeciler arasında gezerek anlatıyor. Arada ilginç tanımlar var. ‘Optimalizm’den bahsediyor mesela. Diyor ki, nihilizm gibi, kadercilik gibi bir şeydir kendisi. Onlara göre yaşadığımız hayat tüm insanlığın optimalidir, yani ortalaması, vasatı. Bir tür kaderci bir karamsarlık yani. Sosyal medyada ne çok var onlardan değil mi? İyimserlikle çok uğraşıyor yazarımız. Çünkü aşırı liberal bir yanı var. Bugünü meşrulaştıran bir gelecek olumlaması içeriyor. “Durduk yere iyimser olmak, sırf Arnavut olduğun için işlerin iyi gideceğini ummak gibi” diyor. Ya da, “şu an kötü ama ilerleme bizi iyi yere taşıyacak, elbet düzeleceğiz” yalanına da kanmamak gerek. Kendiliğinden olmuyor hiçbir şey. İrade gerek!
Hıncal Uluç uzun bir süredir Dünya Kupası’nın tadının nasıl kaçtığını yazar, durur. Der ki “Nerede o eski takımlar? Nerede büyük ekoller?” İtalya ve Hollanda’nın olmadığı, Almanya, İspanya ve Arjantin’in darmaduman olduğu bir kupayı ona nasıl sevdireceğiz ki? Peki ondan bağımsız olarak, gerçekten sevecek bir yanı var mı? Tartışmak lazım. Ama şunu da bilelim. Bu optimalist bakış da bizi nihilizme yaklaştırıyor. Bunun ötesine geçmek şart.
Critchley diyor ki Heidegger’ci anlamda ‘an’ önemlidir futbolda. Bakınız Klopp, diyor. Alman teknik adam işin matematiği, geometrisiyle ilgilenmiyor sadece, anlar yaratmaya çalışıyor. Gerçekten de bugünün futboluna dair önemli bir açıklama bu. Ne diyordu o cinsiyetçi vecize (sansürleyerek aktarıyorum): “Futbol rakam değildir sadece. Coutinho 40 metreden bir vurur, o rakamları ne yapacağınızı şaşırırsınız.” Haklılık payı var, değil mi?
O zaman soralım: Futbol denen oyuna nasıl bir etkisi oluyor bu kupanın? Yani bize bir şeyler öğretiyor mu, bir ufuk açıyor mu? Bu kupadan bize kalacak bir tortu var mı? Bunun peşine düşmek lazım. Bana var gibi geliyor. Japonya’nın dinamizmi, Rusya’nın şüphe çeken koşu mesafesi (Icarus belgeselinin kulakları çınlasın), Hırvatistan’ın temkinli yaratıcılığı, Belçika’nın arkası derme çatma hücum aşkı, Brezilya’nın hiper tansiyon atağı gibi temposu, Fransa’nın yetenekleri zapturapt altına almaya çalıştıkça kabına sığmayan potansiyeli... Bütün bunları gördükçe tartışacak bir dolu konu çıkıyor.
Ama biri hepsinden önemli sanırım. Kaç kere oldu fark etmişsinizdir. Oyunu kontrol edelim, sakin ve temkinli kalalım dedikçe dağıldı takımlar. Muhafazakârlık ve umut bir arada yürümüyor. Mevcudu koruyayım derken gelecek kararıyor. Bakın, İspanya 1000 pasla gol atamadı, Belçika iki kroşeyi zor çevirdi, Hırvatistan’ı ipten aldılar, Uruguay az daha dağılıyordu. Çünkü futbol artık o çizgi kenarında oyalama oyununa ya da pas trafiğiyle uyutmaya eskisi gibi kolay izin vermiyor. Bir enerji patlaması ya da bir zekâ oyunu dağıtıyor taktiğinizi. An ya da anlar lazım! Neysen o olduğunda yakalayabileceğin türden. Kaçamaksız, idare etmeden. Evine gidenler arasında en mutlu olanların Japonlar olması boşa değil! Neredeyse yapıyorlardı değil mi?
Anlar önemli. Akıcı bir an kurgusu... Umut önemli. İyimser olmayan bir umut. O umudun tarifi, ipuçları daha önemli. Oyunda da hayatta da... 

Yazarın Son Yazıları

Futbolun yeni gerçekleri

Futbolun yeni gerçekleri

Devamını Oku
05.09.2018
Bu sezon o sezon değil

Bu sezon o sezon değil

Devamını Oku
02.09.2018
Herkes biliyor

Herkes biliyor

Devamını Oku
29.08.2018
Vurdulu kırdılı

Vurdulu kırdılı

Devamını Oku
27.08.2018
Ses var görüntü yok (24.08.2018)

Ses var görüntü yok

Devamını Oku
24.08.2018
Pratik dersen sallanmakta

Pratik dersen sallanmakta

Devamını Oku
19.08.2018
Beni kategorize et

Beni kategorize et

Devamını Oku
17.08.2018
Sporun detoks etkisi

Sporun detoks etkisi

Devamını Oku
01.08.2018
Asparagas dönemi bitiyor mu?

Asparagas dönemi bitiyor mu?

Devamını Oku
25.07.2018
Formalar öksüz kaldı, yaşasın Tour de France

Formalar öksüz kaldı, yaşasın Tour de France

Devamını Oku
18.07.2018
Zafer takı üç renkli

Zafer takı üç renkli

Devamını Oku
16.07.2018
Haddinizi bilin!

Serena Williams, bugün 8. Wimbledon zaferi için kortta

Devamını Oku
14.07.2018
İki ters bir düz

İki ters bir düz

Devamını Oku
08.07.2018
İyimser olmayan umut

İyimser olmayan umut

Devamını Oku
04.07.2018
Reyting de mi gol değil!

Reyting de mi gol değil!

Devamını Oku
27.06.2018
Bu iş ikinci tura kalırsa…

Bu iş ikinci tura kalırsa…

Devamını Oku
23.06.2018
Kötü Dünya Kupası yoktur

Kötü Dünya Kupası yoktur

Devamını Oku
21.06.2018
Beynelmilel bahar karşılama

Beynelmilel bahar karşılama

Devamını Oku
15.06.2018
Bir ihtimal daha yok (14.06.2018)

Bir ihtimal daha yok

Devamını Oku
14.06.2018
Her yer AKP’ye çalarken orada ‘çatlak ses’: Dipten gelen dalga

Dipten gelen dalga

Devamını Oku
05.06.2018
Zamanı gelmişti

Zamanı gelmişti

Devamını Oku
04.06.2018
Yıldırım mı, Koç mu?

Yıldırım mı, Koç mu?

Devamını Oku
01.06.2018
Olsun, yola devam...

Olsun, yola devam...

Devamını Oku
21.05.2018
Kazanan Mehter değil İzmir Marşı

Kazanan Mehter değil İzmir Marşı

Devamını Oku
20.05.2018
Bu işi en iyi bilen o

Bu işi en iyi bilen o

Devamını Oku
19.05.2018
19 Mayıs’ta da neşe dolsa insan

19 Mayıs’ta da neşe dolsa insan

Devamını Oku
16.05.2018
Haftaya İzmir Marşı

Haftaya İzmir Marşı

Devamını Oku
13.05.2018
Wenger değil zaman farklı

Wenger değil zaman farklı

Devamını Oku
09.05.2018
Hem taktik hem bam bam

Hem taktik hem bam bam

Devamını Oku
07.05.2018
Öteki futbol ligleri

Öteki futbol ligleri

Devamını Oku
02.05.2018
Kara göründü

Kara göründü

Devamını Oku
30.04.2018
Madem kumpas, ortaya çıkarsanıza

Madem kumpas, ortaya çıkarsanıza

Devamını Oku
25.04.2018
Hedef Antalya değil Beşiktaş

Hedef Antalya değil Beşiktaş

Devamını Oku
24.04.2018
Kapatıp açsak düzelir mi?

Kapatıp açsak düzelir mi?

Devamını Oku
20.04.2018
Rakip sert Fener granit

Rakip sert Fener granit

Devamını Oku
19.04.2018
Öğrenmezsem hiç soramam ki!

Öğrenmezsem hiç soramam ki!

Devamını Oku
18.04.2018
Futbol hamili karta bakmaz

Futbol hamili karta bakmaz

Devamını Oku
16.04.2018
Devrim deyince kızıyorsunuz

Devrim deyince kızıyorsunuz

Devamını Oku
11.04.2018
Bu toprakta kalır adın

Bu toprakta kalır adın

Devamını Oku
04.04.2018
Sezonun en iyi futbolu

Sezonun en iyi futbolu

Devamını Oku
03.04.2018