Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türk, Türkçe, Türkiye düşmanlığı ve fonlama liberaller
Son haftalarda yine “Türkçe şiir”, “Türkiyeli edebiyat” gibi saçmalıklara tanık oluyoruz. Etnik ayrılıkçılar, numaracı Cumhuriyetçiler, fonlama liberaller çekiyorlar kampanyanın başını. Bunları mezhepçiliği sosyalizm, etnikçiliği Marksizm, hemşericiliği komünizm sananlar da destekliyor. Bu tür zorlama tanımların, hayatta karşılığı, toplumsal tabanı olmadığı gibi, bilimsel temeli de yok. Yanlışları sıralayalım...
1. Kendi dili olana millet diyoruz. Bunu pekiştiren, hızlandıran bir unsur da, devlet kurmak elbette. Fakat her devlet, ille de ulus devlet olmuyor. Kısa sürede ulus yaratamıyor. Kendisini ulus devlet olarak da tanımlamıyor. Bunun tarihsel, siyasal, kültürel, toplumsal, coğrafi, iktisadi koşulları farklı çünkü.
2. Türkiye, ulus devlet. Türklerin dili var, Türkçe. Devleti var, Türkiye Cumhuriyeti. Ülkesi var, Türkiye. Tarihsel süreçte Türk; hem ırkın adı hem ulus kimliğin, üst kimliğin, ortak kimliğin adı. Yaşadığımız topraklara sadece bizler Türkiye demiyoruz. Başkaları da Türkiye diyor. Arap, Avrupa, Çin, Rus kaynakları yaşadığımız topraklara Türkiye, bize Türk diyorlar. Milattan sonra 6. yüzyılda Bizans kaynakları, 12. yüzyılda Avrupalılar, Venedikli ve Cenevizli tacirler, Türkiye diyorlar. Avrupa’da Osmanlı toprakları ve tebaası için, Türkiye ve Türkler deniyor.
3. Türkiye; ülkemizin, coğrafyamızın adı. Hükümet için kullanılacaksa coğrafyanın hükümeti olmayacağından halkın, milletin hükümeti bağlamında Türk Hükümeti veya devleti yöneten hükümet anlamında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti demek doğru.
4. Türke Türk diyemeyenler, demeyi ırkçılık, faşizm olarak görenler, Japona Japon, İngilize İngiliz, Fransıza Fransız, Rusa Rus, Almana Alman diyorlar ve ırkçılık olmuyor. Ama Türk şiiri, Türk dili, Türk kahvesi, Türk edebiyatı, Türk kültürü demek ırkçılık oluyor bunlara göre. Britanya edebiyatı değil, İngiliz edebiyatı demek; ABD kültürü değil, Amerikan dili ve kültürü demek (ABD’nin dili İngilizce olduğu halde); İngiltere çayı değil, İngiliz çayı demek; İtalya mutfağı değil, İtalyan mutfağı demek; Fransa Devrimi değil, Fransız Devrimi demek ise ırkçılık değil. Tam bir ikiyüzlülük, tutarsızlık, cehalet bunlarınki.
5. Türkiye coğrafyası denince, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal coğrafyası, sınırları anlaşılır. Türk coğrafyası denince ise Türklerin yaşadığı Türkiye, Orta Asya, Kafkasya, KKTC dahil çok geniş bir coğrafya anlaşılır. Hatta pek çok çalışmada tarihsel, kültürel boyutuyla buna Balkanlar, Bulgaristan ve Yunanistan’daki Türkler dahil edilir.
İdeolojik olarak Türk milliyetçiliği; Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, vatanını emperyalist düşmana karşı savunan, devrim yapan, devlet kuran, mazlum bir milletin milliyetçiliğidir. Kültür, dil, tarih, vatan, yazgı, hedef birliğine dayanır. Kapsayıcı, kucaklayıcıdır. Siyasal bilinç temellidir. Batı’nın ırkçı, yayılmacı, işgalci, yağmacı milliyetçiliğiyle bir tutulamaz.
Atatürk’ün tanımı nettir: “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına, Türk milleti denir”.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- Kayıp ekonomist Berzeg olayında yeni gelişme!
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Ahmet Ercan'dan sabaha karşı 'deprem' mesajı
- Çağlayan'da 'Erdoğan' ve 'Deccal' krizi
- Ali Yerlikaya'dan '1 Mayıs' açıklaması
- İYİ Parti'de yeni dönem istifalarla başladı
- Ankara’nın diğer yarısı da oğlu ve gelininmiş!
- Özgür Özel'den yasağa karşı adım