Sanatçılardan mağdurlara destek, siyasilerden geleceğimize köstek!

Sanatçılardan mağdurlara destek, siyasilerden geleceğimize köstek!

23.03.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Beşiktaş Belediyesi ile beraber Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, IMOGA, Devrim Erbil Vakfı ve Piramid Sanat olarak, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin organizasyonu ile “Anadolu’da Bir Kızım Var” başlığı altında, tüm gelirinin deprem bölgelerindeki eğitimi kesintiye uğramış kız çocuklarına iletilecek bir destek sergisi düzenledik. 123 sanatçının 185 eserini içeren sergi MKM’de (Mustafa Kemal Kültür Merkezi) açıldı. 

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bu dört kuruma plaketler verirken duygulandım ve gözlerim yaşardı. 1980’lerin sonlarında tanıştığım Türkan Saylan, Aysel Ekşi ve birkaç arkadaşı ile beraber ÇYDD’yi kurmuştu. 1990 yılının başlarıydı galiba, yıllardır tenis dünyasından yakın dostum olan Lale Platin’i sevgili Türkan Hanım ile tanıştırmıştım. Zaten aralarında hemen muhteşem bir elektrik oluştu ve sonsuza dek bir dayanışma ve beraberlik hattı kurdular. İyi ki o potansiyel dostluğu hissetmişim. İşte o plaketi, bize sevgili Lale verdi. Gözlerim yaşardı, ama belli etmemeye çalıştım. Herhalde başardım. Biraz yaş aldıkça daha fazla mı duygusal oldum nedir, en beklenmedik anlarda gözlerim yaşarıyor… Aklıma sevgili Türkan Hanım ile Anadolu’da kat ettiğimiz on binlerce kilometre ve yaptığımız sayısız konuşma geldi. Tek hedefimiz laiklik, demokrasi ve Atatürk devrimlerini korumaktı.

Bu çok değerli sergiye eserlerini bağışlayan sanatçılarımız:

Adana Turani, Ahmet Özel, Ahmet Raid, Ahmet Yeşil, Ali Atmaca, Ali Özçelik, Arzu Dağaşan, Arzu Kalkavan, Ayla Yakıcı, Balkan Naci İslimyeli, Barış Sarıbaş, Bedri Baykam, Bozkaya Aldaş, Bubi, Bünyamin Özgültekin, Cem Sağbil, Ceren Selmanpakoğlu, Ceylan Mutlu, Çağatay Bilsel, Çağla Celayir, Deniz Gökduman, Deniz Karakurt Şekerci, Devrim Erbil, Ekrem Kahraman, Elif Danışman, Elvan Tekcan, Erdo Sam, Ertuğrul Akyüz, Esila Kocaoğlu, Esmaeil Radhvand, Esranur Kılınç, Fadime Yücel,

Fatma Meriç, Fatmanur Savruk, Fehim Güler, Ferahi Mengeş, Figen Batı, Filiz Başaran, Filiz Kirpik, Fügen Leman, Füsun Aydoğan, Gamze Dumlu, Gaye Akkan, Genco Gülan, Gözde Eda Tekcan, Gözde Karaman, Gül Derman, Gülcan Kolçak, Güler Özcan, Gülhan, Hale Sontaş, Halim Kulaksız, Hilmi Şimşek, Hülya Değerbilir, Hüsamettin Koçan, Işıl Çavuşoğlu, İdil Üstünel, İmren İyem, Jennifer İpekel, Koray Erkaya, Levent Kırılmaz, Loya Kader Öztürkmen, Lütfü Kaplanoğlu, Mehmet Aksoy , Mehmet Kolçak, Mehmet Ömür, Mehmet Özenbaş, Mehmet Pesen, Mehmet Yılmaz, Melihat Tüzün, Melik İskender, Meltem Begiç, Meriç Hızal, Metin Erkan Kafkas, Metin Tütün, Mevlüt Akyıldız, Murat Havan, Mustafa Altıntaş, Mustafa Ayaz, Mustafa Karyağdı, Muzaffer Akyol, Nazan Kuşçu, Nebahat Karyağdı, Neveser Özenbaş, Nevin Bayrak, Nevzat Akoral, Nezih Çavuşoğlu, Nilgün Gümüş, Nilüfer Çile, Nurdan Karasu Gökçe, Orhan Taylan, Özge Günaydın, Refik Aziz, Sait Günel, Seda Biçer, Sedat Antay, Semih Balcıoğlu, Semra Göney, Serap Can, Seyed Davoud, Sibel Gök, Sinem Temiz, Suzan Batu, Süheyla Sabır, Süleyman Saim Tekcan, Şevval Başalan, Şeyda Canpolat, Tahsin Aydoğmuş, Tijen Şikar, Turan Büyükkahraman, Turbo, Tülin Onat, Türkan Akkulak, Uğur Kayan, Ümit Dizdar, Ümit Doğan, Yasemin Güzel, Yulia & Marat, Yusuf Taktak, Yüksel Özen, Zahit Büyükişleyen, Zehra Başeğmez, Zeynep Yazıcı.

Bu değerli sanatçıların üçü artık aramızda yaşamıyor: Prof. Adnan Turani, Prof. Balkan Naci İslimyeli ve erken yaşta kaybettiğimiz genç sanatçı Arzu Kalkavan. Onların varlığı son derece duygusal ve büyük bir katkıydı. Değerli dostum Balkan Naci İslimyeli’yi geçen yıl 14 Nisan günü kaybettik. Bu yıl 14 Nisan’da Piramid Sanat’ta kendisi için bir anma gecesi düzenleyeceğiz. O tarihte, sergimden dolayı Los Angeles’te olacağım için video konferans ile katılacağım. Bu devirde zaten pek fark etmiyor. Balkan, geniş yüreği ve bıraktığı izlerle aramızda yaşamaya devam ediyor. 

Bugün sanatçılar yardım ya da dayanışma organizasyonlarında eserlerini bağışladıklarında, bu jestleri gerçektir, samimidir, somuttur ve hiçbir art ya da gizli niyet taşımaz. Halbuki 15 Şubat’ta birçok kanalın ortak yayınıyla gerçekleşen “Türkiye Tek Yürek” yardım kampanyasında sayısız iş insanı bol keseden 3 milyon, 5 milyon, 50 milyon, 100 milyon veya milyar liralık bağışlar yaptılar… Ne var ki bir kısmı bunu sözde yapmış. Televizyonlarda havalarından geçilmezken, şimdi maalesef duyuyoruz ki o insanların birçoğu ortadan kaybolmuşlar ve bu paraları ödememişler… Bana sorarsanız tabii ki ifşa edilmeleri lazım. Çünkü bundan daha büyük ahlaksızlık olamaz. Ülkece yaşadığımız bu korkunç dramı bile kendi egolarını şişirmek ve televizyonlarda geniş kalpli bonkör iş adamı havasını satmak için bir vesile olarak kullananların yatacak yerleri yok!

Bu yüzden her çapta insanımıza sesleniyorum. MKM Besiktaş Çağdaş galerisine gelin ve gerçekten somut desteğinizi üstelik karşılığında güzel bir sanat eseri alarak vermiş olun; gelemiyorsanız veya başka bir şehirde iseniz, bedri.baykam@gmail.com adresine yazarak PDF dosyayı talep edin ve size tüm eserlerin görselleri ve fiyatları iletelim. Böylece ÇYDD aracılığıyla desteğiniz gencecik talebelerin hayatına ışık katsın. Gelin bunu gövde gösterine dönüştürmeden gerçekleştirelim. Gördüğüm kadarıyla medya bu tür eğitime destek organizasyonlarının artık modasının geçtiğini düşünüyor olmalı ki, tek bir televizyon kanalı kamera yollamadı o açılışa… Ama bunun bir önemi yok. Ben inanıyorum ki sizler gösteriş ya da şov için değil, sanat ve eğitime katkı diyaloğu üzerinden, samimi hassasiyetlerle o çocuklarımızın eğitim hayatına dokunmak isteyeceksiniz.

FABRİKA AYARLARINA DÖNERKEN YENİ “AĞIR” ÇATLAK İSTEMİYORUZ!

Evet, sözün namus olduğu eski Türkiye’nin onurlu zamanalarını henüz kimse unutmamış. Bahsettiğimiz TV yayınında yardım şovu yapıp, sonra paraları vermeden kaçan sahte iş adamları son 40 yılda adım adım bizi kuşatan köşeyi dönmecilik, riyakarlık, kendini inkar etme, iki yüzlülük gibi hastalıkların tezahürüdür. Halbuki Salı akşamı sergi açılışında konuşma yapan sanatçıların her biri 14 Mayıs’ta tekrar ülkenin aydınlık ve gerçek özüne, yani fabrika ayarlarına dönüşün öneminden söz ettiler. Gençlerimiz halkımız, sanatçılarımız, aydınlarımız, özgürlükçü insanlarımız, her biri 14 Mayıs’a kurtuluş günü olarak bakıyorlar. Ve kesinlikle yol kazası istemiyorlar! Tabii ki burada sözümüz politikacılara… hem de öncelikli muhalefet kanadını temsil eden politikacılara…

Bir de tabii dün yaşanan kriz başlangıcı var… İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’nu dinlerken kulaklarıma inanamadım! Sanki Akşener krizini küçük çaplı yeniden tedavüle sokmak için fırsat kolluyormuş! Bir insan Kılıçdaroğlu’nun adaylığına veya Partisi’nin kararlarına bu kadar itiraz ediyorsa ya partisinden istifa eder ya da bir köşeye çekilip görev talep etmez ve susar. Ben, bu kadar kritik bir dönemde, bir partide önemli bir mevkide olup bu denli sorumsuzca davranabilen birini az gördüm. Sanki kendisi yandaş medyaya ve Erdoğan’a malzeme sağlamak için “ağır” bir uğraş veriyor.  Millet İttifakı’nın duruşundan bu kadar rahatsız olduysa, Hulki Cevizoğlu’nun yolunu takip edip Cumhur İttifakı’nın kapısını zorlayabilir!

Lütfen biraz kendinizi kontrol altına alın. Hatırlarsınız, Akşener krizi yaşandıktan sonra kaleme aldığım makalede şu satırlara yer vermiştim:

“Tabi yaşanan üç günlük kaosun yarattığı aşıyla krizden güçlenmiş çıkanlar, şunu hiçbir zaman unutmamalılar: Zannetmesinler ki ikinci bir kriz onları daha da güçlendirecek! Türk halkı umutsuzluklarının arasında onlara bu krediyi verdi ve olumsuzlukları süngerle sildi. Ama sakın Cumhur ittifakının da ağzına sakız olmuş bu 72 saatin bir benzerini tekrar yaşamaya kalkmasınlar!”

SAYIN YAVAŞ, AMAN DİKKAT LÜTFEN…

İşte bu nedenle şimdi dikkatle tekrarlıyorum: Mesela Ağıralioğlu dışında, Sayın Yavaş’a konuşuyorum, lütfen aklınıza gelen her şeyi kamuoyu ile paylaşıp artık her şey netleştikten ve anlaşıldıktan sonra yeni fikirler ortaya atmayın. Çünkü o zaman siz bunu ne kadar iyi niyetle yaparsanız yapın, toplumda sebep olduğunuz düşünce şu: “demek bunlar ne yaptıklarını bilmiyorlar, her söylediklerini yarın sorgulayabilirler, yaptıkları hiçbir şeyden emin değiller”… Herhalde bunu istemezsiniz değil mi sayın Yavaş? 

Bu nedenle muhalefet kanadındaki tüm siyasilere sesleniyorum: Her birinin adını vermeme gerek yok. Lütfen artık her konuda on kere düşünün, bir kere konuşun. O anda sözün şehvetine kapılıp ilginç ve yaratıcı görünmek için ortalığı bulandırıcı cümlelerden, “parlak fikirlerden” uzak durun! Türkiye’nin bunlara değil, sükunete ve 14 Mayıs gecesine en sakin planlı ve güvenli şekilde hazırlanmaya ihtiyacı var artık. Elinizdeki süngerle sürekli olarak oluşturulan planları kara tahtadan silmeye kalkışmayın, çok kötü duruyor. 

ŞU AN HALKIMIZA ve MUHALİF SİYASİLERE DÜŞEN İKİ ÖDEV VAR

Önce halkımıza seslenmek istiyorum: Her ne kadar anketlerde şu anda Kılıçdaroğlu çok net şekilde önde gözükse de, ortada şımaracak veya rehavete düşecek hiçbir durum yok. Çevremizde hala konuların vahametini anlamadan gezinen kararsızlar, boş oy atacağım diyenler, “ben seyahatte olacağım, oy vermeyeceğim” diye nutuk atanlar mevcut. İşte onların her birini ciddiye alarak üzerlerine gitmek ve onlara oy verdirmek boynumuzun borcu. 

O muhalif siyasilere gelince: Şundan emin olabilirsiniz ki bugün halk size öncelikli Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda neden tepki vermediğinizi soruyor! Unutmayın ki ortada tek değil, iki büyük sorun var. Konu, yalnız anayasaya göre Erdoğan’ın üçüncü kere adaylığını koyamayacağı değil. Unutmayalım ki her yerde dönen bilgileri ve videoları ele aldığımızda hala görüyoruz ki sayın Erdoğan’ın kamuoyuna sunabildiği bir yüksek tahsil diploması olmadığı gibi, bu yüksek tahsili yaptığı döneme ait bilgi, belge, fotoğraf, gerçek şahit gibi reel izler de ortada yok. Demek ki bu iki gerekçe birbirinden tamamen bağımsız ve her ikisi de bir diğeri kadar önemli. Yani AKP’nin ve Cumhur İttifakı’nın adayının Erdoğan olmaması için iki farklı büyük engel var ve bunu görmezden gelmek mümkün değil…

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025