Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Muhatap?
Bir ülke, silahlı bir saldırıyla karşılaştığı zaman, devletler hukukuna göre tartışılmaz haklar kazanır.
Bugün Türkiye Kuzey Irak’ta üslenmiş terör saldırısının silahlı tehdidi altında yaşıyor.
Ama devletler hukukunun sağladığı haklarını kullanamıyor.
*
PKK terör örgütü Türkiye sınırını geçiyor, ulusal topraklarımıza giriyor, Aktütün Karakolu’na ağır silahlarla saldırabiliyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin silahlı gücü Irak sınırını aşarak yanıt veremiyor, gereken önlemleri alamıyor, Kara Kuvvetlerimizin eli kolu bağlıdır.
Neden?
Çünkü Irak “stratejik müttefikimiz” ABD işgali altındadır.
Dolayısıyla PKK Amerikan şemsiyesi altında örgütlenmesini geliştirmekte, mali kaynaklarını zenginleştirmekte, ağır silahlarını sağlamakta, Türkiye sınırlarını aşarak operasyonlarını gerçekleştirmektedir.
Türkiye terör tehdidi altında yaşıyor; bu durumda Irak devleti, Kuzey Irak federe yönetimi ve hepsini işgali altında tutan ABD “muhatap”tır.
Daha açık deyişle Türkiye’nin terör sorununda “muhatap” PKK’den daha çok Amerika Birleşik Devletleri’ne dönüşmüştür.
*
Ancak bu noktada Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşunu savunmak için gerekli girişimleri yapmak göre-vinde bulunan devletimizin bir zafiyeti ortaya çıkıyor.
AKP hükümeti, iktidarını Amerika’ya medyun olduğu için, ulusal çıkarlarımızı savunmak konusunda yetersiz, edilgin, pasif, çekingen, ürkek ve korkaktır.
Türkiye böylece PKK silahlı terörüyle askeri alanda mücadele edebilecek bir siyasal iradeden yoksunlaşıyor.
Siyasal iradeden yoksun bir mücadelede, askerin, sorunların üstesinden gelebilmesi çok güç, belki de olanaksızdır.
Türkiye’de bugün iktidar medyasının Silahlı Kuvvetler’e karşı saldırı kampanyası başlatması, PKK ve ABD’yi es geçerek ve askerin zaaf noktalarını ele alarak gündemde sürekli tutmaya çalışması, AKP iktidarının işine gelmektedir ya da iç siyasetidir.
“Ordu düşmanlığı” yalnız etnikçilerin ve PKK’nin politikasını oluşturmuyor; Türkiye’de iç siyasetin silahına dönüşüyor.
*
Böyle karmaşa ve kargaşa dönemlerinde kimi zaman küçük olayları
balonlaştırarak temel sorunu gözden uzak tutmak ya da örtmeye çalışmak bilinen bir kurnazlık yöntemidir.
Türkiye’de terör bir iç sorun değildir.
Boyutları uluslararası politikalara yayılmıştır.
Terör sorununu bir iç kavgaya dönüştürmek ancak emperyalizme ve Türkiye’nin bölünmesine hizmet etmek isteyenlerin işine yarar.
Ordu düşmanlığını meslek edinen bir medya ve Silahlı Kuvvetler’i siyasette hasım gibi gören bir iktidarla Türkiye terör belasından kurtulamaz.
*
Hem etnik sorunları çözmek için hukuksal, demokratik ve ekonomik gerekli önlemleri almayan; hem de laik orduyu karşısına alarak İslamcı Devlet modelinin engeli sayan bir hükümetin iktidarı, askere karşıt kampanyayı yürütüyorsa; TSK bir çapraza düşürülmüş demektir.
Bu çapraz, Türkiye’nin bölünmesini isteyen ve Anadolu’nun batısında İslamcı bir devleti öngörerek Atatürk Cumhuriyeti’ni bitirmeyi düşünenlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
Bu yazıyı Türkiye’de terörün yalnız bir iç sorun olmadığını yineleyerek noktalıyoruz. PKK’nin ardındaki muhatabımız kimdir?
Artık öğrenelim ve bilelim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması