Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hukukun Üstünde Bir Başbakan!
Başkentte Anayasa Mahkemesi binasının önünde gözleri kapalı, elinde dengeli teraziyle hukukun üstünlüğünü ve adaleti simgeleyen kadın heykelini derhal yıkınız ve…
... Yerine, elindeki adaleti, hukukun üstünlüğünü simgeleyen teraziyi, değersiz bir kumaş parçası gibi bir yana atmış…
… Uluslararası hukuk ve anayasamızla yasalarının öngördüğü; hukukun üstünlüğü ve adaleti temsil eden ne kadar kural, yasa varsa ayaklarının altına alan, yargıya müdahaleyi olağan bir görev sayan RTE heykelini dikiniz!..
Eski Adalet Bakanı’na mahkûmiyetle sonuçlanmasını gerekli ve zorunlu gördüğü bir davada hâkimin verdiği beraat kararına karşı vaziyet almasını adeta emrederek yargıya müdahale eden Başbakan RTE, bu görüşmeyi içeren ses kayıtlarının herhalde montaj olduğunu varsayarak karşı çıkanları da yalanlayan bir açıklama yaptı.
Şimdi yalnız bugüne dek hukuk devletinde yaşadıklarını sananların değil; Batı demokrasilerinin de gözlerini fal taşı gibi açmalarına neden oldu.
Başbakan ne hukukun üstünlüğünü ne de yargının bağımsızlığını umursamadığını fütursuz bir davranışla…
… “Evet o konuşmayı ben yaptım” diyerek, yargıya müdahale ettiğini resmen ve alenen kabul ve de ilan edebildi.
***
Hukukun üstünlüğüne, yargıya müdahale edemeyeceği eleştirilerini de sallamadığını kanıtladı.
Çoğu zaman, gerçekleri saptırarak kitleleri yanıltan demagojik üslubuyla yargıya müdahalesinin üzerini örtmeye de gerek görmüyor artık.
Adaleti de, hukukun üstünlüğünü de, yargıyı ve alacağı kararları da ben saptarım diyor.
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını başlatabilmek için hükümetten savcıların izin almasını yasaya bağlamasından tutun da, yargıçları bize karşı olan Aleviler, bizden olan Sünni yargıçlar diye sınıflandırdıklarını…
… Eski Adalet Bakanı Ergin’in, Başbakanı’na A.Doğan hakkında yedinci kez verilen beraatı mazur gösterebilmek için hâkimin Alevi olduğunu gerekçe göstermesi, yargıçları inançlarına göre tasnif ettiklerinin kanıtı değil mi?
“Buradan mutlaka bir mahkûmiyet kararı çıkması gerekir” diye adaleti temsil eden bakana emir veren, bundan böyle yargı erkinin bağımsız olduğunu söylemeye devam edecek bir Başbakan’a ve yargıçların alacağı kararların adaletli olduğuna nasıl inanacağız?..
Başbakan resmen hukukun üstünlüğünü de bağımsız yargıyı da ben temsil ediyorum diyor.
***
Yargı erkine beş paralık değeri bile esirgeyen bir Başbakan’ın yönetimindeki ülkede demokrasinin var olduğunu söyleyenlere kargalar bile güler.
Ha tabii Başbakan’ın demokrasi diyerek başka yöntemlerin peşinde olduğunu yıllarca yazanlara karşı, gidişattan yeni uyananlar da var bu ülkede.
Örneğin Sedat Ergin’in, dün Hürriyet’teki; “Başbakan yeni bir rejime geçiyor” diyen yazı başlığı bu gerçeği anımsatıyor da!..
***
RTE’nin yakın dostu işadamı Kalkavan ile yaptığı telefon görüşmesi de; ihalelere bile müdahale ettiğini gösteriyor.
Bu görüşme savaş gemisi projesi MİLGEM ihalesinin Koç Grubu’na verilemeyeceğini anlatıyor.
İhale dışı kalan dostuna itirazda bulunmasını söylüyor; Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısından ihalenin iptali kararı çıkarıldıktan sonra ihaleyi Kalkavan’ın alması sağlanıyor.
Hem dost işadamının yitirdiği ihaleyi kazanmasını sağlıyor hem de böylece Gezi eylemlerindeki insancıl davranışlarını kendine karşı yapıldı diye yorumlayarak Koç ailesinden adeta intikam almış görünüyor.
***
RTE’nin hukukun üstünlüğünü de yargıyı da tanımadığını belgelemeye, ayrıca başka kanıt aramaya gerek kalmıyor...
Son bir olay ve verdiği kısa yanıt; gerekli ve yeterli bir belge, bir kanıt aramayı gereksiz kıldı.
Atatürk bozkırda bir vaha yarattı. Örnek bir çiftlik, binlerce meyve ağacının yetişmesini sağladı ve başkent halkının soluk alacağı bir alan oluşturdu.
RTE eserleriyle, yarattığı köhne Osmanlı’nın küllerinden yarattığı Cumhuriyeti, lekesiz yaşam öyküsüyle tarihten ve halkın gönlünden silemediği Atatürk’ten intikam alırcasına Atatürk Orman Çiftliği’ni yok etti.
Bu büyük alana Beyaz Saray özentisi gereksiz bir Başbakanlık binası inşa ettirmeye başladı.
Bu davranışı sindiremeyenlerin inşaatın durdurulması ve yapı projesinin iptali istemiyle açtıkları davada yargı dava açanları haklı gördü ve yeni Başbakanlık binasının yapımının durdurulmasına ve yıkılmasına karar verdi ve bakın ne oldu:
Yargı kararını anımsatan gazeteciler Başbakan’dan, TV’lerden canlı yayınlanan u351 ºu yanıtı aldılar:
“İnşata devam edilecek. Güçleri yetiyorsa yıksınlar da görelim. Açılışını da yapacağım ve o binada oturacağım!”
***
RTE’nin hukukun üstünlüğünü ve yargı erkini tanımazlığını başka belgeler arayarak kanıtlamaya artık gerek kalmıyor.
Bu son örnek olay; Türkiye’de hukuku, adaleti, yargıyı anayasa ve yasaların değil...
… Tek başına Başbakan’ın temsil ettiğini de kanıtlamış oluyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık