İktidarın irili ufaklı borazanı besleme TV’ler; yargı - hükümet, polis - yargı çatışmasını yorumlayan programlarda büyük harflerle devlet krizine dönüşen olayları “hükümete darbe” diye ilan ediyorlar.
Üç bakanı istifaya zorlayan, bir bakanını hükümet dışına iten yolsuzluk ve rüşvet olayı soruşturmasının arkasından; hükümetin ancak adli kolluk yönetmeliğinde değişiklikle önlediği, ikinci, oğlumuz Bilal’in de adının karıştığı 100 milyarlık soruşturmayı Başbakan, hükümete darbe diye açıklayınca yalaka ve yandaş borazanların başka hava çalmalarını beklemek abesti.
Zaten Türkiye Cumhuriyeti bir zamandır abesle iştigal etmekte ve kim ki AKP’ye, Başbakan Beyefendi’ye karşıdır, darbecidir diye damgalanmakta...
Tabii darbelerin kaynağında kimler, hangi kuruluşlar vardır söylemiyor Başbakan, ama kaynak olarak dilinden, dışarıdaki mihraklar ve onların içerideki taşeronları suçlaması eksik olmuyor.

***

Başbakansın; çık millete açıkla: Kimdir bu dışarıdaki hükümete darbe üstüne darbe girişiminde bulunan ve de içerideki taşeronları...
Yok hayır! Zinhar söyleyemez, söyleyemiyor.
Ama yolsuzluk ve rüşveti ortaya çıkarmakla görevli yargının, zorunlu işlevini karalamak için adı sanı meçhul dışarıdaki, onların içerideki taşeronlarını durmadan, her vesile suçluyor.
Seçimler arifesinde yine darbe mağduru rolünü benimsemiş görünüyor...

***

Kafasındaki darbe saplantısı geçen mayıs ayından beri zincirleme devam ediyor.
Önce Gezi eylemlerine, içeriden dışarıdan desteklenen hatta planlanan darbe girişimi yaftasını vurdu.
Giderek zorbalaşan iktidarına karşı daha fazla özgürlük isteyen milyonların sokaklara, meydanlara dökülmesini demokratik bir hakkın kullanılması diye yorumlamaktan uzak bir anlayışla...
... Mısır’da olduğu gibi, hükümeti, hatta doğrudan kendisini devirmeye yönelik darbe girişimi diye tanımladı. O günlerin siyasal toplumsal gerginliği içinde söylenmiş bir söz, bir yargı diye, artık hiç söz konusu olmaz diye düşünülürken RTE...
... Darbenin kafasında bir fikri sabit olduğunu kanıtladı.
Meğer dershaneleri kapatma kararına karşı olanlar, hükümeti devirmeye girişmişler!
Son konuşmalarından birinde dışarıdaki ve onların içerideki taşeronları, Gezi eylemleriyle hükümeti devirmeyi başaramayınca; uluslararası faiz lobileri, dışarıdaki içerideki taşeronları, dershane krizi çıkararak bir kez daha hükümete darbe girişimi başlattıklarını söyledi.

***

Ne hikmetse RTE’ye göre hükümetine ve kendisine karşı darbe girişimlerinin ardı arkası kesilmiyor.
Darbe -Başbakan’a göre- ilk kez Gezi eylemleriyle denendi, olmadı. Dershane krizi ile darbe yine başarılamadı...
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, üçüncü kez darbe girişimi...
Özetlersek; RTE ve hükümeti tam üç kez, darbe girişimlerinin başarıya ulaşmasını engelledi.
Darbelere karşı müthiş bir başarı.
Ne hayal gücü ama...

***

Başbakan başarısızlıklarını başarı diye gösterecek bir gerekçe de buldu.
Daha fazla demokrasi, söz ve düşünce, toplantı özgürlüğü mü istiyor toplumsal eylemler... Dershaneleri kapatma kararına karşı mı çıkıyor cemaat... Hükümetinin kapısını çalan yolsuzluk ve rüşvet olaylarıyla savcılar soruşturma mı açıyor ya da açacak...
... Her biri hükümeti devirmeyi amaçlayan darbedir, darbe!
Oysa darbe bahane, iktidar şahane!