Oblomov’dan Don Kişot’a
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Oblomov’dan Don Kişot’a

27.11.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aklımdaydı bu soru: Bugünkü Türkiye’yi sosyal ve siyasal açıdan, düşünce ve eylem biçimlerimizle, hareket tarzımızla birlikte sunan/temsil eden evrensel roman kahramanları kimler olabilir?

Herkesin yanıtı farklı olacaktır. Ben sayıyı, birbirlerine etkilerini, bir arada türeyişlerini dikkate alarak dörde indirebildim. Siyasal açıdan Aziz Nesin’in Zübük’ü, toplumsal açıdansa Gonçarov’un Oblomov’u, Cervantes’in Don Kişot’u ve yine bu seride adını sıkça andığımız, Dino Buzzati imzalı Tatar Çölü’nün Drogo’su. Her karakterin bir temsiliyeti ve evrenselleşme potansiyeli var.

Aziz Nesin, Zübük’ün Çince çevirisi vesilesiyle Çinli okurlarına yazdığı mektupta, “Türkiye’deki Zübük’ü gittiğim her ülkede gördüm. Zübük salt Türkiye’ye özgü bir insan değil” diyor ve ekliyor: “Her nerde Zübük varsa, oradaki insanların hepsinde bir oranda Zübüklük var demektir.”

Bu kıymetli çözümleme, bize iki önemli anahtar veriyor: İlkin, roman kahramanlarının kalıcılaşma gücü, içine doğdukları yerel toplumsal koşulların ötesine geçen, evrenselleşen, başka diyarlara ve dimağlara seslenebilen niteliğinden geliyor. Zübüklük, Don Kişotluk, Oblomovluk olguları böylece yazarını ve yazıldığı çağı aşıyor.

Ve ikinci anahtar da şu: Toplumlar, rıza gösterdikleri, yükselttikleri ya da sessiz kaldıkları hiçbir kötülükten muaf olamıyor. Bir yerde Zübüklük varsa, bunun inşasına katkı veren, el uzatan, güçlenmesini sağlayan “gönüllü kulluk” düzeneklerinin olduğu da çok açık. Dolayısıyla hiçbir karakter, en “tek” halinde bile gökten zembille inmiyor, toplumdan bağımsız bir biçimde gelişip yükselmiyor.

Diğer karakterler için de durum böyle değil mi? Bugün, akışa teslim olmuş, hayali bir düşmanı bekleyerek ömrünü geçirmeye başlamış Drogoluk tutumları yaygınlaşmasa; bugün eylemsizlik, boşvermişlik, dünyayla bağları koparan miskinlik, kısaca Oblomovluk olgusu bu denli kalıcılaşmasa, politik ve ekonomik çıkarlar için her türlü değeri, inancı kullanmayı, her dönemde keskin manevralar yapıp bunu her seferinde tutarlılık gibi kabul ettirmeyi, alkışlatmayı başaran siyasal iktidarlar ayakta kalabilir mi?

Dolayısıyla, dünyanın her yerinde, iktidar düzeneği açısından bu üç karakter birlikte ilerliyor, büyüyor. Drogoluk, yönetenlerin, akışı belirleyenlerin her meseleyi dışarıdan gelebilecek bir saldırıya, görünmez bir “dış tehdit” olgusuna bağlamalarıyla ve Drogo’ların buna inanıp buna göre hayatlarını geçirmeyi kabul etmeleriyle yayılıyor. Oblomovluk, bir yandan güce yanaşıp kamu kaynağıyla, parasıyla, varlığıyla, makamıyla, çalışmadan ve üretmeden yaşamayı âdet edinmiş iktidar çevrelerinde karşımıza çıkıyor; diğer yandan ise boşvermişlik, “böyle gelmiş böyle gidercilik” biçimleriyle, pasifleşmiş ve uyuşmuş düşünce kalıplarıyla birlikte toplumun “muhalif” diğer bölümünde de yer yer kendisini gösteriyor. Dobrolyubov, Oblomov’u tanımlarken boşuna “Bu tipte hareketsizlik, en köklü özelliktir” saptaması yapmıyor.

YA DON KİŞOT?

Peki ya, dönemimizi simgeleyen dördüncü tip Don Kişot’u nereye, hangi koşulların sonucuna bağlayacağız? Don Kişotluk bir sonuç, ilk üç tipin yayılımının sonucu. Drogo gibi Tatar Çölü’ndeki rutine, düzene ve önüne sunulan görevlere kendini kaptıranların ve Oblomov gibi hareketsizliğe, miskinliğe, çözümsüzlüğe teslim olanların belirleyici olduğu yerde, bu akışa itiraz eden, “o öyle değil” diyen, kendi gücünün ötesinde bir karşıt unsura, kişiye, yapıya hakikat ve haysiyet adına karşı gelen, nicelikçe az, nitelikçe etkili her tutum, eninde sonunda Don Kişotluk olarak beliriyor. Demek ki Don Kişot’u Don Kişot gibi gösteren salt eylemi değil; öncelikle toplumun, özellikle de öncülerin, aydınların Drogolaşması ya da Oblomovlaşması. Drogo’ların, Oblomov’ların gerçekçilik çizgisini çektiği yerde, Don Kişot’un mücadelesinin hayalci/maceracı görülmesi, küçümsenmesi de olağanlaşıyor. Öyleyse bir toplumda Don Kişot gibi algılanmak için, Drogoluk, Oblomovluk ve üzerinde yükselen bir Zübüklük düzeni gerekiyor. Aziz Nesin’in bir yandan Zübüklük düzenini yazarken, diğer yandan Don Kişot’a hayranlığı ve Don Kişotluk gibi algılanan pratikleri tesadüf müydü?

İyi ama Drogoluk ile Don Kişotluk hayali bir düşmana karşı savaşmak bakımından birbirine benzemiyor mu? İyisi mi gelin akış serisinin bir sonraki yazısında ikisinin farkları üzerine düşünmeye çalışalım.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021