Tiyatro dünyamızdan bir Ferhan Şensoy geçti
Dikmen Gürün
Son Köşe Yazıları

Tiyatro dünyamızdan bir Ferhan Şensoy geçti

07.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Nasıl da şaşırttı Ferhan Şensoy’un gidişi. Ne kadar zamansız çıkılan bir yolculuk oldu bu. Kim bilir daha neler yapacak, ne kalıcı işler üretecekti. Öncelikle, Ortaoyuncular’ın kuruluşunun 40. yılını kutlayacaktı Mart 2020’de “Şahları da Vururlar” ile ama pandemi önünü kesti. 

GÜNDESTE’DEN DÜNDESTE’YE...

1986’da yazdığı ve “divan-ı kerim” olarak tanımladığı Gündeste’de yolunu aydınlatan ustaların başında gelen Haldun Taner’den şöyle söz eder: “haldun taner’dir ustam / bir de jerome savary/ ben ustamdan öğrendim/ cibre kalem tutmayı/ mürekkebi hokkayı”.  Birkaç yıl sonra, 1997’de İKSV Tiyatro Festivali’nde “Haldun Taner Kabare”yi oynadı Ortaoyuncular. Program dergisindeki yazısına “Haldun Taner bana ‘Sen kabarecisin’ dediğinde on yedi yaşındayım” diyerek başlar. Devekuşu Kabare Tiyatrosu’ndan nasıl etkilendiğini dile getirir: “Kabarenin devingenliği, güncelliği, siyasal yanı ve her gün değişkenliği içinde havamı buldum. O tiyatroya skeçler yazarak, ‘Haneler’ oyunumu yazarak, tiyatro yazarı oldum” der. 

2020 yılında tamamladığı Dündeste’de de Vedat Günyol’a selam eder çünkü ilk şiirlerini “Yeni Ufuklar” dergisinde yayımlayan, ona bu alanda kapıları açan bir usta da Günyol’dur. 

Gecedeste’de dil cambazları olarak tanımladığı Aristofanes, Moliere, Çehov, Anca Visdei, Pierre Hanri Cami, Aristide Bruant, Boris Vian ve de sözünü ustaca söyleyen pek çok kalem sahibi onun dizeleri arasında yerlerini alır. Uzun Anadolu turnelerini de anlatır bu kitabında. Yoklukları, varlıkları, tutuculukları, merakları paylaşır. En dikkat çeken değinmelerinden biri; 23 Kasım 1989 tarihinde, uzun bir didinme, uğraşma sürecinden sonra açtığı Ses Tiyatrosu’dur. “soyunma odamdayım ses-1885’te/ kırmızı halı kaplanmış oda bomboş/ inşaattan kalma bir tezgâhı dayadım duvara/ karşısına bir kırık sandalye/ işte bir masam  var artık/ (...) soyut padişah ellialtıncı oyun/ münir özkul profesyonel olduğu günkü sahnede/ erol günyadın çocuk gibi dolanıyor anılar içinde/ onyedi yıl sonra burası yeniden tiyatro işte.”

‘MEDDAH DEDİĞİN’

Bir an için yine Gündeste’ye dönüyorum: “münir ağbi bana bir tesbih verdi/ simsiyah şakır şakır mahpushane yapısı/ aristophanes anısı/ bir yanlış ele vermekten korkunç korkusu/ duvarda asılı bir yangındır dümbüllü’nün kavuğu” dizeleri onun geleneksel tiyatronun ustası Münir Özkul’a hayranlığının yansımasıdır. Ne kadar gençtir Ferhan Şensoy, 1989 yılında Özkul ve Erol Günaydın gibi ustalarla “İstanbul’u Satıyorum”u oynarken. Münir Özkul, Kel Hasan Efendi’den İsmail Dümbüllü’ye, ondan da kendisine geçen  kavuğu Ses Tiyatrosu’nda Ferhan Şensoy’a verirken “Öncelikle geleneksel bir kokusu olması lazım yapılan tiyatronun. Aynı zamanda çağın koşullarına uyması lazım. İşte Ferhan’ın yaptığı en önemli şey çağdaşlaştırabiliyor gelenekseli” demiştir. 

Ferhan Şensoy Denememeler kitabındaki “Meddah Dediğin” yazısında kendine özgü kıvrak bir dille tanımlar meddahı... “Meddah dediğin, söz ebesi. Gelgörelim söz dediğin sezaryenle doğmamalı. (...) Feylesoftur meddah, al gözüm seyreyle, al kulağım kabakulak, al beyincik ben yoruldum sen yorumla! Meddah, çok tehlikeli bir tip! Aristofanes’in başı her gün belada, Nefi canını verir dili uğruna, çünkü meddah bir söylüyor, pir söylüyor, ondan sonra ne söylesen ‘söz’ olmuyor. Çağdaş toplum meddahını hoşgörmeli, ona kulak vermeli, meddahına sahip çıkmayı bilmeli, çünkü meddah toplumun sesi.” Ferhan da toplumun sesiydi saygıyla andığı o ustalar gibi. Biz de uzunca bir yazıdan bu kısa alıntıyla selam edelim dedik, Direklerarası’nın eski ustalarına ve de Münir Özkul’a, Ferhan Şensoy’a, Rasim Öztekin’e, kavuğun şimdiki sahibi Şevket Çoruh’a...

‘BERTOLT BRECHT’İN AĞBİSİ KEL HASAN EFENDİ’

Bu konuda biraz da 1995 yılında, yine İstanbul Tiyatro Festivali’nde “Üç Kurşunluk Opera”yı oynarken söylediklerine göz atabiliriz Şensoy’un, “Bertolt Brecht’in Ağbisi Kel Hasan Efendi” başlıklı o güzelim yazısında: ‘Bir tiyatro ki güldürmez, ben o tiyatroya güler geçerim’ diyen Augsburg’lu temiz aile çocuğu Bertolt Brecht, Kel Hasan Efendi’yi bilmiyordu. Bilmeden de öldü. Brecht doğduğunda, Kel Hasan Efendi 22 yaşındaydı ve Brecht’in büyüyünce düşüneceği epik tiyatroyu bilfiil yapmaktaydı” sözleriyle adeta sitem eder Brecht’e. “Brecht perdesini buluş olarak dünya tiyatrosuna getiren Bertolt Brecht, bunun daha önce Komik-i şehir Abdülrezzak Efendi tarafından kullanıldığını bilmiyordu. Bilmemek ayıp değil. Ancak yaşamı boyunca, bilmemekle yetinmeyip, bu konuyu öğrenmemekte direnen Brecht, bizim buralardan transit geçerek Çin tiyatrosuna gitti...”

‘KISA, ÖZ, GILLIGIŞSIZ SÖZLER’

Birbirinden pırıltılı zekice yazıldığı oyunlar, bu oyunların yine Ferhan tarafından yorumlanması ve hepsinde de rol alması ne önemli bir özelliktir. Onca kitap ve bu kitaplar arasında birbiri içinden geçen, ileri - geri saran, “itiraflar” olarak nitelendirdiği Gündeste,  Gecedeste, Derdeste... Oyunlarını tek tek saymıyorum ama hepsine, 1987 yılında yazdığı ve bugüne kadar 2 bin 600 defadan fazla oynayarak bir dünya rekoruna imza atan “Ferhangi Şeyler”le birlikte selam yolluyorum.  

Evet, tiyatro insanla, yaşamla bire bir hesaplaşan bir sanat. Dünden bugüne sorgulayarak gelmiş. Bugünlerden yarınlara yine sorgulayarak gidecek. Ferhan Şensoy bu sorgulamayı her eserinde ustalıkla yapan bir sanatçı. Güçlü bir mizah yeteneğine sahip. İnanılmaz bir dil cambazı. Lafı dolandırmayan bir yapı ustası. Kendine özgü muhalif üslubuyla, zekice yapılmış politik esprileriyle seyirciye soruyor; örneğin “Fername”de (2007): “Cami kadar tiyatro/ Kuran kursu kadar konservatuvar/ İmam hatip lisesi kadar bale okulu olsa ne olur?” Ve devam ediyor sazı eşliğinde: “Düşünce suçu olmasa / İmam yobaz olmasa/ Savaş olmasa/ Olmasa olmasa.../ Örneğin mesela bu hükümet olmasa!” Evet, dünden bugüne değişen bir şey var mı?  

1990’ların ortalarında yazdığı “Çok Tuhaf Soruşturma”da da adalet sisteminin çöküşünü irdeliyor Şensoy. Sanki oyunun simge cümlesi “Pardon, bir yanlışlık olmuş. Özgürsünüz.” Alaycı bir üslupla nasıl da masaya yatırır Ferhan Şensoy adalet mekanizmasını. Bir kara komedidir “Çok Tuhaf Soruşturma.” Peki, bugün de sorguda değil mi, bu ülkede hukuk sistemi? 

Söyleyecek söz çok ama Derdeste’nin son satırları ile veda ediyorum, teşekkür ediyorum tiyatro dünyamızı, düşün dünyamızı her anlamda zenginleştiren sevgili Ferhan Şensoy’a: “(...) bundan sonra zaten / böyle şeyler yazmam ben/ bunlar itiraflardı/ bu onun son cildidir/ bundan sonra/ pek yaşamam/ ya yaşarsam/ derdeste.” 

Yazarın Son Yazıları

Genç bir kadının güçlü vedası...

Yerli ve yabancı, sahnelediği çalışmalarla seyircinin ilgisini ayakta tutan 29. İstanbul Tiyatro Festivali’nin son günlerinde izlediğim oyunlarından biriydi Bovary.

Devamını Oku
25.11.2025
Kasım’da buruk günler…

Dünden bugüne köprülerin altından geçen ve giderek bulanıklaşan sulara rağmen Ata’mız genç, yaşlı hepimizin içinde. Yanında. Yöresinde. Gerisi, “lafı güzaf”.

Devamını Oku
11.11.2025
Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri ve...

Kuşaklar değişiyor, kuşaklar gençleşiyor ve tiyatro adına verilen ödüller genelde bir yandan sanatçıları yeni yaratılar için teşvik ederken öte yandan da dünden bugüne alanlarında başarılı isimlere saygılarını sunuyor.

Devamını Oku
14.10.2025
Ses Tiyatrosu ve Beyoğlu çağrışımları...

Geçtiğimiz günlerde ENKA Sanat sponsorluğunda Porte Film yapımı olarak hayata geçen; yönetmenliğini Selçuk Metin’in, senaristliğini Zeynep Miraç’ın, görüntü yönetmenliğini Emre Okur’un ve müziklerini Cem Öğet’in yaptığı Ferhangi Bir Yaşam belgeselini izledik ENKA Açık Hava Tiyatrosu’nda.

Devamını Oku
30.09.2025
Seçkin bir kalem: Seçkin Selvi

Ödülün benim için önemli olan ikinci anlamı da sosyal yaşamın her alanında var olması gereken eleştirinin, Demokles’in kılıcına hedef olan bir siyasi kimlik kazandığı günümüzde, eleştirinin ve eleştirmenin onurlandırılmasıdır. Onurlandım, gururlandım, çok teşekkür ederim.

Devamını Oku
16.09.2025
Ferhan Şensoy gideli beri...

31 Ağustos 2021: Ferhan Şensoy’un aramızdan ayrıldığı tarih. O gideli beri sıklıkla bugün aramızda olsaydı, ülke olarak içine düştüğümüz bu kaosu acaba nasıl yorumlardı diye düşünürüm.

Devamını Oku
02.09.2025
Robert Wilson: Geriye dönüp bakmak

31 Temmuz 2025’te, dünyanın sayılı tiyatro insanlarından biri olan yönetmen Robert Wilson New York’ta yaratıcı çalışmalarının tohumlarını attığı, genç sanatçılara alan açtığı Water Mill Center’da, evinde vefat etti.

Devamını Oku
05.08.2025
Sevda Şener Hoca’ma saygı ve sevgi ile...

Prof. Dr. Sevda Şener 22 Temmuz 2014 tarihinde, 86 yaşında vefat etti.

Devamını Oku
22.07.2025
Bu nasıl bir ortam?

“Saygı” sözcüğünün içerdiği anlamlar, kapsadığı alanlar yok oluyor sanki birer birer. Başka ne olması beklenir ki zaten böylesi karanlık bir ortamda?

Devamını Oku
08.07.2025
‘Bir Babıâli Zirvesi’

Geçtiğimiz hafta, Beyoğlu’nda artık parmakla gösterilen tarihi binalarından biri olan Metro Han’da, Cumhuriyet gazetesi yazarı Zeynep Oral üstüne yapılmış olan Bir Babıâli Zirvesi belgeselini izledik. Belgeselin fikir babası ve yapımcısı gazeteci Nazım Alpman’ın yanı sıra; Habitat TV ve belgeselin yönetmeni Murat Toy, ekip arkadaşları ve de sevgili Zeynep’le o akıcı röportajı yapan Merve Küçüksarp Babıâli zirvesini bizlerle paylaşan isimler.

Devamını Oku
24.06.2025
Bir Oya Başak geçti dünyamızdan

Oya’nın o kendine özgü güzelim kahkahası çınlıyor kulaklarımda... Sıklıkla aklım Oya’ya kayar ve onun sıcaklığını, direncini düşünürüm. Dünyasına çarpan olumsuzlukları nasıl ötelediğini, insanı adeta eğiten olumlu duruşunu düşünürüm.

Devamını Oku
27.05.2025
Haldun Taner ustamıza selam...

7 Mayıs 1986 Haldun Taner’in 39 yıl önce aramızdan ayrıldığı tarih. Aslında aramızdan ayrılmış sayılmaz. Oyunlarıyla, öyküleriyle, denemeleriyle, eleştirileriyle her zaman yanımızda. Çağdaş tiyatromuzun bir büyük ustası. Sanat ve özgürlük onun çalışmalarının değişmez mottosu. Baskı ve sansür karşıtı, özgürlükten yana duruşuyla dünyamıza boyut katan bir “has insan” eğitmen, yazar, yorumcu...

Devamını Oku
13.05.2025
İnsanlar, mekânlar ve nesneler sahnede

İnsanlar, mekânlar ve nesneler sahnede

Devamını Oku
29.04.2025
Ionesco’nun eseri Tiyatro Oyunevi yapımıyla sahnede: ‘Kel Diva’ üstüne düşünceler

Ionesco’nun eseri Tiyatro Oyunevi yapımıyla sahnede: ‘Kel Diva’ üstüne düşünceler

Devamını Oku
15.04.2025
Olmuyor, olmuyor, olmayacak...

Olmuyor, olmuyor, olmayacak...

Devamını Oku
01.04.2025
‘Bir Kadın Uyanıyor’

‘Bir Kadın Uyanıyor’

Devamını Oku
18.03.2025
Hasan Âli Yücel’e saygıyla...

Hasan Âli Yücel’e saygıyla...

Devamını Oku
04.03.2025
Ümit Denizer’e geç kalmış bir veda...

Ümit Denizer’e geç kalmış bir veda...

Devamını Oku
18.02.2025
Yeni bir yıla girerken

Yeni bir yıla girerken

Devamını Oku
24.12.2024
Haldun Dormen 70. sanat yılı

Haldun Dormen 70. sanat yılı

Devamını Oku
10.12.2024
Bir kaynak kitap: Cumhuriyetin 100. Yılında Tiyatromuz

Bir kaynak kitap: Cumhuriyetin 100. Yılında Tiyatromuz

Devamını Oku
26.11.2024
Geyvan McMillen’e sevgiyle...

Geyvan McMillen’e sevgiyle...

Devamını Oku
12.11.2024
Cumhuriyetin yüzü

Cumhuriyetin yüzü

Devamını Oku
29.10.2024
Tiyatro müzeleri buluşuyor...

Tiyatro müzeleri buluşuyor...

Devamını Oku
16.10.2024
Suna Keskin: Tiyatroya adanmış bir yaşam

Suna Keskin: Tiyatroya adanmış bir yaşam

Devamını Oku
15.10.2024
Eğitimin amacı nedir?

Eğitimin amacı nedir?

Devamını Oku
17.09.2024
‘Hatırlayamadıklarımız’

‘Hatırlayamadıklarımız’

Devamını Oku
03.09.2024
Bir kez daha ‘Merhaba’ Genco Erkal...

Bir kez daha ‘Merhaba’ Genco Erkal...

Devamını Oku
06.08.2024
ENKA Sanat’ta ‘Geçen Gün’

ENKA Sanat’ta ‘Geçen Gün’

Devamını Oku
23.07.2024
Gerçeklerle yüzleşmek: ‘Sivas ‘93’

Gerçeklerle yüzleşmek: ‘Sivas ‘93’

Devamını Oku
09.07.2024
Neler oluyor bize?

Neler oluyor bize?

Devamını Oku
11.06.2024
Eğitimin özüdür aydınlık kafalar...

Eğitimin özüdür aydınlık kafalar...

Devamını Oku
14.05.2024
‘İnsan biriktirmek...’

‘İnsan biriktirmek...’

Devamını Oku
30.04.2024
Kopenhag: Bellek, belirsizlik ve sorgulamalar

Kopenhag: Bellek, belirsizlik ve sorgulamalar

Devamını Oku
23.01.2024
Ayla Algan’ın ardından...

Ayla Algan’ın ardından...

Devamını Oku
09.01.2024
Söz ve müzikle ÖZGÜRLÜK

Söz ve müzikle ÖZGÜRLÜK

Devamını Oku
26.12.2023
Mekâna özgü bir oyun...

Mekâna özgü bir oyun...

Devamını Oku
12.12.2023
27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ardından! ‘Çocuklar gibi şendik...’

27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ardından! ‘Çocuklar gibi şendik...’

Devamını Oku
28.11.2023
Hakikati aramak...

Hakikati aramak...

Devamını Oku
14.11.2023
100 yıl kutlamalarının ardından...

100 yıl kutlamalarının ardından...

Devamını Oku
31.10.2023