Kazanınca dünyanın en önemli; elenince ‘Acımadı ki, acımadı ki Kupası’nda, grup maçlarının tamamlanması için son düzlük… Gönül ‘maçlar kıran kırana geçiyor, heyecan dorukta’ yazmak isterdi. Ama gelin görün ki, hayaller, bir kez daha gerçeklerin acımasızlığı altında eziliyor! Bu girizgâhtan anlayacağınız üzere, C grubunun ‘önemli’ maçında 1461 Trabzonspor karşısındaki Beşiktaş, ancak ‘uykudan önce’ programı kadar heyecan verici. Oysa ki kadrolar çerçevesinde iki taraf da ciddiye almış maçı. Dizilişler, taktikler her şey yerli yerinde. Tek fark var: Maç ağır çekimde oynanıyor. Bunun bir nedeni 1461’in son derece temkinli, özellikle savunmada açık vermeden oynamaya çalışması.
Buna karşılık genelde oyunu önde kurmayı seven, rakibine baskı yapan Beşiktaş’ın, bu özelliğini canı istediğinde kullanacak gibi gözükmesi. Bu nedenle gayet sakin ve pozisyonsuz geçen ilk yarının ancak son dakikalarında oyunu biraz canlandırıyor, nitekim bu yarının ilk ve tek uzatma dakikasında da Kerim Frei’n ‘inceci’ asisti ve Sosa’nın vuruşuyla golü buluyorlar.

Son vuruş eksikti
İkinci yarı biraz daha hızlı başlıyor. Net denemese de iki takım da daha fazla pozisyon buluyor.Özellikle 1461, akıl dolu pozisyonlar buluyor ancak son vuruşlardaki heyecanının kurbanı oluyor. Bu heyecanı 66’da Yüksel, oyuna 5 dakika önce giren Gökhan Töre’den çaldığı topla kendi pozisyonunu ve sonra da golü imzalıyor. Gol Beşiktaş’ı hareketlendiriyor. Rakip kaleye yığılıyor, son derece iyi mücadele eden 1461’i maçın geneline göre bunaltıyorlar ama son vuruşlarda pek etkili olamıyorlar. Bu çekişmeden galip çıkan taraf olmayınca son düdük, hem puanları paylaştırma hem de çok daha heyecanlı olması beklenen son maçın habercisi olma görevini üstleniyor.