Yolun tam köşesinde duruyor Galatasaray... Öyle bir köşe ki, dönünce iyice kararabilir hava, yolun sonu gözükmez... Ya da güneş açar, güzel günleri vaat eder... Nitekim mesele önceki 3 maçta kaybedilen puanlar değil. O puanların nasıl kaybedildiği! Galatasaray, bunun bilincinde başlıyor maça. Organize değil, baskılı değil. Sadece hızlı! Ama 14’te Kubilay’ın ayağından gelen golle kesiliyor hızı. Bu sefer yenilen golün etkisi, tepkiyi getiriyor.
20’den itibaren Galatasaray, Bursaspor’u hapsetmeye başlıyor. Sonunda da Sneijder’in başlattığı gayet şık bir atağın ardından, Podolski’nin asisti ve Yasin’in vuruşuyla golü imzalıyor. Bu golün önemi, sadece rakibin şevkini kırması değil! Nefis bir paslaşma, şık bir organizasyonla ağları bulması. 55’te kazanılan serbest vuruşla Sneijder’in imzaladığı mükemmel gol, kara bulutları tamamen kaldırıyor. Bu dakikadan sonra, Bursaspor’un çabalarına rağmen sahnede artık sadece Galatasaray var! Nitekim 90+1’de, sonradan oyuna giren Eren’in golü bunu teyit ediyor. Ligimizde, diller hep ‘lig uzun maraton’ dese de yorumlar, şampiyonluğu bir galibiyetle getirip bir mağlubiyetle götürebiliyor!!! İşte tam da bu yüzden sadece ‘köşelere’ bakmalı Sarı- Kırmızılı camia, sezon sonuna kadar. Bu 3 önemli puanın teyit ettiği gibi.