Rotasyonun hem kelime anlamı hem de Fatih Terim’in kafasındaki anlamı ‘yer değiştirme’ olabilir. Öte yandan bu maç özelinde mecazi anlamlarından biri olan ‘karıştırma’ olarak çıkıyor karşımıza. Zira sadece kadrodaki oyuncular değil onların yerleri ve taktik diziliş de değişmiş bu maç özelinde. Fatih Terim, oturtana kadar hem kendisine hem taraftarına eziyet çektiren 4-1-4-1’i evde bırakmış. Onun yerine 4-5-1 düzeni var sahada. Daha doğrusu düzensizliği! 

Muhtemelen amaç, orta sahayı kalabalık tutarak, Marcao varken bile ‘SOS’ veren defansı rahatlatmak. Ancak bu rakip takımın her hızlı çıkışında kendini Galatasaray ceza sahasında bulmasını engellemiyor! Bilakis, henüz birbirine alışmamış Galatasaray kalabalığının arasından güzelce sıyrılıp geçiyorlar. Onların bu rahatlığına karşılık, Galatasaray rakip sahaya gitme konusunda o kadar becerikli değil. Çok etkili olmasa da pozisyon buluyorlar ancak son vuruşlarda başarılı olamıyorlar. 

Bu durumu tersine çeviren bir isim var sahada: Kerem. 26. dakikada zor pozisyonda yüzünü hızla kaleye dönerek şutunu atıyor ve önündeki defans oyuncusunu da kaleciyi de gafil avlıyor. Galatasaray açısından rotatif futbol bu kadar! Öte yandan golü yemeyi de ihmal etmiyor. Taç atışı ile başlayan bir pozisyonda, Randerslı oyuncular top yekûn Galatasaray ceza sahasına yerleşiyor. Orada hazır bulunan tüm Galatasaraylı defans oyuncularının ‘refakatinde’ 54. dakikada Lauenborg golü atıyor. 

Son düdükle anlıyoruz ki, Galatasaray’da ya ‘Ne de olsa İstanbul’da hallederiz’ düşüncesi hâkim ya da rotasyon başları da ‘döndürmüş’, ki durum ikincisiyse Fatih Terim’e bu sezon içinden tavşan çıkartacağı çok daha büyük bir şapka gerekiyor.