Ebru Kılıçoğlu

Yürek

06 Şubat 2020 Perşembe

Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final ilk maçına yedeklerin ağırlıkta olduğu bir kadroyla çıkıyor Galatasaray. Teoride büyük bir takımın yedek oyuncusu olmak, hem de bir çeyrek final maçında motive edecek bir unsur olmalı. Ancak G.Saray yedekleri açısından bu hep çıktıkları ve hep ikinci takımda oynadıkları bir antrenman maçı öneminde adeta… Orta sahadaki Lemina-Belhanda ikilisi, hem uyumlu değil hem de konsantre. Bu da direkt olarak oyun kalitesine yansıyor. G.Saray için oyun, ileriyle geri arasında kalitesi çok düşük hatta zaman zaman kopan bir wireless bağlantısı çerçevesinde gerçekleşiyor. Bu da bize keyifsiz ve riskli bir oyun olarak yansıyor. 

Alanyaspor’a gelince; öncelikle evinde olmanın sonrasında da birbirine alışkın ve disiplinli bir kadroyla sahada olmanın avantajını akıllıca kullanıyor. Kalabalık savunma anlayışıyla G.Saray’ın ataklarını daha fikir aşamasında engelliyor. Öyle bir tablo ki iki tarafın da gol atmakla ilgili bir niyeti de yok, ihtimali de... Belki 18. dakikada Jimmy Durmaz’ın uzaktan vurduğu şut direğe takılmasa G.Saray’ın kadrosu, ‘aaa biz bu oyunda gol de atacaktık değil mi?” diye kendisine gelecek… Olmuyor. Bunun yerine gol mesajını Alanyaspor alıyor. 20. dakikada Onur’un kullandığı köşe vuruşunu Bakasetas, güzel bir vuruşla tamamlayarak ilk golü imzalıyor. G.Saray’ın normalde yapması gereken, bir reaksiyon göstermek. Oyunun temposunu artırmak, yenilen golü telafi etmek. Onun yerine rakibe ‘ben oynamayacağım, sen oyna istersen’ mesajı veren oyun anlayışına devam ediyorlar. 55. dakikada oyuna 2. yarıda giren Fernandes’in vole golü de gelince G.Saray tarafı, ‘kapat’ düğmesine basıyor. Kenardan gelen müdahaleler de yetmiyor. Telafi ihtimali olan bir karşılaşma G.Saray adına… Ama ikinci maç da yedek kadronun ‘yürek’sizliğiyle başlayacaksa durumu gözden geçirmek gerekiyor. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sayılarla... 13 Aralık 2024
Üç ve altı 9 Aralık 2024
Denklem 2 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları