Maça, Sarı-Kırmızılı takım LacivertBeyazlı takımı konuk ederek başlıyor. Ancak 5. dakikada, kahverengi takım kahverengi takımla mücadele etmeye başlıyor! Zira Galatasaray’ın reklamlara konu olan, reklam oyuncularının çimenlerde ‘sırtlarını ısıttıkları’ süper modern stadyumunun zemini bir kez daha kara yenik düşüyor. Özetle zemin ve kar yağışı mücadeleye bir rakip olarak ekleniyor. Öyle de güçlü bir rakip ki bu, yer yer balçık, yer yer bataklık. Yer yer görüşü engelliyor yer yer topu! Bu da bütün oyun temposunu da ve düzenini de direkt olarak etkiliyor. Bu şartlarda başlıyor karşılaşma. İki takım da önce pas yapmaya çalışıyor ancak bunun pek de mümkün olmadığını anladıklarında, iş kaleyi görenin uzaktan şutlarla kaleyi yoklamasına dönüşüyor.

Galatasaray’ın maçın ilk yarısında defalarca denediği bu pozisyonların hemen hepsi net sayılabilecek tehlikeler yaratıyor. Ancak yine hemen hepsi kaleci Ertuğrul’a takılıyor. Ancak 9. dakikada, Muhammed Mustafa’nın kafa vuruşunu çıkartan kaleci, Kerem’i engelleyemiyor. Kerem ondan dönen topu tamamlayarak Galatasaray’ın golünü imzalıyor. İki takımın mücadelesi sonrasında da devam ediyor. Ancak çok ısrarcı değil her iki taraf da. Daha doğrusu zeminle mücadele, fiziksel mücadelenin önüne geçiyor. Kasımpaşa’nın pek pozisyon bulamadığı (daha doğrusu bulamadığı) maçta, onların pozisyonunu Muslera ile Marcao yaratıyor. Muslera’nın çıkışını Marcao perdeleyince Thelin’in vuruşu 51. dakikada ağlara gidiyor. Galatasaray’ın gol attıktan sonra rölantiye aldığı oyunu Fatih Terim, bu maçta kenarda başlattığı tüm silahlarını oyuna sürerek hızlandırmaya çalışıyor. Pozisyon zenginliği yok ama Kasımpaşa üzerinde bir baskı oluşturuyor. Nitekim bunun sonucunda Onyekuru’nun düşürülmesine çalınan penaltıyı Muhammed ağlara yollayıp Galatasaray’ı 89. dakikada öne geçiriyor. Uzatma dakikalarında Kasımpaşa’nın yaratmaya çalıştığı baskı sonuç vermeyince, Galatasaray hem zemini hem de rakibini yenerek üç önemli puanı hanesine yazdırıyor.