ABD’nin siyaset sahnesinde bu hafta yaşananlar politik bir gerilim filmi değil. 

Televizyonu kapattığınızda Amerika’nın iyilerle kötüler arasındaki mücadelesinin şanlı öyküsünü de izlemiş olmayacaksınız. 

Bu hafta Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) eski ABD Başkanı Donald Trump’ın evinde arama yapması dünya gündeminin en önemli haberlerinden biriydi. 

Trump’ın Florida eyaletinin Palm Beach kentindeki malikanesine FBI yetkilileri yasal bir arama emriyle baskın düzenleyerek evdeki bir kasayı kırarak açtı. 

Arama sırasında Trump Florida’daki evinde değil, New York’taydı. 

Bir yargıcın verdiği mühürlü arama kararının içeriği basına açıklanmıyor. 

Ancak FBI baskınının Trump'ın Beyaz Saray’dan ayrılırken yanına aldığı 15 kutu gizli devlet belgeleriyle ilgili olduğu biliniyor. 

ABD'nin resmi devlet kayıtlarının korunduğu ABD Ulusal Arşiv ve Kayıt İdaresi Şubat ayında Adalet Bakanlığı’ndan bu konuda soruşturma yapılmasını talep etmişti. 

ABD başkanları yasalar gereği görev sürelerince tüm yazışmalarını, resmi belgeleri ve mektupları Arşiv İdaresi’ne göndermek zorunda. 

İddialardan biri de Trump’ın bazı belgeleri yırttığı ve yok ettiği yönünde.

Trump FBI aramasını bir işgal olarak niteledi ve bu tür bir saldırının ancak ‘üçüncü dünya ülkelerinde’ olabileceğini söyledi. 

Bir ABD başkanının evinin ilk kez emirle aranmış olması Amerikan siyasetinin en sert kutuplaşmasını daha da tehlikeli bir hale getirebilir. 

Trump ve destekçilerine göre bu hamle Trump’ın 2024 başkanlık seçimlerinde aday olmasını önlemek için yapıldı. 

ABD Başkanı Biden yönetimi ise FBI soruşturmasının bilgileri dahilinde olmadığını, Adalet Bakanlığı’nın bağımsız bir yapı olduğunu söylüyor. 

Öte yandan FBI Başkanı Christopher Wray, Trump tarafından bu göreve atanmıştı. 

Haberin ardından Trump taraftarları protestolara başladı ve öfkelerini medya üstünden açıkça dile getiriyorlar. 

FBI’ın yürüttüğü kayıp ulusal kayıtlar dışında Trump’ın ilgilenmesi gereken başka ciddi hukuki suçlamalar da var.

6 Ocak 2021’de Trump destekçilerinin Amerikan Kongre binasına düzenledikleri baskın özel bir komisyon tarafından soruşturuluyor. 

Trump hakkında para transferi dolandırıcılığı, Georgia eyaleti seçim hilesi soruşturması, New York’ta vergi soruşturması ve bir tecavüz suçlaması gibi hukuki süreçler devam ediyor. 

Trump’ın mutsuz, öfkeli ve komplo teorilerine inanan destekçileri için tüm bu suçlamalar devleti ele geçirmiş gizli güçlerin oyunundan başka bir şey değil. 

Trump'ı destekleyen sosyal medya fenomenleri ABD'de bir iç savaşın yakın olduğu mesajlarını yayıyor. 

Becerikli Bay Trump’ın bir sonraki hamlesi çatırdayan Amerikan siyasetinin kaderini yönlendirebilir.