Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Sanatçı politik olmaz’
Oyuncu Nihal Yalçın Altın Portakal Ödül Töreni’nde ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ demişti.
Kadın olarak sahnede hazımsız erkekliğin saldırısının yanı sıra Yalçın’ın bu sözleri siyasi pozisyon aldığı gerekçesiyle hedef gösterildi.
Bir süredir sıklıkla tekrarlanan ‘sanatçı politik olmaz’ önermesi yeniden benzer ağızlardan gündeme taşındı.
İnsanların yaşam tarzlarına, kişisel seçimlerine, ifade biçimlerine ve birebir hayatlarına karışan bir yönetim altındaki ülkede bu tür bir yaklaşım şaşırtıcı değil.
Ancak altının çizilmesi gereken asıl mesele sanatçının ve sanatın bal gibi de politik olduğu gerçeğidir.
(Ülkede sıklıkla karıştırılan ‘sanatçı’ ve ‘ünlü’ terimleri arasındaki muazzam fark başka bir yazının konusu olsun.)
En başta doğduğunuz aile, çevre, mahalle, aşiret, şehir, sınıf, etnik köken, din, mezhep, dil, maddi ve manevi her türlü imtiyaz ya da engel sizi, ilk nefesinizi aldığınız anda politik yapının bir parçası yapar.
Aile içinde katı politik dinamikler içinde büyürsünüz.
Kadın, erkek, ya da ikili cinsiyet kimliği dışında olmanız o hiyerarşide nasıl konumlandığınızı belirler.
Bir kadın olarak hayatınızı çoğunlukla erkeklerin yönettiğini fark ederseniz.
Evde, okulda, işte, sokakta, hukukta ve ekonomide erkeklerin kuralları geçerlidir.
Flört, aşk, sevgililik, evlilik, tüm özel ilişkilerinizde mutlak eşitliğin pek de var olmadığını öğrenirsiniz.
Bir taraf diğeri üstünde maddi ya da manevi hakimiyet kurar.
Kişisel olan politik olduğu gibi şiddet de siyasi bir araçtır.
Toplumsal yapıda cinsiyet, yaş, ırk ve ait olduğunuz sosyo-ekonomik sınıfınız, eğitim fırsatlarını, kariyer seçimini ve fikir dünyanızı şekillendirir.
Çalışma hayatınızda ‘ekmek parası’ peşinde olmak ya da çalışmaya ihtiyacı olmamak doğrudan politikanın meselesidir.
Yönetici elit ve çevresine beşli yedili maaşların nasıl dağıtıldığını göre göre kendi pozisyonunuzu belirlersiniz örneğin.
Konforlu yaşamak için iktidarla kol kola girmek ya da yandaşlığı reddetmek de politiktir.
Mevcut rejimden memnun olmak, göz yummak, susmak, önüne bakmak politik olduğu kadar, sistemi değiştirme arzusu da politiktir.
Sanatınızı icra etmek isterseniz mesela, iktidarın yanında kadraja girmek için boynunuzu uzatmanız, el sıkışmanız ve sonra bol haneli fonlara ulaşmanız da politik tercihtir.
Hatta bunları yapmayı reddeden sanatçıları, iktidar medyası üstünden ‘politik olmakla’ suçlamak da bariz bir politik yöntemdir.
Belli topraklara doğan bir sanatçı, kökleri, çocukluğu, dili, acıları, dertleri ve ruhuyla o siyasi yapının ayrılmaz bir parçasıdır.
Din adamlarının politikacı olduğu bir ülkede sanatçıların apolitik olmasını salık vermek politikanın dik alasıdır.
Kuşkunuz oluştuysa gidereyim;
Bu yazı da kayda geçen her yazı gibi kasten politiktir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği