Atatürk ve ayrımcılığa karşı direnmek

30 Mart 2018 Cuma

Sevgili okurlarım, gittikçe yoğunlaşan baskılardan dolayı, çevremde, Cumhuriyet ve Demokrasi adına artarak yaygınlaşan bir karamsarlık gözlemliyorum.
Kendinizi umutsuzluğa kaptırmayın:

Umutsuzluk, teslimiyetin bir adım öncesidir.
İktidarın bütün baskılarına ve ülkeyi iki yüzyıl eskiye, feodal bir topluma geri götürme çabalarına karşın, Cumhuriyet ve Demokrasi filizleri artık her yerde.
Bugün size bu tür filizleri temsil eden iki kitaptan söz edeceğim.

***

Birinci kitap, Ahmet Taner Kışlalı’nın “Atatürk’e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği” adını taşıyor.
Kırmızı Kedi Yayınevi, çok doğru ve anlamlı bir karar vererek, değerli akademisyen, sevgili dostum, Demokrasi Şehidi, Ahmet Taner Kışlalı’nın bütün eserlerini yayımlama kararı vermiş.
Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı:
Yılmaz bir Atatürkçü...
Ve iyi bir Solcuydu.
Zaten bu niteliklerinden dolayı öldürüldü.
Dizinin bu ilk kitabı dört bölümden oluşuyor:
Kemalizm Üzerine
Demokratik Sol-Sosyal Demokrasi Üzerine
Güneydoğu Sorunu Üzerine
Kültür, Siyaset ve Ordu Üzerine
Kışlalı’nın bu kitabı Günümüz Türkiyesi’nin sorunlarına, hem geçmiş, hem de gelecek açısından, Demokrat bir Atatürkçü’nün gözüyle ışık tutan bir yapıt.

***

İkinci olarak sözünü etmek istediğim kitap Prof. Semih Gemalmaz’ın muhteşem bir HUKUK ve DİRENİŞ çalışması.
Bu kitap hakkında değerli Hukuk Tarihi Profesörü Ahmet Mumcu şunları söylüyor:
Daha bir hafta önce piyasaya çıkan bu yapıtın yazarı meslektaşımız Prof. Dr. Mehmet Semih Gemalmaz. Adı ise yalnız hukukçuları değil her aydını ilgilendirip heyecanlandırır:
“Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kadınlara, Çocuklara ve Azınlıklara Karşı Ayrımcılık-Nedenleri, Kapsamı, Sonuçları ve Buna Karşı Direnme Stratejileri”
Sayın Gemalmaz özellikle İnsan Hakları konusunda Türk Hukukuna çok büyük hizmetlerde bulunmuştur.
Hele “İşkence” ve “Türkiye’de Ölüm Cezası” adlı yapıtları hukukçuların, kriminologların, psikolog ve sosyologların asla vazgeçemediği kaynak yapıtlardır.
Yazar şimdi yukarıda adını verdiğimiz son yapıtı ile yalnız bizim değil tüm toplumların derdi olan “şiddet” olayına eğilmiş; ama bizim toplumsal yapımız açısından.
Ben bunca yıllık bir araştırmacı olarak, bu yapıttaki ayrıntılı, titiz ve son derece bilimsel çalışmaya gerçekten hayran kaldığımı belirtmek isterim.
Bu tür çalışmalar çok, ama çok ender... Ama insanda olumsuzluklar içinde bir umudun yeşermesini de sağlıyor.

***

Sevgili Ahmet Mumcu’nun dediği gibi:
Bu tür çalışmalar insanda yeni bir umudun yeşermesini sağlıyor!
Antidemokratik baskılara, Cumhuriyet karşıtlığına, ayrımcılığa, teslim olmak yok:
DİREN CUMHURİYET...
DİREN DEMOKRASİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları