Soruşturmalar başladıktan sonra, AKP iktidarı rüşvet ve yolsuzlukların üzerine gitmek yerine, soruşturmayı yapan polisleri ve savcıları görevden aldı...
Kendisine ilişkin soruşturma yapılmasını engellemek için polise ve savcılara yeni kurallar koydu, yeni yönetmelikler çıkardı...
Hem emniyeti hem de adaleti işlemez hale getirdi...
Böylece zaten pek çok kurumunu yozlaştırdığı devlet, bütünüyle çökme noktasına geldi!
12 Eylül 2010 refendumuna destek veren “Yetmez ama ‘evet’çiler” artık boyunlarını nasıl kasabın bıçağına uzattıklarını gördüler, ama artık çok geç:
Bu depremin kimi yutacağı belli değil...
AKP cenahından da, Cemaat kesiminden de çok telefat olacak gibi görünüyor...
Ve bu arada olan, vatandaşa ve onun ayakkabı kutularına giren paralarına oluyor!

***

Rüşvet ve yolsuzluk olayının ikinci dalgasını soruşturan Savcı Muammer Akkaş, dosyanın kendisinden alınmasından sonra bir açıklama yaptı ve özetle şöyle dedi:
“... Hem başsavcılık üzerinden hem de yargılama kararlarını uygulama durumunda olan adli kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir.
Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir.
Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkân verilmiştir...”
Tüyler üpretici bu açıklamalardan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı da bir basın açıklaması yaptı, başka korkunç iddialarda bulundu:
“... Bırakalım telefonla faksla bilgilendirmeyi, iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var.
Kayıtlara başka isimler girilmiş ya da hiç kaydedilmemiş.
Bir savcı isterse yırtar yok eder, isterse işleme koyar, bilen gören yok...
... Medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturmalar böyle orta yerde yapılabilir mi? Medyaya aktarmak suç değil mi?..”
Kamuoyu, bu açıklamaların şokunu yaşarken HSYK’den bir başka dehşet açıklama daha geldi:
Adli Kolluk Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’n 2. ve 3. maddelerinin yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile anayasanın ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) ilgili hükümlerine açıkça aykırı olduğu ifade edildi.
Ve son olarak da Danıştay bu yönetmeliğin yürütmesini durdurdu!

***

Devleti çökerten bu deprem, 12 yıllık AKP iktidarının eseridir...
Sonuçlarının onarılması yıllar alacaktır...
Şimdiden çalışmaya başlamak gerekir!