Gezi Parkı Direnişi’nin arkasında aranan komplo, nihayet Eskişehir-Ankara treninde, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’nun karşısına mı çıktı?
Gezi Parkı Direnişi için, Otpor’dan Zello’ya, CNN’den BBC’ye, faiz lobisinden bankacılara, Yahudilere kadar garip hedefler üzerinden hayali komplolar üreten kafalar, elbette kendilerine muhalif gördükleri kişiler için de gerçek komplolar düzenleyeceklerdi...
Çünkü “komplocu kafa”, insanı pençesine alan ve hem her yerde komplo aramasına hem de her yerde komplo kurmasına yol açan bir tür hastalıklı düşünce biçiminin tutsağıdır!

Öykü uzun ama çok kısa olarak özetleyelim:
Daha önce, Kabataş’ta, ellerinde deri eldivenler, başlarında bantlar olan, üstleri çıplak, 70-100 kişilik bir grubun, türbanlı bir anneye, bebeğinin yanında saldırdığı ve kadın bayıldıktan sonra da üzerine idrar yapıldığı biçiminde bir öykü anlatıldı...
Ama bu öykünün gerçekliği bir türlü kanıtlanamadı...
Sonunda, uçan sineğin bile kayda alındığı İstanbulumuzun valisi, ellerinde bu olaya ilişkin bir görüntü olmadığını bildirmek zorunda kaldı.
Dolmabahçe’deki camide içki içilme öyküsü de aynı akıbete uğradı:
Yüreğinde Allah korkusu olan müezzin, terör şubesinde altı saat sorgulanmasına karşın, böyle bir olaya tanık olmadığını söyledi.

Derken, değerli gazeteci ve yazar İlhan Taşcı, çarşamba günkü bir haberinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun, türbanlı bir kadını taciz ettiğine ilişkin iddialara verdiği yanıtı yayımladı...
Haberin tam metnini, iddialarla ve öteki gelişmelerle birlikte, pazartesi günü internet sitemde aktaracağım.
Habere göre, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu, olayı ‘tam bir komplo’ olarak niteliyor.
Bir AKP’li bakan yardımcısının eşi olduğu anlaşılan şikâyetçi kadın ise tacize uğradığında ısrar ediyor ve elbette komplo iddiasını yalanlıyor...
Annem, kötülük yaparken foyası meydana çıkanlar için “Allah ayağına dolandırdı” derdi!
Bakalım bu olayda Allah kimin ayağına neyi dolandırdı?