İhsanoğlu Neyi Test Edecek?

20 Haziran 2014 Cuma

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP ve MHP tarafından ortak aday olarak önerilmesi, ezberleri bozdu, AKP’nin bugüne kadar, din üzerinden başarıyla sürdürdüğü düşmanlık ve kutuplaştırma stratejisini boşa çıkardı.
Bu arada CHP’nin içi karıştı...
Yandaş yazarlar da şaşkın, ne yazacaklarını bilmiyor, şimdilik CHP’nin karışması üzerinden prim yapmaya çalışıyorlar.

***

Hiç kuşkusuz bu adaylık, CHP ile MHP arasında bir “Demokratik rejim ittifakının” göstergesi ve çok önemli...
Ama Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığının ortaya koyduğu yapısal bir başka soru ya da sorun var:
Müslümanlıkta laiklik olabilir mi?

***

Müslümanlık, Hıristiyanlıktan altı yüz yıl sonra geldi...
Bu yenilik ona uzun süre, Hıristiyanlığa karşı önemli bir avantaj sağladı...
Derken Hıristiyanlık, Rönesans ve Reform’u yaşadı, kanlı savaşlardan sonra, din ile siyaseti ayırdı, laiklik ilkesini benimsedi.
Müslümanlık ise Türkiye Cumhuriyeti dışında, ne Rönesans, ne Reform’u yaşadı, ne de laikliği uyguladı.
Böylece, altı yüz yıllık avantaj, İslam Âlemi’nin, Hıristiyanlığın altı yüz yıl önceki ortaçağ zihniyetinde kalmasıyla, dezavantaja dönüştü.

***

Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik bir hukuk devleti yapısıyla, İslam Âlemi içinde bir mücevher gibi parladı...
Ama bu mücevherin parıltıları, Türkiye’de dinden beslenen fırsatçıları ve İslam dinini, kendi otoriter rejimleri için kullanan Ortadoğu’daki diktatörleri rahatsız etti...
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti deneyimi, onlar için doğrudan bir tehdit oluşturuyordu.

***

Sonunda, dini kendi siyasal çıkarları için kullanmak isteyen iç ve dış güçler, ciddi bir çalışmayla, Batılı güçleri de aldatarak Türkiye’de iktidara geldiler...
Ama maskeleri çabuk düştü:
Hem Batılı güçler aldatıldıklarını anladılar...
Hem de, Atatürk Devrimleri sayesinde demokrasinin, laikliğin, hukuk devletinin nimetlerini tadan halkın yarıdan çoğu, iktidarın otoriter uygulamalarından, yağma, rüşvet, yolsuzluk olaylarından ve geri gidiş çabalarından bıktı.
İktidarın en büyük kozu ise, Müslümanlığı altı yüz yıl geride bırakan din istismarı olarak öne çıktı.

***

İşte şimdi Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ortak adaylığı, İslam dinini, Türkiye Cumhuriyeti’nde yeniden evrensel bir teste tabi tutuyor:
Ya demokratikleşerek çağdaşlaşmak ya da ortaçağın karanlık, kanlı koridorlarında hapsolmak...
İşte mesele bu!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları