Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kanada’da Atatürk’ü anlatırken
Sevgili okurlarım, bugün Kanada’da Toronto’da Toronto Üniversitesi’nin Isabel Bader Tiyatro salonunda Turkish Society of Canada (Kanada Türk Derneği) tarafından düzenlenmiş bir toplantıda Atatürk’ü anlatacağım ve temin edebildikleri kitaplarımı imzalayacağım.
Elbette içeride yatan ve dışarıda olmakla birlikte haksızlık ve hukuksuzluklara uğrayan Atatürkçüleri, Atatürk’ü sevenleri ve hatta sevmeyenleri de bu arada Atatürk karşıtlarını bile unutmadım...
Çünkü Hak, Hukuk ve Adalet herkese, her zaman, her yerde gerekli...
Dilerim Atatürk’ü sevmeyenler ve Atatürk karşıtları bile benim onların da haklarını, hukuklarını savunduğumu fark etmiş ve bu gerçeği artık nihayet görmüşlerdir.
Bugünkü adaletsizliklerin, haksızlık ve hukuksuzlukların çözümünün Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyetin yeniden “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”nin güvencesi olan:
Bağımsız, siyasal iktidarın bütün eylem ve söylemlerini Anayasa’ya göre denetleyen...
Partiler ve iktidar karşısında tarafsız ama Anayasa’yı korumakta taraf olan bir yargının...
Yeniden kurulmasına ve işletilmesine bağlı olduğunu...
Bıkmadan, usanmadan bir kez daha hatırlatmak için bu yazıyı yazıyorum.
***
Bugünkü konuşmamı aşağıda açıklayacağım mantık silsilesi içinde yapmayı planlıyorum.
Toplantının nasıl geçtiğini ise yarın, www.kongar.org adresli internet sitemde, oraya özgü olarak her Pazartesi günü yazdığım GÜNCEL başlıklı yazımda okuyabilirsiniz:
Atatürk’ü anlayabilmek ve anlatabilmek için önce insanlık tarihini, insanlık tarihi içinde özellikle dinler tarihini ve devrimleri iyi bilmek gerekir.
Elbette bu bağlamda, Selçuklu-Osmanlı ve özellikle Cumhuriyet tarihini, savaşlar, siyasal rejimler ve devrimler açısından iyi bilmek, özümlemiş olmak gerekmektedir.
Ancak bu bilgilerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün acımasız tarihsel süreçleri nasıl tersine çevirerek emperyalizmi bu topraklarda nasıl mağlup ettiğini, tarihsel süreçlerin ve emperyalizmin karşı konulmaz gücüne nasıl boyun eğdirdiğini anlayabilir ve anlatabilirsiniz.
***
Önce insanlık tarihini iyi bilecek ve iyice özümlemiş olacaksınız:
Toplayıcılık-Avcılık Dönemi’ndeki göçebe toplumları...
Tarım Devrimi’yle ortaya çıkan feodal din-tarım imparatorluklarını...
Endüstri Devrimi’yle oluşan ulusal devletleri...
Bilişim Devrimi’nin ulusal devletler üzerindeki etkilerini...
Öğrenmiş...
Bu değişme süreçleri hakkındaki siyasal, kültürel, toplumbilimsel, teknolojik, ekonomik ve sınıfsal bilgileri sindirmiş olacaksınız.
Bu değişme süreçleri bağlamında, siyasal tarihi, devrimler tarihini ve dinler tarihini iyi bileceksiniz.
Yahudilik, Budistlik, Hıristiyanlık, Müslümanlık dinlerini...
Bu dinlerin mezheplerini ve farklı uygulamalarını...
Bu dinlerin birbirleriyle savaşlarını ve kendi içlerindeki kanlı iktidar hesaplaşmalarını...
Siyasal tarih içinde dinlerin, mezheplerin rolünü iyi anlayacaksınız.
Din ve siyaset ilişkilerini devrimler tarihi açısından özümlemiş olacaksınız.
Elbette İslam tarihini bütün öteki dinlerin tarihleriyle birlikte, siyasetteki rolünü anlayarak en ince ayrıntılarına kadar bileceksiniz.
Selçuklu-Osmanlı-Cumhuriyet tarihini çok iyi özümlemiş olacaksınız.
Bu tarihin, insanlığın gelişmesi içindeki yerini, katkılarını, eksiklerini, öteki toplumlarla ve devletlerle olan ilişkilerini, rolünü iyi değerlendirmiş olacaksınız.
***
Bu genel bilgileri iyice sindirdikten sonra, özellikle Amerikan, Fransız, Rus ve Türk Devrimlerini çalışacaksınız.
Siyasal akımları, Sömürgeciliği, Liberalizmi, Yeniliberalizmi, Kapitalizmi, Yenikapitalizmi, Emperyalizmi, Yeniemperyalizmi, Faşizmi, Marksizmi, Leninizmi, demokrasiyi öğreneceksiniz.
İşte ancak ondan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun merhametsiz tarihin ellerinde son nefesini nasıl verdiğini, Sevr Antlaşması’na nasıl mahkûm edildiğini anlayabilir...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece Kurtuluş Savaşı’yla değil, Atatürk Devrimleriyle de bu acımasız tarihe Trakya ve Anadolu’da nasıl diz çöktürdüğünü ve Lozan ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün öteki devrim süreçlerinden ne denli farklı olduğunu görebilirsiniz!
***
Ben aile ve toplumsal değişme üzerinde uzmanlaşmaya çalışan bir toplumbilim öğrencisi olarak akademik hayatımın çok önemli bir bölümünü Türkiye’nin Cumhuriyet Devrimi’ni ve elbette onun lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’ü öğrenmeye ve anlamaya vakfettim.
Hâlâ da bilgilerimin çok eksik olduğunu fark ediyorum; bu nedenle de bıkmadan, usanmadan, okumaya öğrenmeye devam ediyorum.
Kahrolsun, tarih boyunca insanlığın özgürlük ve eşitlik savaşımını önlemek için bütün haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve zulümleri yapanlar...
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk:
Yaşasın O’nun temellerini attığı Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!