Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şık, Orwell, Üster ve 'Özgürlükler Yargıcı'

08 Temmuz 2012 Pazar
\n

Önce cuma günü Medyatavada yer alan Ahmet Şık haberine bakalım:

\n

ABD gazetesi Washington Timesta yayınlanan Luke Montgomery imzalı, Büyük Birader, Türkiyeyi yine ziyaret ediyorbaşlıklı makalede, Eğer bir insan hakkı aktivistiyseniz zaman her zaman 1984tür. 4 Temmuz 1984ü hatırlamak için güzel bir gündürdiyerek gazeteci Ahmet Şıkın 3 Temmuzda çıkan Pusu-Devletin Yeni Sahiplerikitabına dikkat çekti.

\n

Luke Montgomery, Pusu-Devletin Yeni Sahiplerikitabı, 3 Temmuzda yayınlandı ve bunu kutlamak için çok boş zamanı olan ve adalet duygusu zayıflamış bir savcı, Silivriye yeni bir iddianame sunarak Şıkıtehdit ve kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret etmek gerekçesiyle suçladıdedi.

\n

Montgomery, Orwellin kâbus gibi hükümetlerin kontrol vizyonu yılda yüzlerce defa gerçeğe dönüşüyor. 3 Temmuzda ise Türkiyede ortaya çıktıgörüşünü dile getirerek, Devlet yetkililerine hakaret edilebilir mi? Bu bir suç mudur?diye sordu.

\n

Bu bana bir ya da iki Obama şakasını hatırlattıdiyen Montgomery, Mahkûm olmuş bir suçluyla öğlen yemeğine Obama ne der?’, ‘Bir bağış yemeğidir’. ‘Obamanın kabinesiyle bir hapishane arasındaki fark nedir?’, ‘Biri vergi kaçıranlar, şantaj yapanlar ve toplumu tehdit edenlerle dolu, diğeri tutuklular için inşa edilmiş bir yapıdırifadelerini kullandı.

\n

ABDde politikacılara hakaret edenlere dava açılmadığını hatırlatan Montgomery, ‘Belli ki bir yıl hapis Şıkı boyun eğmeye zorlayamadıderken Fazıl Sayın da İslama hakaret ettiği için soruşturmayla karşı karşıya kaldığının altını çizdi.

\n

***

\n

Montgomerynin gönderme yaptığı Büyük birader, Orwellin 1984 adlı kara ütopya kitabındaki yöneticidir.

\n

1984te, dünya Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya olarak üç devlete bölünmüştür, kitap Okyanusyada geçer.

\n

Burada insanlar, devlete egemen olan parti tarafından sürekli izlenir. Her yerde hem yayın yapan, hem de bulundukları yerdeki ses ve görüntüleri merkeze taşıyan tele-ekranlar vardır.Büyük biraderbu yönetimin başıdır.

\n

İnsanların düşünceleri ise Yenisöylemdiliyle biçimlendirilir. Çünkü bu dil bireyleri sadece partinin istediği biçimde düşünmeye ve düşüncelerini de bu biçimde ifade etmeye koşullamaktadır.

\n

Zaten ayrıca bir Düşünce poliside kurulmuştur. Devletin ya da devleti denetleyen Partinin belirlediği düşüncelerin dışına çıkanlar, mevcut düzeni sorgulamaya çalışanlar bu polis tarafından izlenir, yakalanır ve işkenceden geçirilerek beyinleri yıkanır, düzeltilir.

\n

Parti görüşlerinin yani devlet düzeninin egemenliği çiftdüşünyöntemiyle sağlanır. Çiftdüşündüzenini kuran ve işleten egemen partinin sloganları şunlardır:

\n

Savaş barıştır.

\n

Özgürlük köleliktir.

\n

Cahillik güçtür.

\n

***

\n

Orwellin bu muhteşem totaliter düzen eleştirisini Celal Üster yeniden Türkçeye çevirdi ve başına da Bir İnsanlık Karabasanıbaşlığıyla harika bir çözümleme yazdı.

\n

1984ü, yirmi yaşındayken ikinci kez okuduğunda Mamak Askeri Cezaevinde olduğunu belirtiyor ve kendi yaşamıyla romanın kahramanı Winstonun yaşamı arasındaki koşutluğa işaret ederek şunu söylüyor:

\n

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, benim yaşadığım hücreler ya da koğuşlardan başka bir şey değildi.

\n

Montgomery, günümüz Türkiye’sinde bu trajedinin yeniden yaşanmakta olduğuna işaret ediyor!

\n

***

\n

Montgomerynin Ahmet Şıkın kitabı üzerine yazısı olmasa da bugünkü yazımda yine Orwelle ve 1984e gönderme yapacaktım:

\n

Nedeni de, güya özel yetkili mahkemeleri kaldıran, ama aslında bunları aynıyla, daha da yaygınlaştırarak iktidarın yeniden yapılandırmasına olanak veren yeni yasada, tutuklama kararlarını vermek üzere Özgürlükler Yargıcıdenilen özel bir yargıcın görevlendirilmesi.

\n

Tutuklamalara Özgürlükler Yargıcıkarar verecek!

\n

2012 Türkiyesinin 1984 Okyanusya’sındakiçiftdüşünve düşünce polisisistemi ile yenisöylemdilini çağrıştırması için daha güzel bir örnek olabilir mi?

\n

(Yazıyı bitirdikten sonra, belki kırkıncı kez, bir hata yapmış olmayayım diye yeniden okurken, son cümlede sorduğum soruyu da yeniden düşündüm ve aklıma değişik bir yanıt geldi:

\n

Evet olabilir: Bu hükümetin atadığı ve yıllarca uyum içinde çalıştığı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğun, emekli olduktan sonra Terör örgütü üyeliğindensuçlanarak hapse atılması!”)

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları