Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Üniversite HocalarıKahraman OlmakZorunda Değildir
Bir ülke düşünün ki, bilim yapmak ve düşüncelerini açıklamak ancak kahramanların cesaret edebileceği bir iş olsun!
\nNe yazık ki Türkiye, ancak ortaçağda din egemenliğindeki devletlerde görülen, ya da günümüzde totaliter rejimlerle yönetilen ülkelerde yaşanabilecek böyle bir sorunla karşı karşıya.
\nAKP iktidarı, ülkedeki üniversiteleri ve bilim kuruluşlarını da tam bir baskı altına aldı…
\nBir yandan üniversiteleri, 1981’de kurulan YÖK aracılığıyla sustururken, öte yandan TÜBİTAK’ın tam siyasal denetim altına alınması yetmiyormuş gibi Türkiye Bilimler Akademisi’ne de el koydu!
\nVe bu arada yayıncı Ragıp Zarakolu ile birlikte, Prof. Büşra Ersanlı terör zanlısı olarak tutuklandı.
\n***
\nÜlkenin içinde bulunduğu terör ve deprem felaketleri arasında güme giden, sol.org.tr adresinde yayımlanan şu haber aslında pek çok şeyi açıklıyor:
\n“Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü’nün talimatı ile kurulan komisyon, Dilovası’nda anne sütünde ve bebeklerin dışkısında ağır metaller bulunduğu yönünde sonuçlar içeren bilimsel araştırmayı ‘henüz bilimsel bir dergide yayınlanmadan önce kamuoyuna açıkladığı’ gerekçesiyle Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na uyarı cezası verdi.
\nHamzaoğlu, karara itiraz edeceğini ve bilimsel verileri sorumluluk hissettiği halkla paylaşmayı sürdüreceğini söyledi…”
\n***
\nHani bir söz vardır:
\n“Ağacın kurdu içindedir” derler…
\nÜniversiteleri ve bilimi denetlemek isteyen askeri darbeler ve otoriter eğilimli iktidarlar, bu isteklerini yine üniversite içinden buldukları kişilere yaptırdılar ve yaptırıyorlar.
\n12 Eylül döneminde, 1982 Anayasası’ndan bile önce, Prof. İhsan Doğramacı gönüllü olarak öne çıkıp, YÖK’ü kurmuş ve tüm üniversiteleri siyasal iktidarın emrinde büyük bir ilkokula dönüştürmüştü.
\n1982 Anayasası’nı yapan komisyonun başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı’nın bütün engelleme çabalarına karşın, YÖK’ü, yeni anayasanın içine güzelce ve yetkilerini her yere yayarak yerleştirmişti!
\nTam o sırada, yaşadığı disk sorunundan dolayı yatak koydurduğu Hacettepe’nin üst katındaki çalışma odasında yatarken geçmiş olsun ziyaretine gittiğimde, ellerimi iki elinin arasına alarak “Sen çok büyük adam olacaksın, gel bana bu işte yardım et. Üniversiteleri birlikte düzenleyelim” demişti.
\nBenim YÖK’ün yapısına itiraz etmem üzerine de şöyle devam etmişti:
\n“Bir kişiye itaat edersin, bin kişiye emir verirsin! İlkeler zaman içinde değişir, en azından uygulamaları farklı olur. Oysa doğru insan her zaman doğru kararlar verir. Sen ilkelere mi inanacaksın, insanlara mı?”
\nPek doğal olarak inanmamı istediği insan kendisiydi:
\nBeni 25 yaşımda Hacettepe’ye alan, Sosyal Çalışma Yüksekokulu’nu kurduran ve oraya müdür yaparak henüz doktoram bile yokken Senato toplantılarına sokan, Hacettepe’nin kurucusu ve her şeyi büyük hoca İhsan Doğramacı!
\nBu konuşmanın yapıldığı sırada YÖK Yasası çıkmış, daha Resmi Gazete’de bile yayımlanmadan Milliyet Sanat Dergisi’nin başında olan Zeynep Oral tarafından bana ulaştırılmıştı ve YÖK hakkında Türkiye’de yazılan ilk eleştiri yazısını dergiye göndermiştim bile!
\nDoğramacı’nın sorusuna çocukça ve dürüst bir yanıt verdim:
\n“Babam bana insanlara değil, ilkelere göre hareket etmeyi öğretti. Ben zaten YÖK’ü eleştiren yazımı yazdım bile!” dedim.
\nHoca’yı tanıyanlar bilir, asla vazgeçmez:
\n“Olsun, sonra da başka bir yazı daha yazar översin, sen benim yanıma gel, şu işi birlikte yapalım” diye ısrar etti.
\nDüzenlenen forumlarda birlikte, öğrencilerin üniversite yönetimlerinde yer alması gerektiğini savunduğumuz İhsan Doğramacı’ya utana sıkıla “Beni bağışlayın, ben bu işte yer alamam” dedim ve geçmiş olsun diyerek odadan çıktım.
\n(Bu serüvenin ayrıntılarını ve gerisini pazartesi günü internet sitemde anlatacağım.)
\n***
\nAKP, gerek muhalefet döneminde gerekse iktidarda, çeşitli defalar YÖK’e karşı olduğunu belirtmişti.
\nAma iktidarını sağlamlaştırıp, YÖK’e de hâkim olunca birden tavrı değişti:
\nYÖK artık AKP’nin bir organı gibi, üniversitelerin üstündeki denetimini arttırarak sürdürüyor…
\nTabii bu arada kadrolaşmalar da tamamlanıyor.
\nTürkiye’de artık özgürce bilim yapmak, düşüncelerini açıklamak yeniden bir kahramanlık işi oldu.
\nVay o ülkelere ki, bilim insanları kahraman olmak zorundadır!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke