Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Derinleşen Küresel Kriz, Ücretli Emek ve Sermaye
Bu haftaki Ekonomi Politik’te sizlere Bağımsız Sosyal Bilimciler’in 2011 Raporu’nu tanıtmak arzusundayım. (*) Yirmiye yakın yazar ve araştırmacının katkılarıyla hazırlanan bu kolektif ürün, 2000’li yıllardaki son ekonomik bunalıma gidiş sürecinde ve bunalım yıllarında “Türkiye’de emeğin durumu”na odaklanmakta. Ekonomik ve siyasal olgular, bu durum değerlendirmesinin altyapısını oluşturuyor.
\nRaporun Giriş bölümünden birlikte okuyalım:
\n“Kapitalizm 60-80 senelik uzun dönemli devrevi salınımlarından birinden geçmekte. Bu salınımın yansıma biçimleri sadece ulusal gelir düzeyinde daralmalar ve istihdam kayıplarından ibaret kalmamakta; emeğin ücret ve sosyal kazanımlarında kalıcı tahribata yol açmakta; ulusal maliye sistemlerinde oluşan derin açıkların karşılanması için devletin sosyal işlevlerinin daha da daraltılmasını öngörmekte; istihdam biçimlerini parçalamakta; emeği enformalleştirilmiş iş biçimlerine mahkûm etmekte ve sosyal dışlanmışlık üretmektedir. Dolayısıyla, mevcut kriz dalgasını yakından tahlil edebilmek için küresel ekonominin sadece ulusal büyüme ve istihdam rakamlarını incelememiz yetersiz olacaktır. Kapitalizmin uzun dönemli salınımının durgunluk/daralma aşamalarını içeren mevcut konjonktür, içinde sıcak savaş ve terör unsurlarını da barındıran ve uzun zamana yayılmış bir belirsizlik ve durgunluk dönemini yansıtmaktadır. Bu nedenle bu çalışma boyunca, kapitalizmin 1970’li yılların ortalarından başlayarak yayılan kriz dalgasının 2008/2010 arasındaki daralmasını ‘büyük durgunluk’ sözcüğü ile karşılamaktayız.”
\n“‘Büyük Durgunluk’ denen olguya doğru giden süreç üzerine düşünürken iki gelişmeyi daha değerlendirmek gerekiyor. Birincisi, küreselleşme ve finansallaşmanın hızlandırdığı tüketim tutkusu, gezegenimizin gıda, su ve enerji kaynakları üzerinde yıpratıcı basınç yaratarak, kaynak tedariki sorunu yaratmaya başlamıştır. İkincisi, ABD hegemonyası gerilerken, şekillenmeye başlayan yeni sermaye birikim ve tüketim merkezlerinden ve buralarda yoğunlaşan siyasi kapasitelerden gelen basınçlar ABD-Avrupa merkezli dünya sisteminin dengelerinde ve verili gıda ve enerji düzenlerinde yıkıcı etkiler yaratmaktadır.”
\n“Sözünü ettiğimiz gelişmeler, sınıf mücadelelerinin ve büyük güçler arası rekabetin giderek sertleşeceğini, emperyalist kaynak denetimine yönelik stratejilerin giderek daha fazla gündeme geleceği bir döneme girdiğimizi ve ‘Büyük Durgunluğun’ bir ‘Büyük Kargaşaya’ dönüşme olasılığının arttığını düşündürüyor.”
\n***
\nBağımsız Sosyal Bilimciler 2011 yılı raporu on bölümden kurulu. İncelemenin birinci bölümü, 2000’li yılların “büyük durgunluk”unu karakteristik çizgileriyle betimliyor. İkinci bölümde “küresel kriz”in giderek “küresel istihdam krizi”ne dönüştüğü gözleminden yola çıkılarak, “istihdam yaratmayan büyüme” ile “güvencesiz/enformal/kayıtdışı” çalışmanın Türkiye’ye özgü süreçler olmadığına dikkat çekiliyor. Üçüncü bölümde, bunalım yıllarında Türkiye’de verimlilik ve bölüşüm ilişkileri ayrıştırılarak, Marksgil artık değer ve kâr oranlarının 1988 sonrasındaki seyri irdelenmekte.
\nDördüncü bölüm ise, Türkiye’nin çalışan kesimlerine ilişkin detaylı bir durum saptaması sunmakta. Beşinci bölümde emeğin uluslararası hukuktaki konumundan yola çıkılarak, Türkiye’de çalışma hayatını düzenleyen mevzuat, çalışanların sendikal hakları ve sendikalaşma düzeyine ilişkin gözlem ve değerlendirmeler sunuluyor. Altıncı bölümde yer alan anlatı, TEKEL işçilerinin (Türkiye’de işçi sınıfı hareketinin yeni bir yükselişini simgeleyen) 2009-10 direnişi ve bunun öncülleri üzerine kurulmuş. 2000’li yılların giderek tarımda küçük üreticiliğin tasfiyesine ve tarım emekçilerinin yoksullaşmasına varacağı anlaşılan siyasal ve kurumsal düzenlemeler yedinci bölümde ele alınıyor. Sekizinci bölümde, 2000’li yıllarda uygulanmasına geçilen Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın eleştirel bir değerlendirmesi yapılmakta.
\nDokuzuncu bölümde de 2009-11 Türkiyesi’ndeki makroekonomik gelişmeler, ödemeler dengesi ve kamu maliyesi bağlamında gözden geçirilmekte, 2008-9’daki hasıla ve istihdam kayıplarının büyüklüğü ile 2010 “toparlanma”sının kırılganlığı ve sürdürülemezliği vurgulanmakta.
\n***
\n“İktisatçının gerçek problem alanı piyasa değil, toplumdur” görüşüyle yola çıkan Bağımsız Sosyal Bilimciler raporu, onuncu ve sonuç bölümünde “emekçilerin kolektif hakları için mücadele etmelerinin önündeki tek engelin yasal çerçeveler olmadığını” vurgulamakta; ve “1980 sonrası yaşanan dönüşümün bugün de hâlâ başat konumunu koruyan özelliklerinden birinin sınıf-temelli siyasete son vermek olduğunu” anımsatarak, emekçileri ve emek saflarında yer alan aydınları yeniden sınıf-temelli siyasi mücadeleye davet etmektedir.
\n____________
\n(*)“Derinleşen Küresel Kriz, Ücretli Emek ve Sermaye”, Yordam Kitap, İstanbul: 2011
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Savunma sanayi firmalarının ürünleri, Din dersinde!
- Mükemmel koca olan 4 burç
- Metin Külünk'ten, Şimşek'e 'fotoğraflı' uyarı
- Akşener'den kurultayda 'veda' konuşması
- Erdoğan'ın ABD ziyareti ertelendi!
- Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan KDV zammı
- Arda Güler ilk 11 çıktı ve golünü attı!
- Tekkede mürit mi yetiştiriyorsunuz?
- Korhan Berzeg’i arama çalışmalarında yeni bulgu!
- Milli sporcu ağaca asılı halde bulundu