Berlin Oda Orkestrası’nı yöneten Kevin Griffiths’in adını zamanla daha çok işiteceğiz

* Steve Reich Topluluğu’nun kurucusu, Basel Collegium Musicum’un sanat yönetmeni ve birinci şefi Kevin Griffiths, Türkiye’de çok sevilen, hatta biraz da bizden sayılan şef Howard Griffiths ve viyola sanatçımız Semra Griffiths’in oğlu. İş Sanat’taki konserde, gençlik fırtınasıyla enerjik bir konser yönetti.

İş Sanat’ta önceki akşam Kevin Griffiths’i şef kürsüsünde izlemek bizler için güzel bir sürpriz oldu.
Kevin, Türkiye’de çok sevilen, hatta biraz da bizden sayılan Howard Griffiths ve viyola sanatçımız Semra Griffiths’in oğulları. Howard, yıllarca Ankara Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’nda ve opera orkestrasında viyola çaldı, Avrupa orkestralarında ünlü bir şef oldu.
Konser programlarında eğitici ve sevimli yapıtlarla, özellikle çocuklara ama bir o kadar da büyük dinleyicilere seslenir. On yıl Zürich Oda Orkestrası’nın şefliğini yaptı, halen Brandenburg Şehir Orkestrası’nın sanat yönetmeni. Sayısı 70’e yaklaşan CD’si var, durmadan yeni kayıtlara ve yeni projelere imza atıyor. Türk bestecilerine ve Türk yorumcularına önemli bir yer ayırıyor. Nice bestecimizin yapıtlarını Avrupa’da önemli orkestralara çaldırtıp CD yaptı, Fazıl Say ve Pekineller gibi solistilerimizle büyük projelere imza attı.
Semra ve Howard’ın oğulları Kevin Griffiths de Londra’da müzikle dolu bir evde dünyaya geldi. Önce keman çaldı, sonra orkestra şefliği okudu. George Hurst, David Zinman ve Sir Colin Davies gibi büyük isimlerle çalıştı. 2010 yılında Uluslararası Sir George Solti Şeflik Yarışması’nda ikincilik elde edince müzik çevrelerinin dikkatini çekti.
Ardından ünlü Orchestra of the Age of Enlightenment’ın genç şefleri arasına girdi. Çağdaş bestecilere özel bir yer ayıran sanatçı, Londra’da Steve Reich Topluluğu’nun kurucusu, Basel Collegium Musicum’un sanat yönetmeni ve birinci şefi. Avrupa’nın hatırı sayılır orkestralarını yönetirken o da babası gibi özellikle çocuklara ve gençlere yönelik açıklamalı programlar düzenliyor.
İş Sanat’taki konserde baştan sona bir Mozart programı vardı: Lucia Silla Uvertürü, 25. Piyano Konçertosu ve 41.Senfoni. Aralarında fagot sanatçımız Selim Aykal’ın da yer aldığı Berlin Oda Orkestrası genç, fırtına gibi bir topluluk. Kevin de kendi içindeki gençlik fırtınasıyla, enerjik bir konser yönetti. Zaman içinde ayrıntılarda daha olgunlaşacak ve onun adını çok işiteceğiz.
Piyanist Paul Lewis’i yıllar önce Alfred Brendel’den duymuştum: “Kendi kuşağı içinde müthiş bir gelecek vaad ediyor” demişti. Derken Paul Lewis’in adı müzik dergilerinde, CD kataloglarında artarak duyulmaya başlandı. Özellikle Beethoven yorumculuğu ona ayrıcalık kazandırdı. İstanbul’da çalacağını duyunca nice müziksever soluğu İş Sanat’ta almıştı. Doğrusu bu müthiş piyanistten biraz daha özenli bir dinleti beklerdik. Kimi teknik hatalar, kimi tempo farklılıkları, hele bis olarak Liszt’ten 1 dakikalık bir parça seçmesi bizi şaşırttı. Gelecek sefere bir Beethoven resitaliyle gelmesini dileriz.