İki maçlık zorunlu aradan sonra Quaresma yine ilk on birde. Yani Beşiktaş, Quaresma’nın şişirme toplarına muhtaç. Nereden nereye? Sonuçta takımın rakip savunmayı şaşırtabilecek tek oyuncusu Adem. Onun da yardımlaşabileceği oyuncular yok. Takım oyunu olmayınca top kayıpları da kaçınılmaz. Ve karşılaşma her türlü sonuca açık. Zaten top serseri mayın gibi oradan oraya dolaşıyor. Yine de Kayseri’nin topu daha bilerek kullandığı ortada. Bu durumda duran toplar tek umut Kartal için. Nitekim ilk yarının sonlarına doğru kazanılan bir korner atışından gelen topu her işin peşinden koşan Atiba filelerle buluşturuyor. Sakatlanan oyuncularıyla erken değişiklikler yapan Kayseri yine de Beşiktaş kalesini ciddi zorlamayı sürdürüyor. Ancak ani ataklar Beşiktaş’ı pozisyonlara sokuyor; Q7 kaçırıyor -sürpriz değil- ama Kravets kaçırmıyor, Deniz kaçırmıyor. Atiba’nın 2. Kayseri golünde hatası var ama Atiba da bir yere kadar. Zaten Beşiktaş’ın bu sistemi -daha doğrusu sistemsizliği- her oyuncuyu bitirir. Gol araması gereken Beşiktaş’ta yapılan oyuncu değişiklikleri ise evlere şenlik. Yaratıcı orta sahası olmayan takım nasıl pozisyon bulsun. Güneş son dakikalara girerken Oğuzhan’ı hatırlıyor. Caner’in uzaklardan vurduğu topla beraberlik geliyor ama bu da kimseye yaramıyor. Beşiktaş’ta çöküş sürüyor.