Gülengül Altınsay

Prestij için

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Gidilecek son deplasmanda Osmanlıspor karşısında Beşiktaş. Şampiyonluk ümitleri bitmiş olarak. Ve hem sakatlar hem de cezalılar nedeniyle neredeyse yedek bir kadroyla sahada. Zaten ceza alma konusunda birincilik Siyah - Beyazlılar’a ait. Ama en fazla faule maruz kalan takım da yine Beşiktaş. Yaman bir çelişki yani.
Eksiklikler nedeniyle savunmaya koyacak adam kalmayınca Güneş “Elimde bunlar var” deyip sol beke Necip’i ve stopere de Medel’i koymuş.
Ama zorunluluktan(!) da olsa Oğuzhan-Tolgay ikilisinin birlikte olması güzel. Fakat bu kez de Atiba yok orta alanda. Osmanlıspor’un durumu kritik olduğundan maça daha çok asılacağı baştan belli. Maçın 6. dakikasında golü buluyorlar zaten. Taçtan gol yenir mi, yiyor Beşiktaş. Medel’in hatasıyla defans arkasına atılan top buna sebep. Skor avantajını ele geçiren ev sahibi faullerini arttırıyor ve Tolgay sakatlanıyor, Mustafa giriyor oyuna. 2. yarı Necip orta alana, Lens sol beke geçiyor. Lens’ten sol bek yapmak “günümüzün futbolcusu her yerde oynamalı” mantığının sonucu değil. Beşiktaş’ta oyunu çevirebilmek çabası var ama yeterli değil. Vida, Lens gibi transferlerinin takımın kalitesini ne kadar düşürdüğü ortada. Ne ki 2. yarı Necip’in orta alana geçmesi, Mustafa’nın çabası ve Oğuzhan’ın harika pasları klasik oyun düzenine yaklaştırıyor Beşiktaş’ı. Ve ardı ardına gollerle skor 51’de 1-2 oluyor. Sadece 2. golde yaptığı asist bile Oğuzhan’ın ne kadar vazgeçilmez olduğunun kanıtı. Daha sonraki paslarını değerlendirebilen olsa skor değişecek. Ne ki skoru dengeleyen gol Serdar Gürler’in harika bir röveşatasıyla geliyor. Son sözü sonradan oyuna giren Love söylüyor ve Kartal 3-2 önde. 3 puan zorlanarak da olsa Beşiktaş’a gidiyor böylece. Osmanlı’nın nereye gideceği ise henüz muamma.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları