Sonunda TFF Sağlık Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mete Düren futbolun yeniden başlatılması konusundaki çekincelerini kapsamlı bir şekilde açıkladı da tüm kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkmış oldu.

Mete Düren, Sözcü gazetesine verdiği demeçte özetle kulüplerin geç kalmayalım arzusuyla yanlış işler yaptıklarını söyledi. “Devlet 3. evreye girildiğini açıklamadan takım antrenmanları başlatılamaz” dedi. Yani tüm tehlike ortadan kalktıktan sonra. Ayrıca eğer çalışmalar başlanacaksa da tüm takımın ve kulüp çalışanlarının kampa girmesi başka insanlarla temasın kesilmesi ve her gün test yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Tehlike geçmedi

Aslına bakarsanız bu kadar önlem bile futbolun başlamasıyla alınacak riskleri bertaraf etmeye yetmez. Bir şekilde daha önce bulaşı almış ama negatif gözüken kişilerin de hasta olma ve hastalığı yayma riski var. Pozitif çıkanların takımdan izole edilmesi de sorunu çözmüyor. Kalanların karantinaya alınması gerekiyor. Yani işinden çıkılmaz bir durum söz konusu. Ama net bildiğimiz bir şey var ki ancak fiziksel teması azaltarak bu illetin yayılmasını önleyebiliriz. Yani futbolu başlatmakta acele edersek büyük risk alırız.

Efendim “Almanya 16 Mayıs’ta futbolu başlatıyormuş, biz de niye 12 Haziran’da başlatmayalım ki” diyenler var. Kötü örnek örnek olamaz. Almanya kulüpleri kurtarmak için zorlama bir karar almış gibi gözüküyor. Ama işler orada da her an karışabilir. Çünkü bazı kulüpler de dahil kimsenin içi rahat değil. Korona testi pozitif çıkan Paderborn forması giyen 20 yaşındaki stoper Luca Kilian Almanya’da futbolun ne zaman başlayabileceği sorusuna “Ancak tüm tehlike geçtikten sonra” diye yanıt verdi mesela.

Aşk mı, nefret mi?

Çünkü bu iş çok ciddi bir iş. ÖyleTFF Başkanı Nihat Özdemir’in söylediği gibi hastalananlar oynamaz kalanlarla devam edilir mantığıyla olmaz. Tamam büyük baskı altındalar ama sağlık her şeyin önünde olmalı.

Kariyerleri bitebilir

Bulaşı alan oyuncuların bir daha futbol oynayamaz duruma gelmesi ya da akciğer kapasitelerinin azalması nedeniyle eski performanslarını kaybetme olasılığı da çok önemli bir sorun. Dolayısıyla hiç kimse insanların hayatlarıyla kariyerleriyle oynama hakkı olamaz, olmamalı.

Bakın Alman kardiyolog Tienush Rassaf “Korona tespit edilmemesine rağmen korona bulamış futbolcular kalp rahatsızlığı geçirebilir” diyor. Ne kadar doğrudur bilemem ama etkilerini çok iyi bilmediğimiz korona virüsüyle karşılaşma riskini özellikle şu dönemde azaltmak alınacak en iyi karar olur. Bu yüzden futbolun ne zaman başlayacağı kararını TFF’ye değil, sağlık kurullarına bırakmaktan başka bir yol yok gibi gözüküyor.

Peki futbol bir yıl oynanmasa ne olur? Aç mı kalırız, açıkta mı kalırız? Tamam futbolu çok seviyoruz ama futbol şu anda hiç de önceliğimiz gibi gözükmüyor.

Üstelik büyük riskler alarak futbolu illa ki oynatırsak, "futbol aşkı artar mı, yoksa aşk nefrete mi dönüşür" o da düşünülmesi gereken ayrı bir konu...