Siyaset sahnesi karışıktır. Bir yandan cumhurbaşkanı, aynı zamanda parti başkanı olan liderin, hâlâ geçerli ama ciddiye almadığı yasalarla uyuşmayan eylemi, öte yandan tehdit, şantaj karşısında boynu bükük kadroların sessizliği bu karışıklığın göstergelerinden birisidir. Pusuda birileri var, ama korkulu bir sığınaktalar. Dışarı çıktıklarında İkinci Dünya Savaşı bitmiş olacak. Bu “iç muhalefetin” nesnel bir değerlendirmede ciddiye alınması şimdilik gerekli değil. Ortaya çıksalardı kötü mü olurdu, hayır iyi olurdu, ama bunu onları kutsamak için değil, siyasete AKP açısından olumsuz bir etki yapabilirlerdi diye söylüyoruz. Yani umudumuz Gül değil!

***

Yeri gelmişken yöntemsel bir hatadan kaçınma zorunluluğuna “hariçten gazel” sayılmazsa dikkat çekmek istiyorum. AKP, MHP ya da yeni “İyi Parti” ile ilgili eleştirilerin, değerlendirmelerin dışarıdan yapılmasında yarar var. Sol’a düşen durumun nesnel analizidir. Bu analiz siyasetin nasıl ve ne yönde evrileceğinin kimi ipuçlarını gösterir. Öteki, gerçeği değiştireceği umulan ipucu ise Sol’un kendisidir. Bu yöntemsel hata, zaman zaman bu partilerle ilgili değerlendirmelerin, sanki neden beğenmediğimizi anlatma gayreti içindeymişiz gibi anlaşılmasına yol açıyor. Neden beğenelim ki!

***

Fark etmişsinizdir; bu partiler arasında CHP’yi ve HDP’yi saymadım. Çünkü bu iki parti daha farklı bir yaklaşımı gerektiriyor. Sol’un stratejik amaçları arasında önemli yer tutacağı anlaşılan bu partilerin içeriden ve içtenlikle eleştirilmesi yararlı olacaktır. Çünkü bu partiler içinde sağa, milliyetçiliğe yönelişi örgütleyenler olduğu gibi, Sosyalist Sol’a yakın, parti içinde ve kamuoyunda etkin bir kesim var. Bu kesim de yakından ve içeriden biliyor ki, Sol ve Sol’un yaklaşımları ile ortaklık kurulmadan AKP’nin yenilmesi mümkün değildir.

***

AKP’deki güç kaybının birden fazla nedeni var. Birisi de parçalanan MHP’den ayrılanların kurdukları partidir. Milliyetçi muhafazakâr, kapısı ırkçılığa açık bu parti, en azından şimdilik, AKP karşısında konumlanmıştır. Kaba hesap, sıkışan AKP, yerel seçimlerde alacağı sonuçlara göre savaş ve iç tehdit demagojisiyle seçimleri ertelemezse, bu partinin AKP’li bir Cumhurbaşkanı’nın seçilmesinin önlenmesinde etken olabileceğidir. Bu partinin gücünün ne olduğunu, politikasının ne yönde evrileceğini ise bilmiyoruz. ANAP taklidi olarak çıkan bu partinin barajı aşıp aşamayacağı da şimdilik meçhuldür.

***

Sol fazla bir zaman kalmayan önümüzdeki dönem görevlerini yalnızca kendi arasındaki polemiklerle değil, sınıfın teorik ve ama pratik gücüyle siyaset sahnesinde var olarak yapabilir. Kısacası Sol bir an önce seçim stratejisini geliştirerek birleşik bir güç olmalı, bu gücün formunu yaratmalı; genel olarak belli olan programını ortak hedefler olarak açıklamalı, halk sınıfları içinde güç kazanmak için yapılması gerekenlere mesai harcamalıdır.

***

Sol, “İyi Parti”nin sabıka kaydının zengin olduğunu biliyor. Siyaset sahnesine ne türden etkisi olacağını da ayrıntıları ihmal etmeden hesaba katacaktır. CHP ve HDP ile ise Hayır Cephesi’nin önemli güçleri olarak diyalog içinde kalınmalı, ilişkiler verimli işbirliğine dönüştürülmelidir. Alçakgönüllü bir politika izlemek, teorinin gücünü küçümsememek, ama siyasetin pratik bir iş olduğunu da unutmamak gerekiyor herhalde.
“Reel politik” mi öneriyorum? Hayır; o, gerektiğinde yalnızca taktik olabilir; strateji, daha vahimi ideoloji sanılırsa bataklığa giden yol olur.