Anıların Uğurladığı
Haydar Ergülen
Son Köşe Yazıları

Anıların Uğurladığı

04.06.2012 03:46
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

\n

\n

ODTÜde küçük bir grubumuz vardı, Funda, Yasemin, Şükran, Şeyda, Belgin, Haldun, Serdar, Gamze... Eftal ne zaman katılmıştı aramıza, aklımdan çıkmış. O zamanlar Yeni Türkü müzik grubundaydı ve sanıyorum Fundayı da sesini dinletmek üzere Derya Köroğluna o götürmüştü. Sonra Yeni Türküden ayrılıp Erkan Oban ve Tolga Çandarla birlikte Çağdaş Türküyü kurmuşlar. -muşlardiyorum çünkü ben o sırada askerdim ve Çağdaş Türkünün ilk karaplağı ya da uzunçalarıBekle Beniyi izin gelişi Ankarada Akif Kurtuluşun evinde dinlemiştim. \n

\n

O karaplakta benim sevgili okul arkadaşım Yasemine yoksulbir öğrenci ve şair adayı olarak yazdığım Yasemin İçin Küçük Bir Şarkı adlı şiirin,Yarın Gece adıyla okunmuş şarkısı vardı. Besteleyen Eftal Küçük, düzenleyen Erkan Oban, nam-ı diğer Dede ve okuyan Tolga Çandar: “Yarın gece gideceğim bu kentten/bir ırmağa yolcuyum sular çekiyor beni/yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok/sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri/sözüm yok işte yüzüm işte akşam/sesimde anıların sessizliği...Böyle başlıyordu şarkı ve o uzunçalarda Ahmet Telli, Yaşar Miraç, Ahmet Erhan, Ataol Behramoğlunun şiirlerinden bestelenmiş şarkılar da vardı. İkinci albümlerini de Delikanlıyaadıyla çıkardılar. Sonra topluluk dağıldı, Tolga Çandarı İstanbulda birkaç yerde dinledim, Erkan Obanla sık sık karşılaştım, Eftalle ise telefonla görüşür olduk. Çağdaş Türkünün iki delikanlısı Erkan Oban ve Eftal Küçük artık yok. Dedeyi yıllar önce, Eftali geçen hafta yitirdik, bizim küçük kayığımız da su almaya başladı böylece. \n

\n

1982’de İstanbula geldiğimde işsizdim, o günlerde sanki Diderotnun Alfabesini elbirliğiyle sürdürür gibi herkes ansiklopedi yazımında çalışıyordu. Kim bilir belki Aydınlanma da ansiklopedi furyasının sona ermesiyle bitmiştir. Ben de herkes gibi biraz bulaştım ansiklopedi işine. Ankaraya bir gelişinde tanıştığımız Raşit Çavaş beni Rekin Teksoya götürdü. Rekin abinin adını çevirilerinden, sinema yazılarından doğru duymuştum. Daha sonra da bunca ince, kibar bir insanla tanışmadım sanırım. Kızkardeşlerim Dilek ve Nazanı bir şiirimde anarken ikisi de ömrümün en kibar semtleri demiştim. Rekin abi için de aynıyla geçerlidir bu dizedeki duygu. Bazı çeviriler yoluyla maddeler yazmıştım onun yayımladığı Arkın Sağlık Ansiklopedisi için, doğum kontrol hapı, kan grubu, depresyon gibi maddeler... \n

\n

Sevdiğim adıyla Sinema Günleri, şimdiki adıyla İstanbul Film Festivalinde 20 yıl önce bir akşam. Artık bir rüya sinemasıolan Emek Sinemasında bir İtalyan filmi gösterilecek. Fellininin Ve Gemi Gidiyoru çoktan gitmiş ama, adından gemi geçen bir film bu da, filmi de yönetmenini de şimdi hatırlamam zor. Orta sıranın başında oturuyorum, filmin gösterimine katılacak yönetmenle Rekin abi salona girdiler, hepimiz bakıyoruz, tam yanımdan geçerlerken Rekin abi durdu ve benim şairolduğumu söyleyerek yönetmenle tanıştırdı. Yıllarca sinema günlerine gittim, filmleri kaçırsam da nisanları hiç kaçırmadım, o şenlik kaçar mı hiç, ama böylesi bir hoşluğu da bir daha yaşamadım.\n

\n

Dantenin İlahi Komedyasını çevirmişti, öyle etkilemişti ki çevirisi beni, bazen akşamları yüksek sesle okuyordum. İlk kedim Mısır 1 yaşındaydı ve kitabı okurken yanıma gelip beni dinliyordu. Bu komik anıyı Raşite anlatmış olmalıyım, o da Rekin abiye anlatmıştır umarım.\n

\n

İtalya onu kültür şövalyesinişanıyla ödüllendirdiği için böyle anılıyor şimdi ya, o nişanı almasaydı da şövalye diye anılacak bir insandı Rekin abi: Sessiz şövalye. Çevirileri, sinema yazıları, kitapları, sessiz bir dağ gibi. \n

\n

Anılar, anılar belki hepsi bir kelime.Edip Bey sonra da İnsan bazen ağlamaz mı bakıp bakıp kendine?der. Bilmiyorum kimdir anıların yerine olan, anılar kimi uğurlar, gidenleri mi kalanları mı? Ben her vedayla birlikte bir anıdan daha uğurlanmış sayıyorum kendimi. Kimsesiz kalmış bir çocuk gibi. \n

\n

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’in ‘İçeridekiler’ine...

Cumhuriyet’in ‘İçeridekiler’ine...

Devamını Oku
21.03.2017
Üvey Sayfa

Devamını Oku
14.01.2013
Cemali Mektup

Devamını Oku
07.01.2013
ODTÜ 'Üniversite'dir!

Devamını Oku
31.12.2012
Mevlana'dan Yunus'tan...

Devamını Oku
24.12.2012
Dünya Cemevi

Devamını Oku
17.12.2012
Tarzan Zor Durumda

Devamını Oku
10.12.2012
Kibir Korosu

Devamını Oku
03.12.2012
Sami Baydar'ın 'Dünya'sı

Devamını Oku
26.11.2012
Cumartesi Annem

Devamını Oku
19.11.2012
Zorunsuz Âşıklama (Ya da Eskişehir)

Zorunsuz Âşıklama (Ya da Eskişehir)

Devamını Oku
12.11.2012
Eskişehir'e Gidecek Olanlara Bazı Uyarılar

Devamını Oku
05.11.2012
Kırık Kalpler Müzesi

Devamını Oku
29.10.2012
Düşyazdım...

Devamını Oku
22.10.2012
Köşeden Köşeye...

Devamını Oku
15.10.2012
Split Işığı

Devamını Oku
08.10.2012
Yürürden Abdal, Gönülden Dağ,

Devamını Oku
01.10.2012
'Zamanın Farkında'

Devamını Oku
24.09.2012
Latife'nin Zeytin Ağacı

Devamını Oku
10.09.2012
Yeni Eylül

Devamını Oku
03.09.2012
Çocukluğun Ölümü

Devamını Oku
27.08.2012
Emirgân - Teşvikiye

Devamını Oku
20.08.2012
Yol Durumu

Devamını Oku
06.08.2012
Yazla Nişanlı

Devamını Oku
30.07.2012
Yaprak

Devamını Oku
23.07.2012
İki

Devamını Oku
16.07.2012
Yaz Diye...

Devamını Oku
09.07.2012
'Merdivende Üç Şair'

Devamını Oku
02.07.2012
Alican Geldi!

Devamını Oku
25.06.2012
Dün Hazirandı

Devamını Oku
18.06.2012
'Ama...'

Devamını Oku
11.06.2012
Anıların Uğurladığı

Devamını Oku
04.06.2012
Haftaya Haziran...

Devamını Oku
28.05.2012
Yaz Bir Şiir!

Devamını Oku
21.05.2012
Enis Batur'u Sevmek

Devamını Oku
14.05.2012
Eskişiir Eskişehir

Devamını Oku
07.05.2012
1'i Kırmızı...

Devamını Oku
30.04.2012
Salak

Devamını Oku
23.04.2012
Bir İstanbul Klasiği

Devamını Oku
16.04.2012
Köşeboşu

Devamını Oku
09.04.2012