Haydar Ergülen
Haydar Ergülen haydaree@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bahar Geldi!

30 Ocak 2012 Pazartesi
\n

\n

\n

\n

Bahar geldi, Gül sevindi!\n

\n

İkisi de özel isim olduğu için baş harflerini büyük yazıyorum. Oysa biri küçücük, daha iki haftalık bir kız, Bahar; diğeri ondan biraz büyük, Gül, babaanne.\n

\n

Eh bu başlığı atmak için de bundan uygun zaman olmazdı herhalde. Son yılların en şiddetli kışı yaşanırken Bahar geldidiye yazı başlığı yapmak her köşeyazıcısına nasip olmaz! Adıyla bin yaşasın, adının geçtiği yerde güller açsın, ağaçlar çiçeğe dursun ve dahi hem kabileye hem obaya hem de bu topraklara dirlik, bereket, iyilik ve aydınlık gelsin. Tıpkı şarkıda söylendiği gibi, Bahar gelsin, gül açılsın, etrafa neşe saçılsın. \n

\n

Kabile dediğim, bir avlu, bir kardeşlik bahçesi. Biz altı kardeş öyle hissettik başından beri. Bu yıl otuzuncu yılını kutlayan kabileye ilk Eren geldi, şimdi 30 yaşında, en yeni gelense iki haftalık Bahar Hanım. Cumhuriyet’in 75. yılı olan 1998de Radikal gazetesinde yazıyordum. 29 Ekimi kutlamak için Çocuklar Cumhuriyettir başlıklı bir yazı yazmıştım. Kabilede dört çocuktular; Hüseyin Eren, Alican, Nazlı Irmak ve Durul Ege: Bir araya geldiklerinde, bağırıp çağırıp kafamı şişiriyorlar elbette; ağlıyorlar, küsüp barışıyorlar, sonra gülüşüp yeni bir oyuna başlıyorlar. Ben onların her haline razıyım. Çünkü çocuklar cumhuriyettir ve cumhuriyet onların evidir, okuludur, parkıdır.” \n

\n

Çocukların cumhuriyetielbette bir düş: Daha özgürlükçü, eşitlikçi, insan haklarının eksiksiz uygulandığı; devletin değil halkın yararını önceleyen, insanların kul, köle, tebaa değil yurttaş sayıldığı; kimsenin dininden, dilinden, mezhebinden, dilinden, milliyetinden, kimliğinden, renginden, inancından, dünya görüşünden ötürü dışlanmadığı, ötekileştirilmediği, eşcinsellerin ayrımcılığa uğramadığı, azınlık ve çoğunluk sözcüklerinin sözlüklerden de, dillerden de çıkarıldığı; çatışma değil barış kültürünün egemen olduğu, düşüncelerinden ötürü kimsenin hapsedilmediği, hücrelerde çürütülmediği, yargılanmadığı; kantinlerde kola yasaklanırken öğrencilerin biber gazıyla beslenmediği, cezaevlerinin gazeteci ve öğrencilerle doldurulmadığı; kitapların yasaklanmadığı, çevirmenlerin Niye porno kitap çevirdin?diye polis tarafından sorgulanmadığı; töre cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddette hafifletici nedenlerle cezaların kuşa çevrilmediği; hayvanların da tıpkı insanlar gibi canlı olduğunun unutulmadığı ve onlara eziyetin geçiştirilmediği, işkenceye, işkence sonucu ölüme göz yumulmadığı; Türkiyenin asker devleti olmadığı gibi polis devleti de olmadığının unutulmadığı bir cumhuriyetten söz ediyorum. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti diye tanımlanan bir cumhuriyetten.\n

\n

O yazıyı yazdıktan 14 yıl sonra da bunları istediğime bakılırsa, Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023te, yani 11 yıl sonra da bunları istemeyi ve yazmayı sürdüreceğiz demektir, o günleri görürsek.\n

\n

Geçen 14 yılın o kadar da umutsuzluk dolu olduğunu söyleyemem. Arada iyi ve güzel şeyler de oldu. Kabiledeki çocuklar dörtten sekize çıktı. Deniz, Hasan Bilge, Nar ve Bahar. Bir de kabilenin en büyüğü Erenin Ulaşı var. Beşi Eskişehirde, dördü İstanbulda tam dokuz kardeş çocuğu. Çocukların cumhuriyetinin dokuz yurttaşı yani.\n

\n

Eski yazım şöyle bitiyordu: Onlar dört çocuk, kardeşliğin bahçesinde yetişiyorlar. Bu bahçenin adı cumhuriyettir; ağaçları, yaprakları, dalları, filizleri, kökleri, aynı toprak, aynı hava, aynı sudan beslenir. Onların renkleri, kokuları ve sesleri, cumhuriyet bahçesinin şenliğidir, esenliğidir. Türkiye Cumhuriyetinin 75. yılının coşkusu, anlamı ve güzelliğiyle içten dileğimdir: Çocuklara kıymayın efendiler, çünkü Cumhuriyet çocukların mutluluğuyla genç kalacaktır.”\n

\n

Dördün yerine dokuz, 75in yerine 89 koyun, o çocuklar, o yapraklar... için istediğim şeyler değişmiyor. Özgürlük, eşitlik, adalet. Devrim ve Tabiatşiirimin son dizeleriyle hoş geldin diyorum kabilenin en küçüğü Baharımıza: Adınız Irmak, Ege, Deniz/tabiattan çakan eski öğrencilerin suya hasreti, devrimsiniz!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları