Haydar Ergülen
Haydar Ergülen haydaree@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Canı Siyah

19 Aralık 2011 Pazartesi
\n

\n\n\n

Bazen yazı sadece başlığından ibaret olsa diye geçiririm içimden. Başlık, yazının kendisi olsa ve devamını kimse sormasa, ben de yazmasam, okuyan kendi halince, meşrebince sürdürse yazıyı, bir boşluğu paylaşsak! Çünkü bazen kelimeleri fazla yorduğumuzu düşünürüm, yazan yazarken okuyan okurken yorar yazıyı. Bir de hepimiz farklı bir anlama yorarız ya, o zaman işte canı çıkar kelimenin de, virgülün de, boşluğun da, yazının da. Canı çıkar da ne olur, küser mi bize yazı? Küssün isteriz, küsülü olmak iyi olduğundan değil ama küsecek biri olmak yine de iyidir. Eh bir bakıma da küsmek şımarmak değil midir?

\n

Şimdi kelimeyi, yazıyı şımartacak zaman değil. Ne zaman oldu ki derseniz de ne diyeceğimi bilemem. Kelimelerin de utandığı ne çok şey var, utanır ve yazılmak istemezler. Anlarım onları. Yazıya gönülsüz dururlar, Ağam bugün soğuk sudan bakıyor dediği gibi türkünün, soğuk sudan bakarlar. Ortalıkta görünmek istemezler. Çünkü ortalıkta olup bitenlerden ötürü hem üzülürler hem utanırlar.

\n

Ben şimdi onlardan iki tanesini seçiyor, yan yana getiriyor ve canı siyahdiye bir başlık yapıyorum. Canı siyah, çeşm-i siyah gibi bir şey mi? Âşık Mahzuni Şerifin unutulmaz türküsünde İşte gidiyorum çeşm-i siyahım/aramıza dağlar sıralansa dadiye ayrılık acısıyla arkasından gözyaşı yerine ömrünü döktüğü kara gözlü yâr mı? Dökülen ve sökülen bir ömür var, ayrılık acısı da var, fakat ne yazık ki aşktan değil bu acı. İşkenceden, ölümden, zulümden doğru bir acı.

\n

Canı siyah: Rengi de siyah olabilir. Buradaki siyahbir renk değil ama bir tür kader’, bir tür yazı’. Ne karaymış şu alnımın yazısı diye başlayan uzun havayı bilirsiniz. Oradaki gibi tıpkı. Alın yazısı kara yazılanların, içyazısı siyahla daha da koyulaştırılanların yazısı, kaderi, kederi. Canı siyah olanların canı acımaz, canı yanmaz, canı beyaz olanlar gibi acı duymaz, acıdan yorulmaz onlar. Tarihin kıyısında duranlar, kahramanlar safında anılmayanlar, olsa olsa bazen güruhbazen kitle en çok da toplulukolarak geçenlerdir ki onlar... Can Yücelin Şan verdiler ortalığa dedikleri de onların arasından çıkmaz, onlar olsa olsa can verdiler ortalık yerdediye anılırlar.

\n

Öyle de olur, canı siyah olanlar ortalık yerde can verirler. Hepimizin gözleri önünde. Dünyanın her yerinde, Türkiyenin her yerinde. Kimi vurun kahpeye!küfürleriyle alkollü ve konsomatrisolmanın bedelini öder karakollarda. Canı siyah olanın adı da siyahtır çünkü, sıfatı da. Onu aklayacak hiçbir şey yoktur. Kiminin de hem canı siyahtır hem rengi siyah, kaçakolarak geldiği bir ülkenin karakolundan göçmüş bir canı siyah olur öteki dünya adlı bir ülkeye. İlkine geçmiş olsun diyelim de ikincisine ne diyeceğiz, göçmüş olsun mu? Oldu bile. Geçti gitti, göçtü gitti.

\n

Canı siyahlar: Hem çoklar hem azlar. Dünya kadar kalabalık bir azınlık olanlar. Tarihin kuyularından ve koyularından bazen bir sesin gölgesi gibi simsiyah duyulanlar. Artık canının siyahı ruhuna geçmiş olanlar. Sesine, gözlerine, yüzüne, içine, varsa sonrasına, geleceğine, siyah kederi kaderine geçmiş olanlar. Nice yavuz kırımlardan, kıyımlardan, Dersimin kayıp kızlarından, sessizlikte yatan ölülerine, Maraşa, Çoruma, Gazi Mahallesine, Sivasa canı siyah olanlar.

\n

Yalnız yazamıyorum bu yazıyı. Hep birilerini yardıma çağırıyorum. Türküleri, uzun havaları, Âşık Mahzuni Şerifi, Can Yüceli, Turgut Uyarı: “Çünkü açlık çoğunluktadır/ ve ezecektir gücüyle dünyayı. Bilemiyorum öyle mi, canı siyah olanlar da çoğunluktadır ama dünyanın ezdiği de, üzdüğü de onlardır. Canı siyah olanın kanı da siyah olur ve kaderin kafiyesi varsa eğer simsiyah bir kederdir.

\n

Bu siyah yazı için yorduğum kelimelerden, aralarındaki boşluklardan, virgüllerden özür dilerim. Peki canı siyahlardan, yani canının değeri olmayanlardan kim özür dileyecek ve özrünün gereğini yerine getirecek acaba?

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları