Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Canı Siyah
\n\n\n
Bazen yazı sadece başlığından ibaret olsa diye geçiririm içimden. Başlık, yazının kendisi olsa ve devamını kimse sormasa, ben de yazmasam, okuyan kendi halince, meşrebince sürdürse yazıyı, bir boşluğu paylaşsak! Çünkü bazen kelimeleri fazla yorduğumuzu düşünürüm, yazan yazarken okuyan okurken yorar yazıyı. Bir de hepimiz farklı bir anlama yorarız ya, o zaman işte canı çıkar kelimenin de, virgülün de, boşluğun da, yazının da. Canı çıkar da ne olur, küser mi bize yazı? Küssün isteriz, küsülü olmak iyi olduğundan değil ama küsecek biri olmak yine de iyidir. Eh bir bakıma da küsmek şımarmak değil midir?
\nŞimdi kelimeyi, yazıyı şımartacak zaman değil. Ne zaman oldu ki derseniz de ne diyeceğimi bilemem. Kelimelerin de utandığı ne çok şey var, utanır ve yazılmak istemezler. Anlarım onları. Yazıya gönülsüz dururlar, “Ağam bugün soğuk sudan bakıyor” dediği gibi türkünün, soğuk sudan bakarlar. Ortalıkta görünmek istemezler. Çünkü ortalıkta olup bitenlerden ötürü hem üzülürler hem utanırlar.
\nBen şimdi onlardan iki tanesini seçiyor, yan yana getiriyor ve ‘canı siyah’ diye bir başlık yapıyorum. Canı siyah, çeşm-i siyah gibi bir şey mi? Âşık Mahzuni Şerif’in unutulmaz türküsünde “İşte gidiyorum çeşm-i siyahım/aramıza dağlar sıralansa da” diye ayrılık acısıyla arkasından gözyaşı yerine ömrünü döktüğü kara gözlü yâr mı? Dökülen ve sökülen bir ömür var, ayrılık acısı da var, fakat ne yazık ki aşktan değil bu acı. İşkenceden, ölümden, zulümden doğru bir acı.
\nCanı siyah: Rengi de siyah olabilir. Buradaki ‘siyah’ bir renk değil ama bir tür ‘kader’, bir tür ‘yazı’. “Ne karaymış şu alnımın yazısı” diye başlayan uzun havayı bilirsiniz. Oradaki gibi tıpkı. Alın yazısı kara yazılanların, içyazısı siyahla daha da koyulaştırılanların yazısı, kaderi, kederi. Canı siyah olanların canı acımaz, canı yanmaz, canı beyaz olanlar gibi acı duymaz, acıdan yorulmaz onlar. Tarihin kıyısında duranlar, kahramanlar safında anılmayanlar, olsa olsa bazen ‘güruh’ bazen ‘kitle’ en çok da ‘topluluk’ olarak geçenlerdir ki onlar... Can Yücel’in “Şan verdiler ortalığa” dedikleri de onların arasından çıkmaz, onlar olsa olsa ‘can verdiler ortalık yerde’ diye anılırlar.
\nÖyle de olur, canı siyah olanlar ortalık yerde can verirler. Hepimizin gözleri önünde. Dünyanın her yerinde, Türkiye’nin her yerinde. Kimi ‘vurun kahpeye!’ küfürleriyle ‘alkollü ve konsomatris’ olmanın bedelini öder karakollarda. Canı siyah olanın adı da siyahtır çünkü, sıfatı da. Onu aklayacak hiçbir şey yoktur. Kiminin de hem canı siyahtır hem rengi siyah, ‘kaçak’ olarak geldiği bir ülkenin karakolundan ‘göçmüş’ bir canı siyah olur öteki dünya adlı bir ülkeye. İlkine geçmiş olsun diyelim de ikincisine ne diyeceğiz, göçmüş olsun mu? Oldu bile. Geçti gitti, göçtü gitti.
\nCanı siyahlar: Hem çoklar hem azlar. Dünya kadar kalabalık bir azınlık olanlar. Tarihin kuyularından ve koyularından bazen bir sesin gölgesi gibi simsiyah duyulanlar. Artık canının siyahı ruhuna geçmiş olanlar. Sesine, gözlerine, yüzüne, içine, varsa sonrasına, geleceğine, siyah kederi kaderine geçmiş olanlar. Nice yavuz kırımlardan, kıyımlardan, Dersim’in kayıp kızlarından, sessizlikte yatan ölülerine, Maraş’a, Çorum’a, Gazi Mahallesi’ne, Sivas’a canı siyah olanlar.
\nYalnız yazamıyorum bu yazıyı. Hep birilerini yardıma çağırıyorum. Türküleri, uzun havaları, Âşık Mahzuni Şerif’i, Can Yücel’i, Turgut Uyar’ı: “Çünkü açlık çoğunluktadır/ ve ezecektir gücüyle dünyayı”. Bilemiyorum öyle mi, canı siyah olanlar da çoğunluktadır ama dünyanın ezdiği de, üzdüğü de onlardır. Canı siyah olanın kanı da siyah olur ve kaderin kafiyesi varsa eğer simsiyah bir kederdir.
\nBu siyah yazı için yorduğum kelimelerden, aralarındaki boşluklardan, virgüllerden özür dilerim. Peki canı siyahlardan, yani canının değeri olmayanlardan kim özür dileyecek ve özrünün gereğini yerine getirecek acaba?
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Edirne'de korkunç kaza