Güz Köşesi

03 Ekim 2011 Pazartesi
\n

\n

Görünüşte Açık Mektupyazıyorum ama, aslında bu köşe ne yaz köşesi ne kış köşesi, bu köşe güz köşesi. Pazartesileri yazdığım için mi böyle diyorum; yoo, günlerin de mevsimleri vardır elbet, mevsimlerin de günleri olduğu gibi, yani pazartesi hep güz değildir. Selim İlerinin öykümüze ve yalnızlığımıza kazandırdığı, bu arada Selim İleriyi de edebiyatımıza kazandıran Cumartesi Yalnızlığı da her mevsimde, fakat en çok da yaz günleri hissedilmez mi?

\n

Güz Herşeyi Bilir: Reklamdan, yazıdan, şiirden doğru kadim arkadaşım, kalender çelebidesem belki biraz tanımlayabileceğim Hulki Aktunçun bir öykü kitabı bu. Acaba güz hiçbir şeyi unutmazdiye sürdürsem mi o kitabın adını? Hem Hulkiye bu köşeden gecikmiş bir selam hem de özlem yerine. Şiir de geçer, öykü de geçer, güz de geçer, insan da geçer, iyilik ve insanlık geçmez. Dünya da geçse onlar kalır. Kimseyi kırmadan, yazısından sözüne, gülüşünden konuşmasına bir incelik içinde incelikler için yaşadığına hepimizin tanık olduğu Hulki Aktunçun ardından bu köşede bunları yazacağıma, bu pazartesi günü keşke yine onu okuyabilseydim... O ince dokunuşlu, sıkı dokulu yazılarını, zekice taşlamalarını, düşündüren sorularını. Meğer bu keyif de uzun sürmeyecekmiş. Bu köşe güz köşesi olacakmış ve ben ilk mektubumu, yine reklamdan, şiirden doğru kardeşim olan Seyhan Erözçelike yazacakmışım. Nâzım Hikmetin Hiçbir şey gideremez iç sıkıntımı dediği gibi, benim kederimi de hiçbir şey gideremese de, ilk yazımı hep Cumhuriyet okuru olan Seyhan için yazmak... Her şey yarım kalıyor, hayat, şiir, yazı, öyleyse bu cümle de...

\n

Yaz Başına Neler Gelir: Ankaradan, yazıdan, reklamdan ve elbette Metin Altıoktan doğru sevgili arkadaşım Füsun Akatlının ilk kitabı. 35 yıl önce tanıştık, Ersin Salmanın Ajans Adasında birlikte reklam yazarlığı yaptık. Öğlenleri herkes Nişantaşına yemeğe çıkardı, Füsunun bir transistörlü radyosu vardı, onu açar, cigarasını yakar, türküleri can kulağıyla dinlemeye başlardı. Ben de yan odadan mırıldanarak eşlik ederdim. En çok Ruhi Suyu severdi. 1985 filan olmalı, reklamcılar cazı, Tom Waitsi filan keşfedip dinlerken, ajansta bir yazarın türkü dinlemesi, belki bazılarına göre olacak şey değildi ama, beni sevinçten ağlatabilecek bir şeydi.

\n

Füsun bu güz köşesinde galiba iki ya da üç yazı yazabildi. Güz deyip geçmeyin, değme kışlar güzle yarışamaz bazen. Güz fırtınası, güz telaşı, güz ölüleri, güz darbeleri, ki biri 30 yıldır sürüyor, kıştan beter yapar hayatı.

\n

İşte bu köşe Füsundan Hulkiye, ondan şimdilik bana bir güz mektubu gibi sürüyor. Güzün mektubu da uzun olur, herkes bir ucundan yazar, bir türlü bitmez. Bitmesin diyelim, yazılsın, açılsın, okunsun.

\n

Sizin hiç babanız yandı mı?”: Cemal Süreyanın dizesini, yakılarak öldürülen şair babası Metin Altıok için uyarlayan Zeynep Altıok Akatlının sorusu bu. Madımak katliamına karşı yapılan anmalara devlet ne zaman tepki verecek diye merak ediyordum. Nihayet 2 Temmuz 2011de Sivasta bu kez biber gazıyla gözleri yaktılar. İnsanlarımızı yaktılar, canımızı yaktılar, ama gönlümüzü yakamayacaklar, bunu da iyi biliyorlar. Şimdi de deneyimli bir iletişimci olan Zeynepin Doğuş Üniversitesindeki işine son verdiler. Açıklamalar falan yapılıyor ama Allah aşkına kim inanır buna? Henüz 2.5 aydır çalışmakta olan bir insanın, hele bu insan Madımakla ilgili açıklamaları nedeniyle üniversite tarafından uyarılmışken, yeterli verim alınamadığı için işine son verildiğine kim inanır? 2 Temmuz bitmedi, yangın sürüyor, Zeynepin görevine de tam 12 Eylül günü son verilmiş, darbe de sürüyor işte!

\n

Orhan Alkayanın Tuz Günleri şiirini hiç sevmem, çünkü her şeyi açıklar! bize yapılanları gördüm, hepsini / bin ejder kuvvetinde kötüydüler / bir kuşak yok edilirse belki, çok yılın / öcünü alacaklardı; kim bilir haklıydılardiye başlar, bize yapılanları gördüm, hepsini / gül yanlış kokarsa tuz yakaya takılır diye biter.

\n

Bu güz köşesinden Füsuna, Hulkiye, Metin abiye, Behçete, cümleten selam ederim.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları