Yazla Nişanlı
Haydar Ergülen
Son Köşe Yazıları

Yazla Nişanlı

30.07.2012 03:31
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Fransanın güneyinde, Setede, dün hem en yakını hem de en uzağı olan Yahya Kemalle birlikte adı geçtiğinden mi ne, bir Ahmet Haşim baharı gelip kondu fikrime. Temmuzda mı diyeceksiniz, temmuzda gelip kondu, evet. Ahmet Haşimin kokulardan ve renklerden ve envai çeşit güzellikten oluşan şiirini anımsayınca, “gelip yerleşti demek onun baharına da haksızlık sayılır. Geldi, kondu, uçtu demeli ve bir kelebek etkiside bulunmalı bunda. Haşimin şiirini güzle, yazısını baharla düşünmek ilginç, tuhaf, değişik. Acaba insan ikiye bölününce mi birliğe ulaşmaya çalışır? Bölünerek çoğalmak, parçalanarak bütünleşmek. Haşimin yazısı ve şiiri bunları çağrıştırabilir mi ilk elden? İki büyük mevsimin kapısında durmanın tedirginliği ya da yetersizliği, belki de yetinme isteğidir bu. İkisinden kim, bilir? İki Haşim, iki resim, iki mevsim, iki kim.Haşimin şiiri insansız diye eleştirilir, toplumdan uzak diye. Acayip iklimlere, görülmemiş meyvelere, sunulmamış lezzetlere, uzak büyülü kokulara, yedi gökkuşağına değer; göğün, yerin ve suların birbirlerinin sevinciyle boyandıkları renklere, sevindiren ve sürdüren doğaya yakın diye de sevilmeliydi oysa. Hem doğaya yakın olmak insana yakın olmaktan da yakın bir şey değil midir? Aslolan geldiğimiz ve karışacağımız doğayla barışık yaşayacağımız zamanların şarkısını şimdiden duymak, şiirini bugünden düşlemek, yazısını da bir gelecek olarak anımsamaktır.Haşimi anımsatan bir şey daha: Setede Voix Vives”, Akdenizden Akdenize Şiir Festivalinde, Metin Cengizle Aynı göğün altında başlıklı bir konuşma yaptık. Orada, Türkiyede şiirin doğal bir şey olduğunu, bunun Çingenelerin dans edip şarkı söylemesine benzer bir doğallık olduğunu söyleyince onaylayan gülümsemeler gördüm yüzlerde.Temmuz sonunda Haşim. Baharla sözlü şiir. Yazla nişanlı yazı. Oysa nişanlılık da bir bahar hoşluğu değil midir? Nişanlılık bahardır, nişanlılar baharla sözlenmişlerdir. Bahara söz vermek, birbirine söz vermekten daha hoştur. Yoksa bazı sözler boştur, bazı sözler öyle karanlıktır ki gölgeleri bile yoktur, bazı sözcüklerin güneşin altında takma harfleri düşüverir, bazıları daha yazılıncaya kadar silinir, bazılarının sevinci dile gelmediği, bazılarının sevinci ise yazıya düşmediği içindir. Ben de bahara söz vermiş eski bir nişanlı olarak öyle sevinirim işte. Eski nişanlı için yazda, güzde, kışta, ne zaman söz verdiyse bahar o zamandır, yazın nişanı kendini zamanın ezici ağırlığından kurtarıp bahara taşır ve nişanlılar hep nişanlı kalır. Çingene ruh. Nişanlılık da Çingene eğlencesinden başka bir şey değil bence. Küçük bir ateş yakılır ve o ateşin hiç sönmemesi için ruhlar birer körük gibi açılır, içlerine aşk, sevgi, şefkat, merhamet doldurulur, sonra da bunlarla hafifleyen ruh özgür bırakılır. O ateşse bazen kısalarak, bazen uzayarak yanar durur. Çingenelerin sözünü tutması içinse ateşin hep göz kırpması gerekir. Nişanlılar da Çingene sayılır, her nişanlının içinde bir Çingene yaşar, nişanlıların yalnızca bahara ve ateşe söz vermeleri de bundandır. Hem bahara söz verenler de birbirine gözü gibi bakmazlar mı? Öyleyse baharla sözlü, yazla nişanlılar olarak biz de baharla yetinebiliriz Çingeneler gibi. Hem Çingene ruhlarımız da bahardan başka neyle nişanlı olacaktı ki?

\n

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’in ‘İçeridekiler’ine...

Cumhuriyet’in ‘İçeridekiler’ine...

Devamını Oku
21.03.2017
Üvey Sayfa

Devamını Oku
14.01.2013
Cemali Mektup

Devamını Oku
07.01.2013
ODTÜ 'Üniversite'dir!

Devamını Oku
31.12.2012
Mevlana'dan Yunus'tan...

Devamını Oku
24.12.2012
Dünya Cemevi

Devamını Oku
17.12.2012
Tarzan Zor Durumda

Devamını Oku
10.12.2012
Kibir Korosu

Devamını Oku
03.12.2012
Sami Baydar'ın 'Dünya'sı

Devamını Oku
26.11.2012
Cumartesi Annem

Devamını Oku
19.11.2012
Zorunsuz Âşıklama (Ya da Eskişehir)

Zorunsuz Âşıklama (Ya da Eskişehir)

Devamını Oku
12.11.2012
Eskişehir'e Gidecek Olanlara Bazı Uyarılar

Devamını Oku
05.11.2012
Kırık Kalpler Müzesi

Devamını Oku
29.10.2012
Düşyazdım...

Devamını Oku
22.10.2012
Köşeden Köşeye...

Devamını Oku
15.10.2012
Split Işığı

Devamını Oku
08.10.2012
Yürürden Abdal, Gönülden Dağ,

Devamını Oku
01.10.2012
'Zamanın Farkında'

Devamını Oku
24.09.2012
Latife'nin Zeytin Ağacı

Devamını Oku
10.09.2012
Yeni Eylül

Devamını Oku
03.09.2012
Çocukluğun Ölümü

Devamını Oku
27.08.2012
Emirgân - Teşvikiye

Devamını Oku
20.08.2012
Yol Durumu

Devamını Oku
06.08.2012
Yazla Nişanlı

Devamını Oku
30.07.2012
Yaprak

Devamını Oku
23.07.2012
İki

Devamını Oku
16.07.2012
Yaz Diye...

Devamını Oku
09.07.2012
'Merdivende Üç Şair'

Devamını Oku
02.07.2012
Alican Geldi!

Devamını Oku
25.06.2012
Dün Hazirandı

Devamını Oku
18.06.2012
'Ama...'

Devamını Oku
11.06.2012
Anıların Uğurladığı

Devamını Oku
04.06.2012
Haftaya Haziran...

Devamını Oku
28.05.2012
Yaz Bir Şiir!

Devamını Oku
21.05.2012
Enis Batur'u Sevmek

Devamını Oku
14.05.2012
Eskişiir Eskişehir

Devamını Oku
07.05.2012
1'i Kırmızı...

Devamını Oku
30.04.2012
Salak

Devamını Oku
23.04.2012
Bir İstanbul Klasiği

Devamını Oku
16.04.2012
Köşeboşu

Devamını Oku
09.04.2012