Hikmet Altınkaynak

‘Hoş Geldin Halil İbrahim’

06 Ocak 2022 Perşembe

Yeni yıl için kurumlar gibi kişiler de kendilerine bir hedef koymalılar diye düşünüyorum. Benim 2022 çalışma takvimim hazır. Amacım her gün beş sayfa Türk Edebiyatında Yazarlar ve Şairler Sözlüğü kitabımı güncellemek, 5. basıma hazırlamak, üç saat okumak, iki saat yazmak, cumartesi-pazar dinlenmek...

Uygulamaya geçtim bile. Açtım sözlüğü, ilk yazar A. Kadir (1917 - 1985). Asıl adı İbrahim Abdülkadir Meriçboyu. Metni okudum. Yanlışı, eksiği yoktu. Belleğim birden onun o güzelim şiiri, “Hoş Geldin Halil İbrahim”e gitti.

Aslında bu yazı için Hoş geldin yeni yıl başlığını düşünsem de modern şiirimizin kilometre taşı 1940 Kuşağı’nın sürgünler yaşayan şairi, çevirmen A. Kadir’in bu sevilen şiirini sesli okuyunca bu başlıkta karar kıldım.

Şiir, A. Kadir’in 1959 yılında yayımlanan Hoş Geldin Halil İbrahim adlı kitabında yer alıyor. Şair, şiirin kahramanı Halil İbrahim’e şöyle sesleniyor: “Bu yıl kayısı kurutamadık, Halil İbrahim. / Bu yıl üzüm kurutamadık. / Sen İzmir taraflarındaydın, / bir soğuk geldi aldı götürdü/neyimiz var neyimiz yok. / Bu yıl kayısı kurutamadık, Halil İbrahim.”

Şiirin tamamında açlık, yoksulluk ve bu yoksulluğun nedeni anlatılıyor. Sanki şair bugünleri öngörmüş, anlatmış gibi de geliyor. Kişisel sorunlarını toplumsal sorunlarla birleştiren A. Kadir, şiiri şöyle bitiriyor: “Hepsinin üstüne Hacı Nâfi oturdu, Halil İbrahim, / hepsinin üstüne Hacı Nâfi oturdu.”

DÜŞÜNME, KONUŞMA, YAZMA, OYNAMA!

Özgürlüğü sevmeyen tutucu siyasal iktidarlar sanata ve sanatçıya hep karşı olurlar. Tıpkı son dönemin siyasal iktidarının yaptığı gibi. Dahası bu karşı oluşlarını insanlara düşünme, konuşma, yazma, oynama deme noktasına kadar getirirler. 

Kim bilir şimdi kaç yazar, şair, gazeteci, sanatçı içeride hükümlü ya da tutuklu olarak bedel ödüyor! Konuştuğu için, yazdığı için, oynadığı için...

Okuduğumuz şiirde A. Kadir, ele aldığı yoksulluğu kötü zamanlar olarak anlatıyor. Kayısı ve üzümler olmadığı gibi, kimileri ineğini keçisini kesiyor, yetmiyor, neyi varsa satıyor, diyor. 

Bu yoksulluğu şimdinin derin yoksulluğu olarak tanımlayabilir miyiz? Derin Yoksulluk Ağı kurucusu Hacer Foggo televizyonlarda açıklıyor; kontrol edilemeyen bir yoksulluk manzarasına sahip olduğumuzu, en başta da sosyal yardımların sosyal yardıma muhtaç olan ailelere gitmediğini anlatıyor. Belki de A. Kadir ustanın anlattığı gibi “Hepsinin üstüne Hacı Nâfi oturdu” mu demek istiyor? Çünkü iktidar yoksulluğu bitirmiyor, yönetiyor!

Gerçeği dile getirenleri de -kendince- bir yolunu bulup özgürlüklerini ellerinden alıyor.

‘YAŞAMAK İÇİN OKUYUN’

Alberto Manguel’in yazdığı Füsun Elioğlu’nun çevirdiği Okumanın Tarihi (Yapı Kredi Yayınları, 2001) adlı inceleme kitabından aldım, bu başlığı da. Manguel de bunu bu yıl doğumunun 200. yılında anılan Gustave Flaubert’in sözü olarak “Son Sayfa” başlıklı yazısına spot yapmış.

Gördüğünüz gibi, aklın yolu bazen bir, bazen de Talat Sait Halman’ın dediği gibi, “bin bir”. Ama şu kesin ki “yaşamak için okumak” kaçınılmaz. Manguel’in bir tezi de şöyle: “Yazmadan yaşanır, ama okumadan asla...” Ben de bilimsel bir incelemeden yola çıkarak, önceki yazılarımdan birinde vurgulamıştım, okumak ömrü uzatıyor. Ayrıca daha güzel, daha sağlıklı yaşama olanağı sağlıyor.

Sözü uzatmak istemiyorum. Kendi seçimleri dışında okumak isteyenlere, bana 2021’de gönderilen bir demet kitabı da yazarlarıyla birlikte anımsatarak, teşekkürle, kitaplı yıllar dileğiyle bitiriyorum.

Ahmet Köklügiller Aşina Yüzler, B. Suat Çağlayan Tıbbıyeli Hikmet ile Sinopeli Diogenes, Mahfi Eğilmez Sahte Sultan, Çiğdem Ülker Buluşmalar, Dr. Tuncay Özverim Nazım, Vera, İstanbul ve Ben..., İlhami Nalbantoğlu Kısa Kıssa Öyküler... IV, Recai Şeyhoğlu O Günler ile Basiret ve Boğaziçi, Bilal Kaymakçıoğlu Kırk Yıllık Öğretmenlik Anılarım, Volkan Tepe Otopsi Raporu, Hüseyin Duygu Danimarka Edebiyatı, İsmail Kanmaz İncir Sütü, Hasan Şahingöz Felsefe Nedir? Ne Değildir?, İsrafil Güler Aşkın Ötesi...

Hoş geldin yeni yıl!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları