Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalmadı, Başbakan Erdoğan yüzde 52 oranında oy alarak Çankaya’ya çıktı...
Peki, seçimin yeniği Kemal Kılıçdaroğlu mu, Devlet Bahçeli mi?
Elbet değil!
Bakıyorum, kimileri Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi hemen “mağlup” olarak gösterdi...
Öyle bir şey yok!
Aslında iki partinin “çatı adayı”na destek veren öteki beş partiyle birlikte Ekmeleddin İhsanoğlu seçimin galibi bence. Nedeni ise “uzlaşma kültürü”nün ilk kez gerçekleşmesinde öncü rolü üstlenmesi...
CHP içinde sol oyların bir bölümü Demirtaş’a gitti, sözüm ona “CHP’ye ders” vereceklerdi ilk turda.
Akıllarınca da RTE ilk turda yüzde 50’nin altına inecek, ikinci turda oylarını Ekmel Bey’e verip güç gösterisi yapmış olacaklardı.
Evdeki hesap çarşıya uymadı...
Atatürkçülüğü kendi tekellerinde gören kimi “ulusalcı dostlar” sandığa gitmedi, gidenler ise boş oy verdi...
Her şeye karşın Ekmel Bey ve Demirtaş, kısıtlı bir parasal güçle 10 Ağustos’ta başarı kazandı...
CHP ve MHP liderleri doğru aday buldular, desteklediler.
Erdoğan’ın karşısına çıkacak olan CHP’li ve MHP’li adayların toplam oy oranı ya Ekmel Bey kadar ya da bir iki puan üzerinde olurdu, o kadar!
Siyasal hayatımızda ilk kez bir uzlaşı kültürü yaratıldı.
Demirtaş’ın genç, içten, duyarlı olması, “demokrasi ve özgürlükleri” yaşam biçimi olarak görmesi Türkiye için çok önemli bir getiridir.
Kürt siyasal hareketinin ülkemizde, toplumun birleştirilmesine katkısı açısından önemli bir sıçrayıştır.
Kardeşlik, barış gibi kavramlara da yer vermesi, bir yıl sonra yapılacak seçimlerde demokrasilerde var olan “uzlaşı kültürü”nü yeniden gündeme getirebilir.

***

CHP içinde “CHP’den uzak küçük bir grup” çoktan kolları sıvamış, yeni oyunlarına pazar akşamından başlamıştır ama tutmaz!
10 Ağustos’ta 55 milyon 764 bin seçmenden yaklaşık 15 milyon kişi sandığa gitmemiştir...
Bunların çoğunluğunun “boykotçu” kesim olduğunu sanıyorum...
Kimi kumsalda uzanıp güneşlendi, kimi denizin tadını çıkardı, kimi boykot etti.
Kimi solcuydu, kimi liberal, kimi yurtsever, “Nasıl olsa RTE kazanacak, ben keyfime bakayım” diyen...
Demokrasi kültürü diye bir şey vardır, seçimleri protestonun da bir anlamı olur!
AB ülkelerinde de seçime katılma oranı düşüktür çoğu kez...
Düşüktür ama o ülkelerde bir demokrasi kültürü vardır.
Oralarda “ortaçağ algısı” yoktur. Demokrasi ve özgürlükler yaşam biçimidir. Sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin bir gücü vardır.
O ülkelerde sahte verilerle, gizli tanıklarla “torba davalar” yaratılmaz, insanlar zindanlarda yıllarca yatmaz...
Düşünce suç sayılmaz...
Parasız eğitim isteyen, kırmızı elbise giyenler 75 yıl hapis cezasıyla yargılanmaz...
Ergenekon, Balyoz, Odatv, KCK gibi uyduruk davalarla insanların hayatları hiç harcanmaz!
Düşünmenin bile suç olduğu bir dönemden geçiyor Türkiye...
Çankaya’ya çıkacak olan Erdoğan, daha düne dek alanlarda medya patronlarına zılgıt çekmiyor muydu?
Benim en az 30-35 yıldır tanıdığım Enis Berberoğlu niçin genel yayın yönetmenliğinden istifa ediyordu?
Bir kadın meslektaşımız olan Amberin Zaman’a niçin hakaret ediliyordu?
Televizyoncuları, habercileri, gazetecileri işten attıran, özel yetkili savcılara “efsane”, polislere “kahraman” diyen RTE, şimdi “gelin tabanda uzlaşalım” diyor...

***

Muhalif medyanın olmadığı bir ülke, S. Arabistan, Sudan, İran, Suriye, Irak gibi bir ülke olur...
Şimdi tutturulmuş “eski Türkiye”, “yeni Türkiye”...
Bırakın masal anlatmayı, barışı, kardeşliği hayata geçirin, ayrımcılık yapmayın...
İnsan haklarına saygılı olun, devletin tüm olanaklarını kullanarak seçim yarışına girmeyin...
Yazılı ve görsel basında ayrımcılık yapmaktan vazgeçin, kendi yazarlarınızın, gazetecilerinizin şöyle geçmişine bir bakın!
Muhalif gazetecilerin sesine bir kulak verip, toplumu “yeni Türkiye” masalları anlatarak uyutmayın!
Demokrasi, özgürlük, barış!
IŞİD “hilafet” ve “şeriat” diyor!
Kıyım yapıyor, Şiileri, Hıristiyanları, Ezidileri, Türkmenleri öldürüyor...
Neden sesiniz çıkmıyor?
Musul Konsolosluğumuz basıldı, görevliler kaçırıldı, haber alınamıyor...
Neredeler, ne yapıyorlar haberimiz yok!
Çankaya’ya çıktınız, muradınıza erdiniz, tüm toplumu kucaklayacak mısınız gerçekten!
Meydanlarda sokak diliyle kadın meslektaşlarımızı azarlayıp hedef gösterecek misiniz, gerçekten merak ediyorum!
Neyse!
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun görüşüne katılıyorum.
Boykotçular ve tatilciler ilk turda Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürdü ve seçimi kazandırdı...
Abdullah Gül, kurucusu olduğu AKP’ye döneceğini açıkladı...
Sonucunu yakında göreceğiz...