Hikmet Çetinkaya

Usta Hangi Hususta!..

31 Aralık 2013 Salı

Çık bakalım içinden nasıl çıkacaksın, duvara mı toslayacaksın, kutuları mı çıkaracaksın, dinlemeleri mi, çelik kasaları mı?
Memleketin halleri ortada...
Savcı var, yargı var!
Cemaat!
Din kardeşliği buraya kadar!
Meydanları dolu olabilir o ayrı bir konu...
Hep aynı hikâye, anlat anlatabildiğin kadar.
Eski ortaklar, din kardeşliği, alkol yasağı...
Ebelek, göbelek!
Sen haykır haykırabildiğin kadar, paralel devlet, çete, örgütlü güç falan diye...
Doğruluk payı var mıdır yok mudur, o çeteleşme nasıl yapılmıştır, sen benden daha iyi bilirsin be usta!

***

Yapma, eyleme!
Önceki gün yine gümbür gümbürdün, savcıya dokundurdun:
Orada bir savcı iş takip ediyor...”
Ustam iktidar sensin, yeni mi öğrendin!
Gereğini yapsaydın!
İlle Fatih Belediye Başkanı’nın gözaltına alınmasını mı bekledin!
Ya sana Akhisar’da evinin balkonundan ayakkabı kutusu gösteren kadını niçin gözaltına aldırdın?..
Suç mu ayakkabı kutusu göstermek?
Nerede demokrasi ve özgürlükler? Nerede hukuk devleti?
Eski darbeler, yeni darbeler...
Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları...
Boyoz ve balyoz...
Milletin artık masal ve maval dinlemeye zamanı yok...
Ya yürü yolsuzlukların üzerine ya da sus!

***

Kasalar, masalar, takalar, seyre doymayıp bakanlar...
Kurtar beni Paşam, büyük suçum var bağışla.
Kimin eli kimin cebinde değil usta!
Vallahi değil billahi değil...
Akıllar karıştı...
Paralel duruş, oldu paralel devlet!
Elinde terazisi olmayan yargı...
Şafak operasyonları, belediye başkanına iftira atan iş takipçisi savcı...
Şu 17 Aralık depremi ve ortaya dökülen kutucuklar...
Kasalar, masalar...
Kaç çelik kasa vardı usta, söylesene!
O günü anımsıyorum, Türkiye’de neler olduğunu...
O soğuktan ölen çocukları, trafik kazasında can veren gencecik öğretmenleri...
Yüreğim yangın yeri, canım sıkkın mı sıkkın!
Geçmiş zaman masalları, hüzünler, dayanılmaz acılar...
İşkenceler, ölümler!

***

Masumiyet karinesinin 17 Aralık’ta gündeme gelişi, geçmişteki gözaltıları anımsatmıştı bana...
Kim kime düşman şimdi?
Cemaatin günahları çok usta, buna eyvallah ama ya o görevden alınan Bayraktar’ın giderken yaptığı açıklamaya ne dersin?
Operasyon tartışmaları, komplo teorileri, iç düşman ve dış düşman...
Evde bulunan çelik kasalar...
Ayakkabı kutusu...
Kamu bankasının genel müdürünün evindeki milyon dolarlar...
Unutuldu. Halkbank’ın hedefte olmadığını bakan ve banka yönetimi açıkladı.
Çünkü bankanın borsadaki hisselerinin yüzde 70’i yabancılarındı...
Unutuldu bunlar usta!
Unutturma, yürü üstüne yolsuzlukların...
Kimseyi koruma, kollama...
Varsa devlet içinde paralel devlet çıkar ortaya!

***

Adalet Bakanı HSYK’ye bildiri yasağı koydu...
Demek ki ucu iktidara dokundu!
Bak, polis yanında, plastik mermiler ve TOMA’lar her yerde...
Çık her şeyi açıkla...
Açıklayamıyorsan hiç konuşma!
Tarikatların, cemaatlerin ne olduğunu biliriz be usta...
Ak medyayı, kara medyayı tanırız!
Geçmişte darbeci paşalarla nasıl iş tuttuklarını, 1982 Anayasası’na nasıl evetoyu verdiklerini, 28 Şubat’ta okullarının anahtarlarını hangi paşamıza vermek istediklerini...
Biliriz hangi siyasilerin hangi şeyhin elini öptüğünü!
Sen de bilirsin usta bizim bildiğimiz kadar!
Susurluk’u, Çiller özel örgütünü, o kanlı infazları, cinayetleri...
JİTEM’i usta JİTEM’i...

***

Piyasa düzenini soygun düzenine dönüştürenler, dağları, ovaları yağmalatıp, çokuluslu şirketlere peşkeş çekenler...
Bu ülkede bilinmez mi hiç!
Şimdi köşeye sıkıştın be usta...
Usta ne diyorsun bu hususta?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları