\n\n\n

Orduspor ve G.Antep maçlarına tepki amaçlı gitmedim. Dün geceki Manisaspor karşılaşmasıyla ise tepkimi uzatmamın artık gereği kalmadığını düşündüm. Kafamı kurcalayan bir düşünce vardı. F.Bahçe geçen yıl şampiyon oldu ve bildiğim kadarıyla; şampiyon takım yeni sezonda açılış maçını oynar. Sarı - Lacivertlilere bu uygulanmadı. Ayıp bununla kalmadı, bir ayıp daha eklediler. 4 gün sonrasına maç verdiler. F.Bahçe hiç sesini çıkarmadı. Çünkü Aykut Kocaman’ın ifade ettiği gibi; her biri boyunlarında iple dolaşıyor! Sonra; dün geceye ve cuma gününe maç (Kayseri) koydular. 10 gün içinde 4 karşılaşma. Bunun adı ceza değil de ne? 

F.Bahçe en güzel yanıtı sahada veriyor. Binlerce kez helal olsun Aykut Hoca’ya. Zor günlerde takımı toparlamak, futbolcularla ayrı ayrı ilgilenmek, sırtlarını sıvazlamak her babayiğidin işi değil. Hocam; iyi ki bırakıp gitmedin... Milyonlarca F.Bahçeli seni bağrına basıyor. Gitmeyi düşünmedi mi, düşündü. Fakat F.Bahçeliliği ve ailesinden gelen ‘kal’ baskısı kendisini burada tuttu. Kocaman’ın bundan sonraki mücadelesi F.Bahçe’nin geçmişte ve şimdi ne kadar onurlu ve de temiz olduğunu göstermek içindir.

Dün Saracoğlu tribünleri alışılmışın dışındaydı. Binlerce bayan oturdu koltuklarda. Her biri ayrı ayrı çicek. Rengârenkti tribünler. Kadınlarımızın toplumdaki statüsü nedir? Kadın; aile ve toplum arasındaki köprü görevini görür. Kadının toplumlarda yerine getirdiği görevleri itibarıyla, sosyal sistemin işleyişine katkısı büyüktür. Ulu Önder Atatürk’ün konuya ilişkin yaklaşımı dikkate değerdir: “Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüteceğimiz yol vardır. Bu yol, Türk kadınını çalışmamıza ortak yapmak, ilmî, ahlâkî, sosyal, ekonomik yaşamda erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve destekleyicisi yapmak yoludur.” Bu düşünce yapısı, Türk toplumunda kadının kişilik kazanmasına yol açmıştır. Bu açıdan bakıldığı zaman, Atatürk’ün kendine özgü kadın anlayışı vardır. O, bugün dünya aydınlarının birleştiği ve Birleşmiş Milletler Teşkilâtı’nın yaymaya çalıştığı ileri düzeydeki görüşü çok daha önceleri dile getirmiştir. Çünkü ona göre “Türkiye Cumhuriyeti’nde kadın, en saygın yerde, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır”. Kadınlarımızı hor görmeyelim, şiddet uygulayanları dışlayalım. Onların toplumumuz için ne kadar yararlı saygın bir insan, birer anne olduklarını unutmayalım. Baksanıza, ne kadar keyif verdiler futbolumuza. Bir ilki yaşattılar. Cesaretlerine alkış tutuyorum. Ancak F.Bahçeliler dün gece kendilerini üzdüler hem de fazlasıyla... Sarı - Lacivertlilerden çok farklı bir futbol bekliyordum ancak ortaya koydukları oyun beni şaşırttı. Hadi bir-iki, bilemedin 3-4 hata yaparsın ama oyunun genelinde hatalıysan kötüsün demektir. Rakip olağanüstüydü. Sayısız goller kaçırdılar. Alex ve Semih en ufak katkı bile yapmadı. Yorgunluk da vardı üzerlerinde. Selçuk’un sakatlanıp erken çıkması kötü oldu. Aykut Hoca’dan daha farklı değişiklikler bekledim fakat yapmadı. Manisaspor’dan Kahe, Simpson, Y.Gökoğlan gibi futbolculara tedbir almadı. Volkan eğer gününde olmasaydı konuk ekip kazanabilirdi. Bu beraberlik tabii ki dünyanın sonu değil. Elbette F.Bahçeliler telafi eder ama benim üzüntüm kadınlara kötü bir gece yaşatmalarıydı.