Hilmi Türkay

Kardeş Kardeş

21 Ekim 2012 Pazar
\n\n\n

Yeniden kendi ligimizdeyiz. Malum Avrupadaki futbol bizde yok ama yine de izlemeye esir oluyoruz. Bursanın cezasının üç gün önce Tahkim Kurulu tarafından kaldırılması bana göre çifte standart bir uygulamaydı. Hem de tam Fenerbahçe ile karşılaşacaklarken! Tabii ki karar Bursasporlular tarafından sevinçle karşılandı. Fenerbahçeden ise hayret, en ufak bir tepki gelmedi. Doğrusu şaşırdım. Çünkü Sarı - Lacivertli kulüp haksızlıklar karşısında her zaman savunma çıkışıgöstermiştir. Ama çıkış bugün olmadı. Sarı - Lacivertli yönetim hayli sessiz. Yıldırım cezaevine girene kadar böyle miydi? Hoş, başkan dışarıda yine de kulübün eski havası yok. Yeni yönetim seçildi, iddia ediyorum; Fenerbahçe taraftarları arasında kuruldakileri tanımayanların sayısı çoktur. Nedenine gelince; hiçbiri ortalarda görünmedi. Daha önceleri Ali Koçu, Nihat Özdemiri, Şekip Mosturoğlunu, İlhan Ekşioğlunu, Murat Özaydınlıyı tanımayan mı vardı? Bırakın Fenerbahçelileri, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonlu’su, Ordulu’su dahil, herkes tanıyordu.

\n

Fenerbahçe, Bursaya çok eksikle geldi. Sakatlar çoktu. Sayıları bir takım kadar. (Meireles, Mehmet Topuz, Mehmet Topal, Gökhan Gönül, Yobo, Orhan Şam) Aykut Hoca Bienvenuyu da kadroya almamıştı. Alsa ne farkederdi ki? Adam turist gibi. Sanki Kapalıçarşıdan transfer oldu! Milli maçlar zaman geliyor kulüp takımlarını zor durumda bırakıyor. Sağlam gidiyorsunuz, kısa zamanda ani gelişmeler yaşanıyor. Tıpkı geçen haftaki maçlarda olduğu gibi. Ancak bu durumu anlamış değilim. Kafamda soru işaretleri var. Çok mu yükleme yapılıyor yoksa teknik direktörlerin uygulamaları mı farklı? Bu yanlız bize mahsus değil, hemen hemen bütün ülkelerde aynı. Bir örnekleme yaparsam çok uzaklara gitmeye hiç gerek yok. İşte Fenerbahçe...

\n

Milli takımlarda oynayan futbolcuların tamamına yakını sakat döndü ve oynayamaz duruma geldi. Düşünün takım hocasını. Bir anda planlarınız altüst oluyor. Aykut Kocaman Bursaspor maçı öncesi bu durumu yaşadı. Ama başka yapacağı ne olabilir ki? Böyle zamanlarda en büyük ilaç kadro genişliğidir. Sarı - Lacivertlilerin kadrosu zengindi. Aykut Hoca da zengin malzemeyi kullanmaya çalıştı.

\n

Bursasporda Ozan İpekin kadro dışı bırakılmasının dışında ciddi önem yaratacak başka kayıp göremedim. Bazı istatistikler gözüme ilişti, bunları sizlerle paylaşmak istiyorum: İki takım arasında geçen sezon 12 Aralıkta oynanan maç yine Atatürk Stadında yapılmış, Fenerbahçe 2-0 kazanmıştı. Goller Stoch ve Semih Şentürke ait. Peki bu sezon neredeler? Tuncay Şanlı 7 sezon yurtdışında forma giymesinin ardından sonra yeniden ülkemize döndü. Avrupaya gitmeden önce 5 sezon üst üste Fenerbahçe formasını giymiş, 154 maça çıkmış, 59 defa fileleri havalandırmıştı. Dün Tuncay tribündeydi, oynamadı. Maçı izlerken neler yaşadı, ne hissetti acaba bilmek isterim. Ve Egemen Korkmaz. O da 2003 yılında Bursasporun kaptanıyken Tuncayla karşı karşıya gelmişti. Şimdi Egemen Sarı - Lacivertli formayla. Tesadüfün bu kadarı da olmaz demeyelim, oluyor ne yazık ki..

\n

Karşılıklı goller

\n

Bursaspor-Fenerbahçe mücadelesinin ilk bölümünde yüksek tempolu futbol göremedik ama yine de karşılıklı birer gol çıktı. Serdar Kesimalin oyunun başlarında kendi kalesine attığı gol Sarı - Lacivertlilerde geçici bir süre şok etkisi yarattı. Sonra Fenerbahçe Sowun ustaca vuruşuyla eşitliği sağladı.

\n

Mücadeleye baktığımızda pozisyon üretkenliği açısından ev sahibi takım daha çok rakip kalede göründü. Özellikle Pinto, Batalla, Murat Yıldırım üçgeninin geliştirdiği ataklar hep tehlike yarattı. Bekir, Serdar, Egemen ve Hasan Aliden oluşan Fenerbahçe savunması ilk kez bir arada oynama şansı bulduklarından zaman zaman bariz hatalar yaptı. Aykut Kocamanın bu bölge için fazla alternatifi yoktu. Kuyt ve Krasic fazla görünmedi.

\n

İkinci 45 dakikada Fenerbahçede Stoch oyuna girdi. Varlık gösteremeyen Krasic saha dışındaydı. Bursaspor sazı yine eline aldı. İnanılmaz ataklar ürettiler, Volkan çok sayıda yüzde yüzlük gol kurtardı. Bir kaleci bu kadar yalnız bırakılır mı hiç? Dakikalar geçti Sarı - Lacivertli takım maça yeniden ortak oldu. Fakat devamlılıkları yok. Stoch; sözüm ona taze kan olarak giriyor ama ayakta duramıyor. Ertuğrul Sağlam tribüne gönderiliyor, Selçuk boş kaleyi deniyor, olmuyor. Bu devre golsüz sona eriyor. Ne şiş yandı, ne de kebap. Kardeş kardeş, kavgasız, gürültüsüz bir mücadele oldu.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Heba olan 1 yıl daha 13 Mayıs 2024
Bu iş bitti! 7 Mayıs 2024
Umut var mı? 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları