F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, hafta arasında Samandıra Tesisleri’nde medyayla ayaküstü sohbet toplantısı yapıyor. Başkan uzun uzadıya konuşuyor. Ama konuşmalarının büyük bölümü tekrar. Mahmut Uslu hemen yanı başında. Her konuşmasına destek veriyor. Konu dönüp dolaşıp medyaya geliyor... “Çok şeyi yazmıyorsunuz, yazın. Bazı şeyleri gidin karıştırın. İşinizi iyi yapmıyorsunuz.” Devam ediyor... “Baronlar bu işten elini çeksin.” Karşısında bulunanlardan çıt yok. Hepsi sus pus. Yıllar önce Ancelotti gelmişti İstanbul’a... Dereağzı’ndaydık. Başkan Ancelotti’ye tesisleri gezdiriyordu. Fotoğrafçı arkadaşlarım zaman zaman ikilinin önüne geçip deklanşörlerine basıyorlardı. Bundan doğal ne olabilir ki. Adamlar işini yapıyordu. Tam o sırada Aziz Yıldırım’ın, “Bir daha önüme geçerseniz kötü yaparım” dediğini duydum. Çok üzülmüştüm. Ekmek uğruna çalışanlara bir başkanın göstermiş olduğu tavır böyle olmamalıydı. Bakıyorum da şimdiyle geçmiş arasında hiçbir fark yok. Aziz başkan o gün neyse bugün de aynı agresifliğini devam ettiriyor. Ama nereye kadar?..
Dün, kulübün Divan Toplantısı vardı. Hayrettir ki koltuklar dolmadı. Aziz Yıldırım gelecek, konuşacak, o koltuklar dolmayacak? Salona koyulan 500 koltuğun yarısı boş kaldı. Oysa üyeler böyle zamanları hiç kaçırmazlardı. Üstelik hava da çok güzeldi. Enteresan geldi. Bilmediğimiz başka şeyler mi var yoksa? (tepki vb. gibi) Sosyal medyada görüyorum da...

“Sabrımız taşıyor...”
Arena’da kaybedilen G.Saray maçından sonra F.Bahçeli’nin tadı yok. Tribünlerde yine büyük boşluklara tanıklık ettim. Futbol sıkıcıydı, bu kadar ruhsuz oyun oynanmaz. İnsan biraz kıpırdar, çaba gösterir. Yürümek kandırmacadır. Yapmayın, etmeyin, F.Bahçe’de top oynadığınızı unutmayın. Hatları kopuk kopuktu, kimin ne yaptığı belli değil, pozisyon yok, şut yok. G.Birliği sanki yenilmeye gelmiş. F.Bahçe kötü, Başkent ekibi daha kötü. 30. dakikadan çıkarken Maraton üst tribünün köşe tarafından önce “Yeter artık saldır F.Bahçe” seslerini duyuyorum. Çok geçmiyor gerginlik artıyor. “Sabrımız taşıyor adam gibi oynayın.” Bu bağırışlar sahadaki F.Bahçeli’ye ne yazık ki yansımıyor. Diyorum ki keşke Aziz Yıldırım, Ersun Yanal’ın yaptıklarını sineye çekip bir yıl daha onunla devam etseydi. Takım futbol oynuyordu, tribünlere gelenler keyif alıyordu. Bir kez daha yineliyorum: İsmail Hoca Sarı - Lacivertliler için çare değil. Penaltı pozisyonu tartışılır. Verilir de verilmeyebilir de. Özgür Yankaya müdahaleyi penaltı olarak değerlendirdi. Kaptan Emre golü yaptı. 2 gelir mi, zor görünüyor. Çünkü hatalar yine diz boyu. G.Birliği beraberliği sağlıyor. Bu kez tribünlerden “Ersun Yanal” sesleri yükseliyor. Emenike düşürülüyor. Kuyt penaltıyı gole çeviriyor. Maç böyle bitiyor. Kafalarda birçok soru işaretleri. Futbol ‘sıfır’, biraz hakem yardımıyla kazanılan galibiyet...