Hilmi Türkay

Vah Benim Sporum Vah !..

25 Temmuz 2013 Perşembe

Geceki maç ‘hazırlık’ niteliğini taşıdığından ikinci plana atıyorum. Nedenine gelince; Türk sporu çok önemli bir sınavdan geçiyor, iyi mi kötü mü sonuçlanır bilemiyorum. Ama eğer birileri olumsuz işler yapmışsa cezasını çeksin. Yaz tatilinde bugüne kadar eşine rastlamadığım olaylarla karşılaştım. Doping belası bize de yapıştı. Neredeyse bu maddeyi kullanmayan sporcu yok. Atletizm başı çekti, sonra halter, sonra bir başkası... Altın madalyalar, evler, sınırsız paralar konuşulurken bir anda sessizliğe büründük. Sporcularımızı apar topar yarışmalardan çektik, bir diğerine göndermeme kararı aldık ve de köşe bucak sakladık. Demek ki bir şeyler olmuş. Zaten yapılmamış olsaydı en azından bir ya da iki sporcumuz medya önüne çıkar konuşurdu. Şu ana kadar ‘aklanma’ söz konusu değil. 2020 Olimpiyatları adaylığımız varken böyle bir durum Türkiye için kara leke. Bize tatil yok, bu saatten sonra da imkansız. Çünkü olaylar birbirini takip ediyor. Gece yatıyoruz, sabah kalktığımızda yeni bir gündemle karşı karşıyayız. Olumlu olsa sorun yok ama hepsi de olumsuzluklarla dolu. Gelelim futbolumuza; Fenerbahçe, Beşiktaş şikeden yargılandılar. Yargılanmaları henüz bitmedi. Günlerce yazıldı, çizildi. Bazıları sonucun olumlu bir kısım da olumsuz olacağından söz etti. İlk karar olumsuz çıktı, sonra ikinci başvuru yapıldı, çıkan sonuç çok iç açıcı değildi. F.Bahçe ve Beşiktaş ayağa kalktı. ‘Haksızlık’ yapıldığını ifade ettiler. İnfantino, Demirören, Erzik hedef tahtası durumuna geldi. Paylaşım sitelerinden bu üçlüye söylenmedik söz kalmadı. Dahası Erzik’in F.Bahçe kongre üyeliğinin iptali gündeme geldi. Sonra; UEFA topu CAS’a attı. CAS, kulüpleri kuraya dahil etti. Fakat şartı vardı; “Oynayın ama bir şeyler bulursak atarız, yoksa yolunuza devam edersiniz.” Kafalarda ki soru işaretlerinden kurtulamadık. Acaba bu UEFA’nın bir oyunu muydu? F.Bahçe başkanvekili Abdullah Kiğılı bu sene bir şey olmayacak ifadesini kullandı. Yani karar olumsuz da çıksa ceza önümüzdeki yıl başlayacak, ben öyle anladım. Ağustos’un sonuna kadar beklemekten başka çaremiz yok. Olaylar durulmuyor. Trabzon ortaya çıkıyor “Kupamı geri istiyorum” diyor. G.Saray Başkanı Ünal Aysal Sarı - Lacivertlilerin baş düşmanı oluyor, sözlü duellolar başlıyor. Biri açıklama yapıyor, diğeri gecikmiyor. kavgalar ayyuka çıkıyor. Şu halimize ve de gelinen noktaya bakın. Kavganın içinde olanlar Türk futbolumuza örnek olacak, ışık tutacak kişiler. Son dakika gelişmesi; Yargıtay Başsavcılığı, Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu sanıkların cezalarının onanmasını istedi. Vah benim sporum vah...
İşin içinde bir de 6+0+4 tartışması da var. F.Bahçe yabancılarda en kalabalık olanı, hala da gelecek var deniliyor. Peki bu işin sonu nereye varacak. Paralar çar cur mu edilecek. Giden olsa anlarım da o da yok. Ne güzel değil mi? Hep söylemişimdir bizim ülkemiz yabancılar için çiftlik. Tabi bu sözüm hepsi için geçerli değil. Sevindirici haber; büyük statlar için elektronik turnikeler yapılıyormuş, Demek oluyor ki; karaborsa artık hortlamayacak. Bilindiği üzere turnikelerden bir kişiyle birlikte 2-3 kişi birden giriyordu. Dahası var ancak fazla teferruata girmek istemiyorum. Umarım uygulama bu sezondan itibaren geçerli olur da
‘gerçek futbolsever’ rahat maç izler.

\n

Salzburg maçının provası

\n

F.Bahçe’nin yeni teknik direktörü Ersun Yanal’la bir tanışıklığım yok. İyi mi kötü mü burada göreceğiz. Çünkü Anadolu takımını idare etmekle üç büyükleri idare etmek çok farklı durum. Hazırlık maçları her zaman ifade ettiğim gibi takımın başındaki hocanın futbolcusunu daha yakından görmesi için iyi bir fırsattır. Sarı - Lacivertlilerin kadrosu bu sezon için yeterli ancak yabancı kontenjanıyla birlikte kimlerin tribüne gideceği merak konusu. Baksanıza Krasic dahi kaldı takımda. İstenmeyen adam sadece Semih Şentürk’müş! İşte futbol bu kadar nankör bir meslek. Salzburg maçının deplasmanda olması avantaj. Önemli not; Avusturya ekibi golcü kimliğine sahip bir takım. Sezonları başladı lige 5-1’lik galibiyetle girdiler.
PSV mücadelesine geçelim. Rakip, Fenerbahçe’den iki gömlek üstündü. 12. adam takımını özlemiş.
Bruno Alves iyi kumaş, Volkan her zaman ki gibi kurtarıcı. Sarı - Lacivertlileri beğenmedim. Sanki gelen hoca, gideni aratacak gibi geliyor bana. Hoş yine de unutmamalı ki böylesine maçlar ölçü değil.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 3 Aralık 2024
Hoş geldiniz 24 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları