CHP Seçmeni Çaresiz mi?

16 Ocak 2012 Pazartesi
\n\n\n

CHP, toplumun bir kesimi için ne anlam ifade ettiğinin ayırdında mı acaba?

\n

CHPye oy verenler, laik, demokratik sistemin sürmesinden yanalar. 1923 devriminin kazanımlarından bir adım geri gidilmemesini arzuluyorlar. Bölünmeyi değil, kardeşliği savunuyorlar. Çocuklarını medreselere değil, bilimsel eğitimin yapıldığı okullara göndermek istiyorlar. Savaşa karşılar. Uygar yaşamın kadın için de, erkek için de özgürlüğün birincil koşulu olduğunu biliyorlar. Kimsenin düşüncesinden dolayı yargılanmamasını diliyorlar.

\n

CHPli seçmen, olup bitenden, geriye gidişten çok tedirgin. CHPden kendisine güven, destek vermesini; yalpalamayan, disiplinli, ciddi, toplumu kucaklayan bir muhalefet istiyor.

\n

Derin yalnızlıklarında yaslanacağı bir çatı olsun diye, İşte o benim sesim”, “Eninde sonunda CHP bana sahip çıkardiyebilmek için CHPye oy verdiğinin de bilincinde.

\n

O yüzden CHPli seçmen, Cumhuriyet ile yaşıt CHPnin Genel Başkanının bile soruşturulmak istenmesi karşısında yalnızca İstanbulda topu topu 500 kişiyle eylem yapılmasına şaşırıyor. Ağız dalaşıyla, yüzeysel, sıradan, içeriksiz, çelişkili demeçlerle gün geçirilmesine anlam veremiyor.

\n

MilletvekillerininDokun Banayazılı tişörtler giyip medyada öne çıkma sevdasıyla faşizme karşı direnilemeyeceğini ise çok iyi algılıyor.

\n

Kısacası CHPli seçmen, altına sığınmak istediği o çatının, ülkeyi etkisi altına almış delibozuk fırtına karşısında kendisini korumasını sabırla bekliyor!

\n

\n\n\n

Yok hükmünde

\n\n\n

SBF öğretim üyesi Prof. Dr. Onur Karahanoğulları, 6 Temmuz 2011de Cumhurbaşkanı işlemi ile oluşturulan Bakanlar Kurulunda yapılan anayasal hata sonucu Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay ve Bekir Bozdağın başbakan yardımcılıklarının tartışmalı hale geldiğini ileri sürmüştü. Karahanoğullarının bu hukuksal yorumunu gazetemiz aracılığıyla gündeme taşımıştık. Konu CHPli Mahmut Tanal tarafından Meclis kürsüsüne taşındı:

\n

6 Temmuz 2011 tarihli 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesi uyarınca 3046 sayılı Kanunun 4. maddesini değiştirdiniz. Başbakan yardımcısı, ancak bir kişi bakan olarak atandıktan sonra başbakan yardımcısıolarak atanabilir. 3 tane başbakan yardımcısı atanır, 3ü de hukukçu; siyasal iktidarın içerisinde 2 tane anayasa hukuku hocası var, Her tarafta, biz anayasa profesörüyüzderler. Ya Allah rızası için, bu anayasanın 109. maddesini, 3046 sayılı Yasanın 4. maddesini hiç mi okumadınız? Madde, Ancak bakan olarak atanan kişi başbakan yardımcısı olarak atanabilir diyor. 6 Temmuz 2011 tarihinden bu tarafa, Bakanlar Kurulunun yapmış olduğu kanun hükmünde kararnamelerin tamamı yok hükmündedir, böyle bir Bakanlar Kurulu yoktur aslında. Başbakana vekâleten, bu dört tane değerli milletvekili arkadaşımız, başbakan Yardımcısı olarak imzalar attılar, sözleşmeler imzaladılar. Bunların hepsi yok hükmündedir. Bunlarla ilgili yapılan düzenlemelerin hepsi sakattır. Bu, hukukla oynamaktır, hukukla alay etmektir.

\n\n\n

İzmir operasyonu

\n\n\n

CHPlilere göre, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğluna karşı yürütülen soruşturma bulamaçlı siyasi operasyonun amacı belli:

\n

Kocaoğlu, sürekli savunmada bırakılacak; Ben suçlu değilimi anlatmayla uğraşırken AKPnin olası adayı, İzmir için yeni tasarımlar üzerinden prim yapacak.

\n

AKP, İzmir için eski Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgeneri parlatıyor. EXPO 2020 İzmir Yürütme Komitesi Başkanlığına getirilmesi de bir rastlantı değil. Futbol Federasyonu Başkanlığı da yapan Mahmut Özgenerin, İzmirin orta sağ seçmeni için iki önemli yanı var:

\n

İlki; ünlü Asfalt Osmanın, yani İzmirin eski APli Belediye Başkanı Osman Kibarın torunu olması. Diğeri de, muhacirliği.

\n

AKP, İzmiri istiyor. Türkiyede hükmetmediği yer bırakmamak için!

\n\n\n

Sorumlu

\n\n\n

Abdullah Gül, gazetecilerin çalışma koşullarının 1961den \tgeri olduğunu söylemiş ve uzun tutuklulukların kendisini rahatsız ettiğini ifade etmiş.

\n

Zaten gazeteciler, 27 Mayıs darbesi yüzünden bu hale geldi. Uzun tutuklulukların tek sorumlusu da Atatürk!

\n\n\n

Yeni yeni bayramlar

\n\n\n

29 Ekim yasaklandı, 19 Mayıs kaldırıldı.

\n

Bu gidişle... 31 Mart Adam Kesme, 2 Temmuz Zındık Yakma, 30 Ağustos Subay Tutuklama, 12 Eylül Cezaevi Bayramı olarak kutlanacak. Menemende her 23 Aralıkta düzenlenecek resmi törenlerde Kubilayın başı, ibret olsun diye bir kez daha, bir kez daha kazığa geçirilecek.

\n

\n\n\n

Devlet Sırrı

\n\n\n

CHPli Oğuz Oyan saptamış:

\n

12 Haziran 2011 seçimlerinden yıl sonuna değin milletvekillerince verilen 3 bin 188 soru önergesiden yalnızca 717si cevaplandırılmış, cevaplanma zahmetine katlanılmayan 606 soru önergesi de gelen evrak dosyasına konularak işlemden kaldırılmış.”

\n

Oyan, diyor ki:

\n

Milletvekilinin anayasal bilgi edinme hakkının hiçe sayıldığı bir ortamda, üstüne bir de Devlet Sırrı Kanunuçıkarılmak isteniyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları