Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gazeteci Ayşenur Arslan
\n\n\n
Ayşenur Arslan’ı, 1970’li yıllardan tanırız. TRT muhabiriydi ve sıkıyönetim duruşmalarını birlikte izlerdik.
\nİlkeli, disiplinli, çalışkanlığının yanında bir gazeteci için en gerekli duygu olan “sezgi”yi yakalayıp peşinden sürüklediğine tanık olmuştuk.
\nTRT’den ayrıldıktan sonra özel televizyonlarda geri planda, ama asıl haberi koklayan, izleyen, sezen “yaratıcı” gazeteci olarak çalıştı. Ekranın büyüsüne kapılmadan, kişilik yıpranmasına uğramadan, ne oldum deliliğine kapılmadan; işini, yani gazeteciliğini yaptı.
\nCNN Türk’te hazırladığı ve sunduğu “Medya Mahallesi” en çok izlenen haber programları içinde yer alıyordu. Çünkü, Ayşenur Arslan’ın sezgisi ve meslek sorumluluğu yansıyordu programa.
\nAyşenur Arslan’ın programı kimilerine göre, iktidara karşı muhalefet yürütüyordu. Oysa gazeteciliğin bizzat kendisi muhalif, sorgulayıcı olmayı öngörüyordu. Yaşanan yaşandığı biçimiyle aktarılmalıydı. Ayşenur Arslan, tam da bunu yapıyordu. Bugün “medya” diye tanımlanan yapının kaçındığını yani. İşini, gazeteciliği sürdürdüğü içindir ki, “erken tatile” çıkarıldı.
\nDiğerleri; dalkavuklar, kepaze olmuş parlak yıldızlar, pervaneler, sepet efendimciler kurgulanmış oyunlarını ekranlarında, köşelerinde sürdürüyorlar. Gibi yapıyorlar.
\nOysa gazeteci gibi olunmaz, gazeteci olunur. Erken tatil kararı verenler ve o kararı seyredenler, Ayşenur Arslan’a baksınlar ve kendilerinden utansınlar!
\n\n\nManevi Hicret
\n\n\n\n
Deniz Baykal, ABD’ye sığınmış emekli vaizin cemaatinin düzenlediği Türkçe Olimpiyatları için kutlama iletisi göndermiş ve o takımı “Türkçemizi ve Türk kültürünü öğretebilmek için yüksek fedakârlığı” nedeniyle övmüş.
\nDil Derneği, 12 Eylül cuntası Türk Dil Kurumu’nu kapattıktan sonra Atatürk’ün bayrağını yere düşürmeden almış ve Türkçe koşusunu soluk ala vere bugüne değin sürdürmüştür. Her yıl düzenli dil kurultayları ve bayramları düzenlemiş, çeşitli etkinliklere önderlik etmiştir.
\nDil Derneği Başkanı Sevgi Özel’e “Dil Derneği’ne, Deniz Baykal’dan hiç kutlama iletisi geldi mi?” diye sorduk. “Hiç gelmedi” dedi ve ekledi:
\n“Hatta Deniz Baykal CHP lideri olduğu süreç içinde, kendisi ile dernek adına birçok kez görüşmek istedik. Görüşme istemlerimize yanıt bile verilmedi. Başvurularımız konusunda üsteleyince de, Baykal’ın o dönemde özel kalem müdürlüğünü yapan Nesrin Baytok, bir CHP’li milletvekili aracılığıyla ‘Genel Başkan, Dil Derneği yöneticilerine sıcak bakmıyor, o yüzden görüşmek de istemiyor’ iletisini aktarmıştı.”
\nBiz, Dil Derneği üyeleri, cemaat gibi “şükran” duyulacak işler yapmıyormuşuz demek.
\nŞu “manevi hicret” denen naneyi bir türlü beceremedik. O yüzden olmalı...
\n\n\n\n
Güdümlü Eğitim
\n\n\n\n
Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın güdümüne girdiği kanısında:
\n“Milli Eğitim Bakanlığı’na nakil olan 5 personelden 1’i, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gelmektedir. Siyasal iktidarın eğitimi dinselleştirmeye yönelik uygulamaları bununla da sınırlı değildir. Eğitim müfredatı ve okullardaki her türlü uygulamada bunu görmek mümkündür.
\nKuran kurslarına giden ilköğretim öğrencilerinde yaş sınırının kaldırılmasının, üniversitelere girişte katsayı uygulamasına son verilerek imam hatip liselerinden mezun olan öğrencilerin avantajlı duruma getirilmesinin, ilköğretim 4. sınıfta bile Arapçanın seçmeli ders olarak okutulmasının, ‘Kutlu Doğum Haftası’ adı altındaki faaliyetlerin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarıyla aynı haftaya denk getirilerek 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın gölgede bırakılması, Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile cemaat liderleri adına yarışmalar düzenlenmesi örneklerden bazılarıdır.”
\nEh, New York Times gazetesi bile “Türkiye’nin ‘sultanlığa’ dönüştüğü”nü yazdı.
\nSultanımız, öyle buyurmuşlar ki, öyle olmuş. Karşısında boynumuz kıldan incedir.
\n\n\n\n
Sözünüzü Bekliyoruz
\nOrtadan ikiye ayrılarak özenle taranmış saçı, parmağındaki şövalye yüzüğü, birbirinden çarpıcı kravat ve yaka mendilleri ile ünlü Danıştay Başkanımız Hüseyin Hüsnü Karakullukçu, başkanlık sistemi konusunda engin görüşlerini açıklamış, “Daha demokratik olduğundan bu sistemden yanayız” demişti. Peşkeş özelleştirmelerle ilgili Danıştay kararlarının uygulanmadığını yıllardır yazıp çiziyorduk. AKP, son noktayı koydu. Bakanlar Kurulu, özelleştirmelerle ilgili yargının verdiği hükümlerin uygulanmamasına karar verebiliyor artık. Bundan böyle bir yüksek yargı organının verdiği kararlar, yürütme organınca yok sayılabilecek.
\nOrtada, anayasal ve demokratik devlet yönetimi anlamında tam bir ucubelik var. Hem de hukuksuzluk anlamında “Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor” durumu var.
\nYakışıklı Danıştay Başkanımız, bakalım bu konuda da bir çift söz söyleyebilecek mi?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- İstanbul'un suç haritası belli oldu
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Parlamento sıkı yönetim kararını geçersiz saydı!
- Devlet Bahçeli vekaletini akrabasına verdi
- Suriye'de 'karşı saldırı' öncesi hareketlilik
- Antalya'daki sır ölüm dünya basınında!
- AYM o maddeyi iptal etti, tazminat yolu doğdu
- Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını!