Saklı Gizli Geziler

07 Ocak 2013 Pazartesi

CHP’li Kamer Genç, Meclis kürsüsünden uyardı:
Anayasanın 82. maddesi çok açık. Bir yasama organı mensubuna yürütme tarafından görev verilmesi için TBMM’den izin alınması lazım. Bundan önce AKP’liler çok gidip geziyorlardı, bu sunuşlarda yer alıyordu. Ben de bu AKP milletvekillerine imtiyaz tanındığı, bir sürü harcırah aldıkları, devletin parasının bunlara heba edildiği için itiraz ediyordum. Her nedense bu dönem, Meclis Başkanı bunu sunuşlardan kesti. Niye? Çünkü Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, bazı bakanlar AKP milletvekillerini geziye götürüyorlar, bunu kamuoyunun dikkatinden saklamak için yapıyor. Meclis Başkanı’nın görevi, anayasayı ve kanunu uygulamaktır. Tayyip Erdoğan’dan ‘Git, parti liderine söyle, bu anayasayı belli bir süre içinde düzenlesinler, yoksa biz düzenleriz’ diye talimatlarını yerine getireceğine, burada anayasayla kendisine verilmiş görevleri yerine getirmesi lazım. Meclis Başkanı, AKP’li milletvekillerinin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların kontenjanlarından gidip gezmelerini TBMM’nin bilgisinden saklamaktadır. Anayasanın 82. maddesi çok açık, diyor ki her hâlükârda Meclis’in burada onayı gerekir. Biz uçaklarda görüyoruz, yurtdışına giderken Tayyip Bey’in yanında, Abdullah Bey’in yanında birçok AKP’li milletvekili var; getiriyor, yediriyor, içiriyor, harcırah veriyor. Niye saklıyorsunuz bunları?”
 

Türkiye Aynası

Türkiye’de işler nasıl yürür, devran nasıl dönmez? Bu sorunun yanıtını eski ANAP ve AKP milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’dan dinledik. Konu, nişasta bazlı şeker üreten ABD kökenli Cargill şirketinin çevreyi etkileyen yatırımlarıydı. Yalçınbayır’a göre, Cargill olayı Türkiye’nin bir aynası:

Yıl, 1997. Bursa milletvekili olarak Başbakan Mesut Yılmaz’a ‘Cargill yüzünden çevre hakkı ihlal edildi. Hakkınızda dava açacağım’ dedim. ‘Yok ihmal etmedik’ dedi. ‘Bu sizin düşünceniz, aramızda ihtilaf var. Bu ihtilafı, yargı halleder’ dedim. Mesut Bey, ‘Dava açarsanız, halk yanlış anlar’ dedi. ‘Halk buna alışsın, benim sizinle aramdaki bir ihtilaf bu ve yargıya gidiyorum. Çok doğal’ dedim. Mesut Bey, ‘Daha o seviyede değiliz’ dedi. Ama ben davayı açtım.
Cargill olayı, bir projenin Türkiye’de ABD başkanları düzeyinde takip edildiğinin göstergesidir. Hem Mesut Bey, hem de Tayyip Bey döneminde. Takip edenlerden birisi Clinton, diğeri de Bush’tur. Başbakanlık’ta Başbakan müsteşar yardımcılarının başkanlığında diğer bakanlıkların müsteşarlarıyla birlikte yapılan toplantılarda, açılan davaların sonuçlarından kurtulmak için yeni kanunlar çıkarılması kararları alınmıştır.”

Bu da Var Ha!

Recep Tayyip Erdoğan da özel yetkili mahkemelerden şikâyetçi. Diyor ki:
“Ve ‘Ben devlet içinde ayrı bir gücüm, devletim. Ben Cumhurbaşkanı’na varıncaya kadar hepsini istediğim anda buraya çağırırım...’ Bu da var ha! Maalesef bu mahkemelerin zararlı olan anları oldu. Uygulama esnasında birçok gerçekleri gördük...”
Öğrenci, gazeteci, subay kim varsa içeri alınınca yetki yerinde kullanılmış oluyor ama iş, Başbakan’ın PKK ile pazarlıkla görevlendirdiği MİT Müsteşarı’na dayanınca
“Bu da var ha!” oluyor...

12 Eylül 2010 referandumu kesmemiş besbelli. Ayrılmış olan yasama, yürütme, yargı tek elde toplanmalı ki sultanımız çok yaşasın...


TSK’den Son 5 Yılda 17 Bin Kişi Ayrıldı

“Askerhaber” bilgisunar sitesinde geçen ekim ayında yayımlanan Çelik Çelikyaman imzalı yazıda “Son iki ayda 8 bin uzman çavuşun istifa di-lekçesi verdiği”ni duyurmuş, CHP’li Gürkut Acar da konuyu soru önergesi ile TBMM’ye taşımıştı.

Soru önergesini Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz geçen hafta yanıtladı. Yılmaz’a göre, 2008 yılından bu yana emek-li olarak ya da istifa ederek kendi istekleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ayrılan subay-astsubay sayısı 17 bin 341 olmuş. Bunların 5 bin 67’si subay, 12 bin 274’ü de astsu-bay. Kendi isteğiyle sözleşme yenilemeyerek TSK’den ayrılan uzman erbaş sayısı ise 2008 yılından 30 Kasım 2012 tarihine değin toplam 7 bin 769 olmuş.

Bakan İsmet Yılmaz, perso-nelin emekli olma ve ayrılma nedenlerini genel olarak “ailevi, maddi ve mesleki nedenler” olarak tanımlamış.

Son 5 yıldır neredeyse tüm TSK’nin soruşturma altına alınması ise gerekçeler arasında yer almamış.


Basit 

İlk Dışişleri bakanları, ABD Başkanı ile at pazarlığı yapmıştı. Sonra geleni, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a, “Kondi” demekle övünmüştü.

Sonuncusu çağ atlattı... Kolay mı, Somali’de bir büyükelçilik açtı,
efsane oldu!
Artık her şey bu kadar basit...

 

Fareler


Yüzümüzü gözümüzü yırtan, soluk aldırmayan, insancı tüm değerlerimizi kavuran çöl fırtınası sürüyor.
Eğitimi medreseleştirenler,
John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar”ını da sansürlüyorlar.
Şair
Ece Ayhan’ın şu dizesi, yaşadıklarımızı anlatır:
“Gerçeklikte, gemiler terk etmektedir fareleri.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları