Ben Tanrı’nın sevgili kuluyum: Vergi vermem! Doğruyu söylemem! Çalışmak mı o da ne?
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Ben Tanrı’nın sevgili kuluyum: Vergi vermem! Doğruyu söylemem! Çalışmak mı o da ne?

11.08.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım geçen pazar “Bizde vergisini ödeyene enayi denir” başlıklı yazıma pek çok e-mail geldi ama ben muhalefet milletvekillerine ve partilere toplantılar yapıp muhterem halkımıza kimlerin vergi vermediğini anlatmalarını istemiştim. Belli ki milletvekilleri yazlıklarında ya da yedi yıldızlı otellerde tatildeler ya da Fransa’da olimpiyatları izliyorlar. Ben gariban da muhalefet partilerinin muhalefet yapacağına inanmışım. Anladım ki bu ülkede herkes bir yolunu bulup bir güzel geçinip gidiyor. Artık şu görüntülere şaşmamayı öğrendim: Adam elinde çöp torbası bankaya gidiyor, sırası gelince çöp torbasındaki 10 milyon TL’yi banka kasasının açık yerine boşaltıyor. Banka memurlarının tek yaptığı parayı makinede saymak. “Arkadaş sen bu parayı nereden buldun” diye soran yok. 10 milyar da getirsen soran yok!

Açık ve net Türkiye bir karapara cenneti. Sadece karapara mı? Vergi vermeyenler cenneti! Adamın Kapalıçarşı’da kuyumcu dükkânı var, ne vergi vermiş? 16 bin TL. Alkışlar. O da ne? Ülker (sahibi en zenginlerden) vergi ödememiş. Limak, Cengiz Holding, Sabancı Holding ve pek çok inşaat şirketinin vergileri ya Tayyip Erdoğan tarafından silinmiş ya da zarar gösterip vergi ödememişler. İşin garibi ve “Türküm doğruyum çalışkanım” diye bir andımız var. 

Andımız’ı severiz ama bakalım davranışlarımız Andımız’la uyuşuyor mu? İşte ben de bunu merak ediyorum. Vergi verilenin enayi kabul edildiği bir ülkede acaba Andımız sözleri yerine getiriliyor mu? Biz bize benziyoruz, kimseler kusura bakmasın! 

Yıllar önce Meclis’te küfürler havada uçuşmuştu, hatırladınız. Meclis imamı bu böyle gitmez diye düşünmüş, cuma namazında küfür üstüne milletvekillerini, Meclis çalışanlarını uyarmaya karar vermiş. “Küfür etmek, din açısından kötü kabahat sayılır” demiş, seçtiğimiz milletvekilleri de kuzular gibi onun bu sözlerini dinlemişler. Ben olayı namaza giden milletvekillerine mikrofon uzatılırken yakalamıştım. “Hoca doğru söylüyor, küfür en büyük günahlardan biridir. Küfür eden kendi anasına küfür etmiş olur. Hocaya minnettarız.” İşte ben burada koptum, imamdan ders alan bu adamları milletvekili seçtiğimize göre, bizde bir terslik olması. 

Devam edelim. İzmir’de, Bodrum’da yağmur yağmış, yer gök su içinde. Esnaf, dükkânına giren suları süpürüyor. Dükkânı sular altında kalmış bir kadın esnaf haykırıyor: “Bu on yıldır böyle, ne zaman yağmur yağsa biz suların içindeyiz! On yıldır bu böyle!” Kardeşim on yıldır, sokağına mazgal yapmayan belediyeyi başında tutuyorsan cefasını çek! Belli ki sen mağduru oynamayı iş edinmişsin. O zaman yakınmayı kes!

İstanbul’a kar yağmış, milli felaket! Uyarılar yapılmış, kar lastiği olmadan sokağa çıkmayın! Adam bir servis şoförü ateşli bir şekilde haykırıyor. “Arkadaş yolda kaldım! Bu ne iş?” Mikrofonu uzatan soruyor: “Kar lastiğiniz var mıydı?” “Yok ama devlet bu işi halletsin!” Şimdi bakın bu bir servis arabasıysa bir özel mülk demektir. Bir şirket için çalışıyordur, bu durumda şirket taşıdığı elemanların can güvenliği için biraz masraf yapıp kar lastiği takmak zorunda. Devlet neden bu işe karışsın ki? Ama arkadaş, patronuna çıkıp “Ben kar lastiği olmadığı için bugün işe çıkamam, taşıdığım insanların hayatlarını tehlikeye atamam!” diyemediği için hop hemen suçluyu buluyor: Devlet! Yani bu kadar kolaycılık olmaz. 

Çok çalışkanız ya doğuda bir köy, köye ulaşmak için anayol bitiyor, 5 kilometrelik bir çakıl yol başlıyor. Yağmur yağınca yolda araba gitmesi imkânsız! Köy ahalisi kahvede okey oynayarak vakit geçiriyor içlerinden biri de “Hadi arkadaşlar bir imece yapıp şu yolu düzeltelim” demiyor. “Boşver ya, devlet yapsın!” 

Mesela Alevi yurttaşlar zorunlu din derslerine karşı çıkıyorlar. Yerden göğe haklılar ama acaba kaç Alevi yurttaş çocuğunun zorunlu din dersine girmemesi için başvuruda bulundu, mahkeme kararı aldı? Gerçekten ben bunu şiddetle merak ediyorum. Sayı çok değil, 1000 kişi olsaydı bu zorunlu din dersi sorunu mutlaka çözülürdü. Ama Alevi yurttaşlar bunu yapmadılar. Çocukları paşa paşa zorunlu din dersine giriyorlar. O zaman yakınmayın!

Oturduğum yerde inşaat histerisi son hızıyla devam ediyor. Evi inşaata gitmeyenler adeta yas tutuyor. Hadi hayırlısı.

Şimdi bir soru: Instagram neden yasaklandı? Neymiş önemli bir Hamas kişisi Tahran’da öldürüldü. Yas tuttuk. Aslında yas palavra, vergi vermeyen şirketler, holdingler, kişiler açıklanmaya başladı. Yayılmasını istemezler! Eskiden kitaplar yasaklanırdı şimdi Instagram! Sırada ne var merak ediyorum?

Bu arada ülkemizi feci bir kıtlık bekliyor. Çiftçiler traktörleriyle yol kapatıyorlar. Çukurova’da üreticilere yazı gitmiş: “Su veremeyeceğiz, ekin ekmeyin!”

Bugünler iyi günlerimiz!

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025